Boşanma davalarında erkeklerin nafaka alabilmesi sıkça merak edilen bir konudur. Genellikle kadınlar için gündeme gelen bu durum, birçok kişinin kafasında soru işaretlerine neden olabilmektedir. Ancak Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka hakkı, cinsiyet değil, ekonomik duruma dayalı olarak belirlenir. Erkekler, boşanma sonrasında yoksulluğa düşecek olurlarsa, yoksulluk nafakası talep edebilirler. Bunun için gereken şart, erkeğin boşanma nedeniyle yaşadığı ekonomik yetersizliktir ve bu durum belgelenmelidir.
Kadınların iş gücündeki artışı sonucu bu tür talepler artmakta olup, erkekler de nafaka taleplerini mahkeme aracılığıyla ileri sürebilmektedir. Bu tür davalarda hukuki danışmanlık almak ve gerekli belgeleri hazırlamak, süreç boyunca erkeğin alabileceği nafaka miktarının belirlenmesi açısından önemlidir. Yani, erkek nafaka alabilir mi? sorusu, medeni kanun çerçevesinde olumlu bir yanıt bulabilir.
Nafaka Nedir?
Nafaka, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan ve bir kişinin, kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilere ödemek zorunda olduğu düzenli parasal destektir. En çok boşanma davaları sırasında gündeme gelir. Boşanma sürecinde veya sonrasında bir tarafın ekonomik olarak mağdur olmaması, bir çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması veya yakın akrabalardan birinin yoksulluğa düşmemesi amacıyla nafaka ödenmesi kararlaştırılır.
Nafaka toplumda genellikle “boşanma sonrası geçim yardımı” olarak bilinse de sadece eşler arasında değil, çocuklar ve hatta bazen yakın akrabalar arasında da söz konusu olabilir. Mahkemeler, tarafların yaşam standardını, gelir durumunu ve günlük ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak nafaka kararlarını verir.
Nafaka Türleri Nelerdir?
Nafaka türleri; yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olarak ayrılır. Her bir nafaka türü, farklı hukuki sebeplere ve şartlara dayanır. Boşanma davalarında en sık talep edilenler yoksulluk ve iştirak nafakalarıdır. Şimdi her birini detaylı olarak inceleyelim:
Yoksulluk Nafakası
Yoksulluk nafakası, boşanma ile ekonomik olarak zor duruma düşecek olan tarafa, diğer eş tarafından ödenen nafaka türüdür. Bu nafaka ile amaç, boşanma nedeniyle yoksullaşan kişinin yaşamını sürdürebilmesini sağlamaktır. Yoksulluk nafakasını talep edebilmek için talep eden kişinin kusurunun diğer eşten fazla olmaması, boşanma sonucu gerçekten maddi sıkıntıya düşecek durumda olması gerekir. Genellikle kadınlar tarafından talep edildiği düşünülse de, erkekler de gerekli şartları taşıyorsa bu hakka sahiptir.
Yoksulluk nafakası süresiz olabileceği gibi, bazı durumlarda sürelendirilerek de bağlanabilir. Tekrar evlenme gibi durumlarda ise yoksulluk nafakası otomatik olarak sona erer.
Tedbir Nafakası
Tedbir nafakası, boşanma davası henüz sonuçlanmamışken, dava süresince eşlerden birinin ya da çocukların geçimini sağlamak için verilen geçici bir nafaka türüdür. Amaç, tarafların veya çocukların dava sürecinde maddi olarak mağdur olmamasıdır.
Mahkeme, talep üzerine ya da re’sen davanın başından karar kesinleşene kadar tedbir nafakası verebilir. Tedbir nafakası, mahkeme kararının kesinleşmesiyle kendiliğinden sona erer ve yerini yoksulluk ya da iştirak nafakasına bırakır.
İştirak Nafakası
İştirak nafakası, boşanma veya ayrılık sonrası çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan ebeveynin, çocuğun bakım, eğitim ve genel giderlerine katkıda bulunması amacıyla ödediği nafakadır. Velayeti olmayan ebeveyn, çocuğun ihtiyaçlarına maddi destek sağlamakla yükümlüdür. Mahkeme, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ebeveynlerin gelir durumu gibi kriterleri dikkate alarak iştirak nafakası miktarını belirler.
Genellikle çocuk reşit olana kadar (18 yaş) devam eder. Ancak, çocuk eğitimine devam ediyorsa veya başka özel ihtiyaçlar varsa nafaka süresi uzatılabilir.
Yardım Nafakası
Yardım nafakası, boşanma veya evlilikten bağımsız olarak, bir kişinin, yardımı olmazsa yoksulluğa düşecek olan altsoyu, üstsoyu ya da kardeşine ödemek zorunda olduğu nafaka türüdür. Yani bir kişi annesi-babasına, çocuğuna veya kardeşine mahkeme kararı ile yardım etmekle yükümlü olabilir.
Yardım nafakasında temel amaç, aile içi yardımlaşmayı zorunlu kılarak sosyal dengeyi korumaktır. Mahkeme, nafaka miktarını hem nafaka isteyeni, hem de nafaka vereceğin ekonomik durumu gözeterek belirler.
Nafaka türleriyle ilgili daha fazla bilgi için yeni açıklanan yasal düzenlemeleri ve güncellemeleri aile hukuku uzmanı avukatlar aracılığıyla güncel olarak öğrenebilirsiniz.
Boşanma Davasında Nafaka Hakkı
Boşanma davasında nafaka hakkı, eşlerin evlilik birliği sona ererken ekonomik olarak mağdur olan tarafın hayatını idame ettirmesi için mahkeme kararıyla diğer eşten belirli bir miktar para talep etmesi anlamına gelir. Nafaka hakkı, hem kadın hem erkek için geçerlidir. Her iki taraf da şartları sağladığında nafaka talebinde bulunabilir. Son yıllarda hem mevzuatta hem de yargı uygulamalarında nafaka türleri, süresi ve miktarı sıkça gündeme gelmektedir.
Boşanma Sürecinde Nafaka Talepleri
Boşanma sürecinde nafaka talepleri, genellikle boşanma davası açılırken veya dava devam ederken dile getirilebilir. Evraklar mahkemeye sunulurken taraflardan biri sözlü veya yazılı olarak nafaka istediğini belirtmelidir. Bu talep, dava dilekçesinde veya ayrı bir dilekçeyle yapılabilir.
Boşanma davası açıldıktan sonra mahkeme, öncelikle tedbir nafakası (dava süresince geçerli olan geçici nafaka) konusunda bir karar verir. Dava sona ererken ise, yoksulluk nafakası veya iştirak nafakası hakkında hüküm kurar. Yoksulluğa düşecek olan taraf nafaka isteğinde bulunmazsa mahkeme re’sen (kendiliğinden) nafakaya hükmetmez; talep şarttır.
Çekişmeli ya da anlaşmalı boşanma davalarında nafaka talepleri, eşlerin kusur oranı, maddi durumları, çocukların varlığı gibi birçok kriter dikkate alınarak değerlendirilir. Boşanma sürecinde nafaka miktarının belirlenmesi, mahkemenin takdirindedir ve tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınır.
Yoksulluk Nafakası Hangi Durumlarda Verilir?
Yoksulluk nafakası, adından da anlaşılacağı gibi boşanma sonrasında ekonomik olarak yoksulluğa düşecek eş lehine mahkeme tarafından hükmedilen bir nafaka türüdür. Ancak herkes yoksulluk nafakası alamaz, bazı şartların gerçekleşmesi gerekir:
- Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olunması gerekir. Yani kişi, eşinden ayrıldıktan sonra kendi geçimini sağlayamayacak durumda olmalıdır.
- Nafaka talep edenin kusuru, diğer eşten daha ağır olmamalıdır. Tam kusurlu olan yani boşanmanın esas sebebine tamamen kendisi sebep olmuş kişi yoksulluk nafakası talep edemez.
- Yoksulluk nafakası, talep edilmelidir. Mahkeme, taraflardan biri açıkça talepte bulunmazsa bu nafakayı kendiliğinden bağlamaz.
- Nafaka miktarı, karşı tarafın mali gücüne göre belirlenir ve adaletli, ölçülü bir miktar olur.
Bunlara ek olarak; nafaka yükümlüsünün maddi gücü, nafaka istemesinde bulunanın yaşı, çalışma kapasitesi ve evlilik süresi de göz önünde bulundurulur. Yoksulluk nafakası genellikle süresizdir, ancak tarafların durumlarında değişiklik olursa mahkemeye başvurularak nafakanın azaltılması veya kaldırılması istenebilir.
Hukuki Dayanak: Türk Medeni Kanunu 175. Madde
Boşanma davasında yoksulluk nafakasının hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu 175. maddesidir. Bu maddeye göre:
“Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”
Kanun, nafaka alacaklının hiçbir şekilde tamamen masum olması şartını koşmaz; diğer eşten daha ağır kusurlu olmamak yeterlidir. Yani kusur oranları karşılaştırılır ve daha az ya da eşit kusurlu olan taraf nafaka alabilir.
Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun bu maddesine göre nafaka hakimi kararına bağlı olarak, tarafların mali ve sosyal durumlarına göre belirlenir ve süresiz şekilde tahsis edilebilir. Fakat ileride şartların değişmesi (aldatan tarafın maddi durumun düzelmesi ya da evlenmesi gibi) halinde mahkemeye başvurularak bu kararlar değiştirilebilir.
Sonuç olarak Türk Medeni Kanunu 175. madde, yoksulluk nafakasıyla ilgili temel prensipleri ortaya koyar ve uygulamada hakimlerin en çok başvurduğu dayanak noktasıdır. Bu sebeple boşanma davasında hak kaybı yaşanmaması için bu maddeye ve içeriğine dikkat edilmesi oldukça önemlidir.
Erkek Nafaka Alabilir Mi?
Erkek nafaka alabilir mi sorusu, boşanma sürecinde erkeklerin de maddi olarak mağdur olup olamayacağı konusunda toplumsal farkındalığın artmasıyla sıkça tartışılır hale gelmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerinde nafaka almaya hak kazanan kişinin cinsiyeti kesinlikle belirtilmemiştir. Yani, erkekler de boşanma sonrasında nafaka almaya hak kazanabilir. Mahkemeler, tarafların ekonomik durumlarını ve kusur oranlarını dikkate alarak karar verirler.
Birçok kişi, nafakanın yalnızca kadınlara verildiği yanılgısına sahip olsa da, kanun karşısında erkekler de ekonomik yetersizlik ve yoksulluk durumunda nafaka talep edebilirler. Üstelik bu durum, 2025 yılı güncel uygulamalarında da geçerliliğini korumaktadır.
Erkekler İçin Nafaka Alma Şartları
Erkeklerin nafaka talep edebilmesi için bazı hukuki ve pratik koşulların oluşması gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan ve diğer tarafa göre daha az kusurlu olan taraf nafaka talep edebilir. Burada cinsiyet hiçbir şekilde ölçüt olarak alınmaz.
Ekonomik Yetersizlik ve Yoksulluk
Ekonomik yetersizlik, erkeklerin nafaka talebinde bulunabilmesindeki en önemli kriterlerden biridir. Eğer bir erkek boşanma sonrasında ya da süreçte geçimini sağlayamayacak durumda kalıyorsa ve mevcut yaşam standardını devam ettiremeyecekse, mahkemeden yoksulluk nafakası talep edebilir. Tamamen gelirsiz olması gerekmez; geçimini sağlamakta ciddi sıkıntı çekmesi yeterlidir. Çalışıyor olmak ise nafaka almayı tümden engellememektedir. Önemli olan, gelirin boşanma sonrası yoksulluk sınırının altında kalıp kalmadığıdır.
Kusur Durumu ve Denge
Boşanma davasında kusur değerlendirmesi de nafaka hakkı için önemli bir noktadır. Erkek taraf nafaka talep ediyorsa, kusurunun diğer tarafa göre daha ağır olmaması gerekir. Yani, boşanmaya sebep olan olaylarda başkaca ağır bir kusuru varsa, nafaka hakkı elde edemeyebilir. Ancak kusurlar eşit ise ya da erkeğin kusuru daha azsa, maddi yetersizlik de mevcutsa mahkeme tarafından nafaka bağlanmasına karar verilebilir.
Kadın Erkeğe Nafaka Öder mi?
Toplumda yaygın olan “Erkek nafaka öder, kadın alır.” algısı günümüzde tamamen doğru değildir. Kadın, boşanma sonrası daha iyi bir ekonomik konuma sahipse ve erkek geçimini sağlayamayacaksa, mahkeme kadının erkeğe nafaka ödemesine hükmedebilir. Bunun örnekleri yargı kararlarında ve uygulamada artmaya başlamıştır. Kadının gelirinin yüksek olması, erkeğin ekonomik olarak zorda olması mahkemeleri bu tür kararlara götürebilir.
Kadın erkeğe nafaka öder mi sorusunun cevabı, yasada açıkça cinsiyet belirtilmediği ve yalnızca “yoksulluğa düşen taraf” ifadesi geçtiği için, şartlar oluşursa “evet”tir. Kadın çalışıyor ve erkeğe göre ekonomik olarak daha iyi durumda ise, mahkeme adalet gereği nafakanın erkeğe ödenmesine karar verebilir.
Toplumsal Algı ve Gerçeklik
Toplumsal algıda, nafaka almanın sadece kadınlara ait bir hak olduğu düşünülse de, hukuki gerçeklik bu algının tersidir. Erkekler de, ekonomik açıdan zor durumda kalmaları ve gerekli yasal şartları taşımaları halinde nafaka alabilirler. Son yıllarda hem medyada hem de yargı kararlarında erkeklerin nafaka aldığı örneklerin artması, bu yanlış algının yavaş yavaş değişmesini sağlamıştır.
Özellikle ekonomik denkleşmeye dayalı sosyal adalet amacıyla mahkemeler, tarafların cinsiyetine bakmaksızın, gerçek mağdur kimse onun lehine nafaka hükmetmektedir. Kanunlarımızda da açıkça belirtildiği gibi, nafaka hakkı bir kadın ya da erkek hakkı değil, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen herkesin hakkıdır.
Kısacası, kadınlar erkeklere, erkekler ise kadınlara nafaka ödeyebilir. Herkes, ekonomik mağduriyetini ispatlamak ve kusur durumunu ortaya koymak koşuluyla bu hakkı kullanabilir. Bu bilgi, çoğunlukla yanlış anlaşılan bir konuyu netleştirerek, toplumsal bilinçlenmenin de önünü açmaktadır.
Erkek Nafaka Talebi Nasıl Yapılır?
Erkek nafaka talebi, kadınların olduğu gibi, boşanma davası sırasında ya da boşanma sonrası açılan ayrı bir dava ile yapılır. Talepte bulunacak erkek, Aile Mahkemesi’ne bir dilekçe ile başvurarak nafaka hakkını kullanabilir. Bu dilekçede, yoksulluğa düşme riski, maddi durum ve nafaka gereksinimi ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır. Erkeklerin nafaka alabilmesi için, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceklerini ve diğer eşten daha ağır kusurlu olmadıklarını mahkemeye ispat etmeleri gerekir.
Genellikle nafaka talebi, boşanma davasının bir parçası olarak doğrudan mahkemeden istenir. Ancak boşanma kesinleştikten sonra da, hukuki süresi dolmadan, ayrı bir nafaka davası açmak mümkündür. Başvuru sırasında, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarıyla ilgili belgeler de mahkemeye sunulmalıdır. Yani erkek nafaka almak istediğinde, ayrıntılı ve gerekçeli bir başvuruda bulunmalıdır.
Başvuru Süresi ve Hak Düşürücü Süre
Nafaka taleplerinde başvuru süresi, talep edilen nafaka türüne göre değişiklik gösterir. Yoksulluk nafakası için, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde Aile Mahkemesi’ne başvurmak gerekir. Bu bir yıllık süre, “hak düşürücü süre”dir. Yani, bu sürenin geçirilmesi halinde artık nafaka talep etme hakkı ortadan kalkar. Dolayısıyla boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde başvuru yapılmalıdır.
Tedbir nafakası ise boşanma davası ile birlikte istenmeli ve dava süresince devam eder. İştirak nafakası ve yardım nafakası için ise zamanaşımı ya da kesin bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır; talep, ilgili şartlar oluştuğu sürece yapılabilir. Ancak uygulamada, hızlı davranmak ve ihtiyaç doğar doğmaz mahkemeye başvurmak en sağlıklı yöntemdir.
Nafaka Talebinde Gerekli Belgeler
Nafaka talebinde bulunurken, bazı belgelerin mutlaka sunulması gerekir. En temel belgeler şunlardır:
- Dava dilekçesi: Açık, gerekçeli ve talebe dayanak olan bilgileri içeren dilekçe
- Kimlik fotokopisi: Nafaka talebinde bulunan kişinin kimlik bilgileri
- Evlilik cüzdanı ve boşanma belgesi: Boşanma gerçekleştiyse
- Gelir ve gider belgeleri: Maaş bordrosu, banka hesap dökümü, fatura ya da kira sözleşmesi gibi mali durumu gösteren belgeler
- Sosyal ve ekonomik durum raporları: Tarafların maddi imkânlarını gösteren evraklar istenebilir
- Çocuk varsa, nüfus kayıt örneği: İştirak nafakası için
Bu belgelerle birlikte başvuru yapılması, mahkemenin her iki tarafın ekonomik durumunu doğru şekilde değerlendirmesine yardımcı olur. Belgelerin eksiksiz ve gerçekçi olması, nafaka hakkının doğru biçimde belirlenmesini sağlar.
Not: Belgelerde eksiklik ya da yanlışlık, nafaka talebinin reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu yüzden dikkatli olunmalı ve gerekiyorsa bir avukata danışılmalıdır.
Nafaka Miktarının Belirlenmesi
Tarafların Mali Durumu ve Mahkeme İncelemesi
Tarafların mali durumu ve mahkeme incelemesi, nafaka miktarının belirlenmesinde en önemli aşamalardan biridir. Mahkeme, nafaka talep eden tarafın ve diğer eşin gelir durumu, mal varlığı, yaşantı standartları, bakmakla yükümlü oldukları kişiler gibi birçok etkeni detaylı şekilde araştırır. Genelde maaş bordrosu, banka hesap dökümü, tapu kayıtları, araç sahibi olup olmadığı, SGK kaydı gibi belgeler sunulur.
Hakim, somut olayda nafaka talep edenin gerçekten desteğe ihtiyaç duyup duymadığını ve karşı tarafın ödeme gücü olup olmadığını tespit etmeye çalışır. Eğer nafaka isteyen kişi düzenli bir işte çalışıyorsa veya kendi geçimini sağlayacak bir geliri varsa, mahkeme talepleri değerlendirirken bu durumu da göz önünde bulundurur. Aynı şekilde nafaka verecek olan kişinin de maddi imkânları, mevcut borçları ve sorumlulukları ayrıntılı biçimde incelenir.
Mahkeme Kararında Değerlendirilen Kriterler
Mahkeme kararında değerlendirilen kriterler, nafaka miktarının adil ve hakkaniyetli belirlenmesi için oldukça geniştir. En başta, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınır. Yani kimin ne kadar geliri olduğu, kimlerin yanında yaşadığı, kira veya ev sahibi olup olmadığı gibi hususlar incelenir.
Ayrıca, nafaka isteyenin bakmakla yükümlü çocukları olup olmadığı, çalışmaya engel bir sağlık problemi bulunup bulunmadığı, yaş ve eğitim durumu gibi etkenler de mahkemenin göz önünde bulundurduğu faktörlerdendir. Nafaka verecek kişinin ise aylık giderleri, başka sorumlulukları (örneğin başka bir çocuğunun nafakası), standart yaşam seviyesi ile ödeme kabiliyeti analiz edilir.
Bu kriterlerin hepsi, hem adaletli hem de sürdürülebilir bir nafaka miktarı tespit edilmeye çalışılırken dikkate alınır. Çünkü mahkemeler, hem nafaka ödeyenin yükünün çok ağır olmamasını hem de nafaka alanın temel ihtiyaçlarının gerçekten karşılanmasını gözetirler.
Nafaka Miktarının Artırılması, Azaltılması veya Kaldırılması
Nafaka miktarının artırılması, azaltılması veya kaldırılması mümkündür ve yasal yolları vardır. Eğer nafaka alan kişinin mali durumu kötüleşirse veya ihtiyaçları artarsa, nafaka artırımı davası açılabilir. Örneğin işsiz kalınması, sağlık sorunları, enflasyon gibi nedenlerle mevcut nafaka miktarı yetersiz hâle gelirse, mahkemeye başvurularak artış talep edilebilir.
Diğer taraftan, nafaka ödeyen kişinin geliri azalırsa, işten ayrılırsa veya başka sorumluluklar üstlenirse, nafaka azaltılması veya tamamen kaldırılması için dava açılabilir. Ayrıca, nafaka alan tarafın yeniden evlenmesi, düzenli bir iş bulması veya ekonomik olarak bağımsız hâle gelmesi gibi değişiklikler de mahkemeye bildirilip nafakanın sonlandırılması sağlanabilir.
Bu tür değişiklikler ancak mahkeme kararı ile geçerli olur. Yani nafaka miktarının değiştirilmesi için mevcut durumun belge ve kanıtlarla ispatı gerekir. Uygulamada yeni belge ve gerekçelerle mahkemelere başvuru yapmak ve değişen koşulları ayrıntılı şekilde sunmak gerekir. Hakim, delilleri ve tarafların yeni durumlarını inceleyerek karar verir.
Nafaka Hakkının Sona Ermesi
Erkeğin Ekonomik Durumunun İyileşmesi
Nafaka hakkının sona ermesi konusunda en çok karşılaşılan durumlardan biri, nafaka alan tarafın ekonomik durumunun iyileşmesidir. Özellikle erkek nafaka alıyorsa ve maddi şartlarında belirgin bir iyileşme ortaya çıkarsa, mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasını veya miktarının azaltılmasını talep edebilir. Erkeğin düzenli bir işe girmesi, gelirinin artması veya başka bir şekilde yoksulluk halinden çıkması bu anlamda önemlidir. Mahkemeler, her iki tarafın güncel gelir durumunu ve ekonomik imkanlarını detaylıca inceler. Eğer nafaka alan erkeğin maddi açıdan yoksulluk içinde olmadığı ve kendi geçimini sağlayabilecek duruma geldiği tespit edilirse, nafaka hakkı sona erebilir.
Yeniden Evlenme ve Nafakanın Sonlanması
Yeniden evlenme, nafakanın sona erdiği en kesin durumlardan biridir. Hem erkek hem de kadın için, nafaka alan taraf yeniden evlendiğinde otomatik olarak nafaka sona erer. Yeniden evlilik nafaka borcunu tamamen düşürür ve ödeyen taraf, artık bu borctan kurtulur. Bunun yanında, evlilik olmadan bir başkası ile fiilen evliymiş gibi yaşamak da, mahkemelerde bazen nafakanın kaldırılması sebebi olabilmektedir. Ancak bu durumda ispatlayıcı belgeler ve tanıklar gerekebilir. Özetle, nafaka alan kişinin evlenmesi, nafakanın durmasına sebep olur.
Nafakanın Kaldırılması İçin Başvuru
Nafakanın kaldırılması için belirli şartların oluştuğunu düşünen nafaka yükümlüsü veya borçlusu mahkemeye başvuruda bulunabilir. Özellikle erkeğin ekonomik durumunun düzelmesi veya nafaka alan kişinin evlenmesi gibi gelişmelerde, aile mahkemesine nafakanın kaldırılması (veya azaltılması) için dava açılması gerekir. Mahkeme sürecinde, mevcut gelir durumu, evlilik belgeleri, çalışma hayatına dair evraklar gibi deliller sunulmalıdır. Hakim, iki tarafın güncel durumunu, kanıtları ve yasal düzenlemeleri dikkate alarak karar verir. Başvurudan sonra mahkeme, nafakanın tamamen kaldırılması veya yeni duruma göre güncellenmesi hükmünü verebilir. Unutulmamalı ki tek başına yazılı dilekçe değil, somut belgeler ve gerekçeler de başvuru sırasında çok önemlidir.
Nafaka konularında her zaman uzman bir hukukçuya danışmak, hak kaybı yaşamamak adına önem taşır.
Sıkça Sorulan Sorular
Erkek Nafaka Alabilir mi? Yasal Örnekler
Erkek nafaka alabilir mi, Türk Medeni Kanunu’nda en çok merak edilen konulardan biridir. Aslında, yasalarımızda nafaka hakkı cinsiyete bağlı değildir. Yani, erkek de boşanma sonrasında nafaka talep edebilir. Özellikle ekonomik olarak zorluk yaşayan, evlilik birliği içinde ya da bitiminden sonra yoksulluğa düşen koca, yoksulluk nafakası almak için mahkemeye başvurabilir.
Yasal örneklerde de Türkiye’de mahkemeler “eşitlik” ilkesini esas alır. Örnek olarak; Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, kadın eşin maddi durumunun iyi olup, erkeğin çalışamayacak durumda ve yoksul olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, kadının erkeğe yoksulluk nafakası ödemesine karar verilmiştir. Yani, nafaka hakkı kanunlara göre eşlerin ekonomik durumu değerlendirilerek belirlenir, cinsiyet dikkate alınmaz.
Çocuk Velayeti Erkekteyse İştirak Nafakası
Çocuk velayeti erkekteyse iştirak nafakası konusu ebeveynlerin çok sık sorduğu bir sorudur. İştirak nafakası, çocuğun bakım, eğitim ve sağlık gibi giderleri için velayeti elinde bulundurmayana ödenir. Yani çocuk velayeti babadaysa, annenin gelirine göre anne, babaya iştirak nafakası öder.
Mahkemeler, çocuğun ihtiyaçlarını ve anne-babanın maddi gücünü göz önünde bulundurur. İştirak nafakası miktarı belirlenirken çocuğun yaşı, eğitim durumu, sağlık giderleri, yaşam standartları ve ebeveynlerin gelir durumu dikkate alınır. Kısacası, velayet babadaysa ve annenin ekonomik durumu elverişliyse, anne çocuğu için babaya iştirak nafakası ödemekle yükümlüdür.
Nafaka İcra Takibi ve Yaptırımlar
Nafaka icra takibi ve yaptırımlar, nafaka ödemesi aksadığında gündeme gelir. Ödenmeyen nafaka için icra müdürlüğüne başvuru yapılır ve alacaklı eş, icra takibi başlatır. Eğer nafaka borçlusu gerekli ödemeleri yapmazsa, mahkeme tarafından “tazyik hapsi” (icra hapsi) kararı verilebilir.
İcra takibinde; öncelikle ödeme emri gönderilir, borç devam ederse haciz işlemleri başlatılabilir. Borçlu kişi ödemelerini aksatmaya devam ederse, mahkeme kararı ile 3 aya kadar tazyik hapsi uygulanabilir. Ancak hapis cezası ödemenin yerine geçmez. Nafaka borcu kapatılana kadar bu yaptırımlar sürebilir.
Bu süreçte, mağdur taraf haklarını korumak için avukat desteği alabilir ve işlemler daha hızlı ilerler. Nafaka icra takibi, devlet güvencesindedir; ödenmemesi durumunda ciddi yasal sonuçları olur.
Uygulamada Erkeklerin Nafaka Alması
Gerçek Hayattan Örnekler
Uygulamada erkeklerin nafaka alması, toplumda nadir görülse de aslında yasal olarak mümkündür ve örneklerine rastlanmaktadır. Erkekler özellikle eşlerinden ekonomik olarak daha güçsüz kaldıklarında, yani boşanma sonrası yoksulluğa düşme riski taşıdıklarında nafaka talep edebilirler. Birçok kişi sadece kadınların nafaka aldığı yanılgısına sahip olsa da, Medeni Kanun cinsiyet ayrımı yapmadan yoksulluğa düşen tarafın lehine nafaka kararı verebilir.
Kamuya yansıyan örnekler arasında; uzun yıllar evli kalıp, evlilik boyunca çalışmayan veya işsiz kalan, ya da sağlık sorunları nedeniyle gelir elde edemeyen erkeklerin mahkemeye başvurarak nafaka talep ettiği görülmüştür. Özellikle son yıllarda ekonomik şartların zorlaşmasıyla, boşanma davası sonucunda kadınlara göre daha dezavantajlı duruma düşen erkekler, karşı taraftan yoksulluk nafakası talebinde bulunabiliyor.
Uygulamada bu tür nafaka davalarında önemli olan, başvuran erkeğin çalışamayacağını, iş bulamadığını veya aylık gelirinin yaşamını sürdürmek için yeterli olmadığını ispat edebilmesidir. Ayrıca mahkeme, tarafların mal varlığı ve gelir düzeyini detaylı şekilde araştırır ve sonrasında karar verir. Bazı yerel mahkeme kararlarında, aylık asgari ücretle geçinen erkek lehine, geliri çok daha yüksek olan eski eşe karşı nafaka ödenmesine hükmedildiği biliniyor.
Yargıtay ve Yerel Mahkeme Kararları
Erkeklerin nafaka aldığı Yargıtay ve yerel mahkeme kararları da, konunun hukuki zemininin ciddi şekilde var olduğunu gösteriyor. Türk Medeni Kanunu’nun 175. ve 176. maddelerine dayanarak açılan nafaka davalarında Yargıtay, cinsiyet ayrımı olmaksızın ekonomik yoksulluğa düşen eş lehine kararlar vermektedir.
Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında, tedbir nafakası belirlenirken tarafların kusur durumunun dikkate alınmadığı ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın ekonomik olarak zorda kalan eşin korunması gerektiği açıkça belirtilmiştir. (Bkz: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/2-1891).
Yerel mahkeme örneklerindeyse, erkeklerin gelir durumunun kötü olduğunun, ya da sağlık sebepleriyle çalışamayacaklarının tespit edildiği hallerde, kadın eşin gelir düzeyinin daha yüksek olduğu da dikkate alınarak erkek lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu tür kararlar Yargıtay tarafından da onanmıştır.
Ayrıca Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin çeşitli kararlarında, boşanma sonrası asgari ücretin altında gelirle geçinen ya da hiçbir geliri olmayan erkeklerin, durumu kadın lehine göre daha zayıfsa, gerekli şartları sağladığı takdirde nafaka almasının önünde engel olmadığı vurgulanmıştır.
Kısacası, hem Yargıtay hem de yerel mahkemeler, erkeklerin nafaka talep etmesini ve almasını mümkün görmektedir. Bunun için “yoksulluğa düşme”, karşı tarafın ekonomik olarak iyi durumda olması ve kusur dengesinin gözetilmesi gibi şartların sağlanması yeterlidir. Yasal mevzuat da bu konuda eşitlik ilkesine dayanmaktadır.
Nafaka Talebinde Hukuki Danışmanlık ve Yol Haritası
Avukat Desteği ve Dava Stratejisi
Nafaka talebinde bulunmak isteyen kişiler için avukat desteği son derece önemlidir. Çünkü nafaka davalarında her iki tarafın haklarının korunması, doğru belgelerin hazırlanması ve hukuki süreçlerin eksiksiz yürütülmesi gerekir. Avukatlar, müvekkilin gelir durumu, yaşam standartları ve mağduriyet durumunu ayrıntılı bir şekilde mahkemeye sunar. Ayrıca, nafaka miktarının belirlenmesinde ve taleplerin gerekçelendirilmesinde stratejik bir yol izlerler.
Boşanma sürecinde ya da sonrasında nafaka talebi oluşturulurken avukat desteği ile şu avantajlar sağlanır:
- Doğru belgelerin ve delillerin toplanması,
- Taleplerin hukuki dayanaklarının güçlü şekilde sunulması,
- Mahkemeye sunulan dilekçenin eksiksiz ve yasalara uygun hazırlanması,
- Karşı tarafın beyanlarına etkili şekilde cevap verilmesi ve itiraz hakkının kullanılması.
Dava stratejisi ise tarafların özel durumlarına göre şekillenir. Örneğin, ekonomik yetersizlik iddiası, eşlerden birinin kusur durumu veya çocukların velayeti durumunda izlenecek yol farklı olur. Avukatlar, müvekkilinin taleplerini en iyi şekilde savunmak için bu detayları göz önünde bulundurur.
Hakların Korunması ve Sonraki Adımlar
Nafaka davalarında kişisel hakların korunması hem başvuruda bulunan hem de karşı tarafta yer alan kişiler için önceliklidir. Çünkü nafaka hakkı sosyal adaletin bir parçasıdır ve mağdurun mümkün olduğunca mağduriyetten kurtulması amaçlanır. Avukatlar, müvekkilinin haklarını gözeterek mahkeme süreci boyunca doğru bilgilendirme yapar ve hak kaybını önlemeye çalışırlar.
Nafaka davası sonuçlandıktan sonra ise bazı adımlar önem kazanır:
- Mahkeme kararının uygulanması ve takibi,
- Nafaka miktarında değişiklik talepleri (örneğin, artırım veya kaldırma),
- Kararın icrası ve ödenmeyen nafaka için icra takibine başvuru.
Eğer nafaka ödemesi yapılmıyor ya da miktarı mağdura yeterli gelmiyorsa tekrar dava açılabilir. Ayrıca nafaka alacaklısı, haklarının ihlal edilmesi durumunda hukuki yollarla tazminat talebinde de bulunabilir.
Kısacası, nafaka talebinde hukuki danışmanlık almak, süreç boyunca hakların etkin şekilde korunmasını sağlar ve sonraki adımların yasalara uygun atılmasına destek olur. Böylelikle hem nafaka alacaklısı hem de nafaka ödeyicisi, ortaya çıkabilecek hukuki sorunlarla karşılaştığında daha hazırlıklı olur.