Nafaka sözlük anlamı itibariyle geçinmek için gerekli olan şeylerin bütünü anlamını taşır. Bir hukuk terimi olarak ise nafaka; bir kimsenin geçindirmekle, bakıp gözetmekle yükümlü bulunduğu kimseye ya da kimselere, mahkeme kararıyla verdiği aylık olup günlük hayatta oldukça sık kullanılmakta ve rastlanılmaktadır.

Nafakanın belirli başlar türleri bulunmaktadır. Bunlar;

  1. Yoksulluk Nafakası
  2. İştirak Nafakası
  3. Yardım Nafakası
  4. Tedbir Nafakası olarak sıralanabilir.

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, eşlerin evlenme ile birbirlerine taahhüt ettikleri yardımlaşma ve bakım yükümlülüklerinin, boşanma sonrasında yoksul kalacak olan ve diğer eşe kıyasla kusuru az olan eş tarafından talebi sonucunda ortaya çıkar. Türk Medeni Kanununca güvenceye alınan bu alacak ancak belirli şartlar dahilinde ve mahkeme kararı yoluyla ortaya çıkabilmektedir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 175 yoksulluk nafakasının istenme şartlarından bahseder. Bu şartları sıralamak gerekirse; evliliğin boşanma yolu ile sona ermiş olması, taraflardan birinin yoksulluğa düşme durumunun bulunması, yoksulluğa düşecek olan tarafın kusurunun diğer taraftan ağır olmaması, nafakanın yoksul kalan eşin sadece geçimini sağlamak amacını taşıması ve nafakayı ödeyecek olan eşin mali gücüyle orantılı olması şeklinde sıralanabilir. Bu şartlar sağlandığı takdirde mahkemece, yoksulluk nafakasına hüküm kılınması kuvvetle muhtemeldir.

Yoksulluk nafakasına hükmolunurken eşlerin kusur durumları ile mali durumları göz önünde bulundurularak, hâkim tarafından belirli bir süreli veyahut tek seferlik bir nafakaya karar verilir.

İştirak Nafakası

İştirak nafakası, bir bakım yükümlülüğüdür. İştirak sözlük anlamı olarak “ortak oluş, ortak olma, ortaklaşma, ortaklık, birliktelik, paydaşlık” anlamını taşımakta olup hukuki olarak ortak çocuğun bakım masraflarına destek çıkmayı anlamını taşımaktadır. Çocuğun velayeti kendisinde olan eşe lehine diğer eş tarafından verilen bir alacak olan iştirak nafakası eşlerin müşterek çocuklara karşı olan zorunlu bakım ve özen yükümlülüklerinden doğmaktadır. İşbu sebeple de yoksulluk nafakasının aksine iştirak nafakasında herhangi bir kusur tespiti bulunmamaktadır.

İştirak nafakasının alınabilmesi kanunla güvence altına alınmış olup TMK m. 182’de açıkça belirtilmiştir.

TMK m. 182/2; 

Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.”

TMK m. 182/3; 

Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

İştirak nafakası kural olarak ergin olmayan çocuklara veriliyor olsa da eğitimi devam eden 18 yaşından büyük müşterek çocuklar için de iştirak nafakası talep edilebilmesi mümkündür. Kanun koyucu ve Yargıtay iştirak tanımının eğitim giderlerini de kapsadığından bu sebeple ergin olan çocukların eğitiminin devam etmesi halinde iştirak nafakasının devam edeceğini öngörmüştür.

Yardım Nafakası

Yardım nafakası evlilik birliğinden bağımsız olan bir nafaka çeşididir. Kanun koyucu TMK m. 364’de nafaka yükümlüleri başlığı altında yardım nafakasının taraflarını belirlemiştir; 

Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”

Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası boşanma davası açılmadan önce veyahut da dava süreci içerisinde açılan bir nafaka türüdür. Tedbir nafakası adı üstünde tedbir ve önleme amacını taşımaktadır. Burada korunan şey boşanma sürecinin başlamasıyla tarafların yoksulluğa düşmemesi ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla verilir. 

Tedbir nafakasından doğrudan bahseden bir kanun hükmü bulunmasa da TMK m. 169’un yorumlanması ile gerekli durumlarda tedbirin uygulanmasının zorunlu olduğu açıktır. TMK m. 169;

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.

Nafaka davalarına günlük hayatta sıklıkla rastlanılsa da halk arasında bilinmeyen ve detay içeren pek çok husus bulundurduğu açıktır.  Bu sebeple herhangi bir hak kaybı yaşamamak ve mağdur olmamak için bir avukattan yardım alınması tarafların menfaatine olacaktır.