+90 507 195 23 23

Fahiş Kira Artışı Nereye Şikayet Edilir?

Yayınlanma: 19 Kasım 2025 • Güncelleme: 7 Aralık 2025 • 14 dk. okuma

Fahiş kira artışıyla karşılaştınız ve “Fahiş Kira Artışı Nereye Şikayet Edilir?” diye mi arıyorsunuz? Türkiye’de kira artışları TBK m.344 ve TÜFE sınırlarına tabidir; 1 Temmuz 2024 sonrası %25 tavan kalktı. Yasal olmayan artışlara itiraz etmek ve hakkınızı korumak için atabileceğiniz adımlar vardır.

  • CİMER üzerinden şikayet ve kayıt oluşturma
  • Zorunlu arabuluculuk başvurusu
  • Sulh Hukuk Mahkemesi’nde kira tespit/uyarlama davası
  • Noterden ihtarname gönderme ve yasal tutarda ödemeyi banka yoluyla yapma

Not: Belgelerinizi (kira sözleşmesi, yazışmalar, dekontlar) hazır tutmak süreci hızlandırır.

Bu girişte, başvuru şartlarını, süreleri ve pratik örnekleri sade bir dille anlatacağız. Devamında “Fahiş Kira Artışı Nereye Şikayet Edilir?” sorusunun tüm yanıtlarını adım adım bulacaksınız.

Fahiş Kira Artışı Nedir?

Fahiş kira artışının tanımı

Fahiş kira artışı, bir ev sahibinin kiracıdan talep ettiği yeni kira bedelinin yasal sınırların çok üzerinde olması anlamına gelir. Burada esas alınan, ülkede geçerli olan kanunlarla belirlenmiş zam oranlarının dışına çıkılmasıdır. Yani kira artışının olması gerekenden yüksek şekilde yapılması, hem kanuna hem de hakkaniyete aykırıdır.

Fahiş kira artışı, çoğunlukla kiracıların mağdur olmasına ve barınma hakkının zorlaşmasına yol açar. Özellikle büyük şehirlerde, konut ihtiyacının fazla olduğu dönemlerde bu tür artışlarla sık sık karşılaşılır. Kanunen belirlenen oranların dışında yapılan bu zamlar “fahiş zam” olarak adlandırılır.

Fahiş kira artışı örnekleri

Fahiş kira artışına örnek olarak, ev sahibinin kiracısından yıllık %25’lik yasal artışı dikkate almadan %50, hatta %100 oranında zam yapmasını verebiliriz. Mesela:

  • 5.000 TL olan bir dairenin sahibi kanunen %25 zam yapabilecekken, yıllık kira bedelinde 10.000 TL’ye çıkmak isterse,
  • 7.000 TL kira ödeyen bir kiracıdan, bir sonraki yıl için 12.000 TL istenirse,
  • Kiracıya hiçbir resmi bildirim yapılmadan, aniden yüksek bir kira artışı talep edilirse,

bu durumların tamamı fahiş kira artışına girer. Ayrıca, piyasadaki kira fiyatlarının çok üzerinde bir zam yapılması da bu kapsama girer.

Yasal artış oranları ve sınırlamalar

Yasal artış oranları ve sınırlamaları, kiracı ile ev sahibi arasındaki dengeyi korumak için devlet tarafından belirlenir. Türkiye’de mesken kiralarında Temmuz 2022’den itibaren geçerli olmak üzere, yıllık TÜFE oranı dikkate alınmaksızın kira artışına %25 sınır getirilmiştir. Bu oran, belirli sürelerle uzatılarak 2025 yılına kadar yürürlükte kalacaktır.

Kira artışı sözleşme ile kararlaştırılmış olsa bile, yasal sınırı aşan bir artış geçersiz sayılır. Ev sahipleri bu sınırı aşamaz ve kiracılardan daha yüksek oranlarda artış talep edemez. Eğer ev sahibi belirlenen yasal orandan daha fazla bir zam isterse, kiracı mahkemeye başvurarak hakkını arayabilir.

Resmi olarak geçerli olan yasa dışı artış taleplerinin ispatında, kira sözleşmesi, banka dekontları ve yazılı bildirimler önemli belgeler arasında yer alır. Kısacası fahiş kira artışı ile karşılaşıldığında, yasal sınırların dışına çıkılması halinde kiracıların haklarını korumaları gerekir.

Yasal Mevzuat ve Kira Artış Oranları

Türk Borçlar Kanunu'na göre kira artışı

Türk Borçlar Kanunu'na göre kira artışı, kiracı ve ev sahibi ilişkisi için oldukça önemlidir. Kira sözleşmelerinde yapılacak artışlar, Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesine göre belirlenir. Kanuna göre, kira sözleşmesinde artış oranı serbestçe kararlaştırılsa bile, bu oran bir önceki yılın TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) artış oranını geçemez. Ayrıca, yeni kanuni düzenlemeler geçici olarak bu artışlara yüzde sınırı getirebilir. Yani, taraflar daha yüksek bir oran belirlese bile bu yasa gereği en fazla TÜFE oranında artış yapılabilir.

2023-2025 yılları arası geçerli kira artış limiti

2023-2025 yılları arasında Türkiye'de kira artışlarıyla ilgili özel bir düzenleme uygulanmaktadır. Özellikle konut kiralarında, hükümet %25'lik üst sınır getirmiştir. Bu geçici düzenleme, kiracılar üzerindeki kira baskısını azaltmak için yapılmıştır. Ev sahipleri, bu dönemde kirayı yıllık en fazla yüzde 25 oranında artırabilir. Bu sınır, Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesiyle beraber uygulanır. Eğer TÜFE daha düşükse, o oran geçerlidir. Ancak, artış hiçbir şartta %25’i geçemez.

TÜFE ve diğer yasal oranlar

Kira artışlarının en önemli yasal dayanağı TÜFE oranlarıdır. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kira artışı yapılırken 12 aylık ortalamalara göre TÜFE baz alınır. Eğer sözleşmede bir oran belirtilmemişse, otomatik olarak TÜFE oranı kadar zam yapılır. Ayrıca, işyeri kiralarında farklı düzenlemeler olabilir. Burada da genellikle TÜFE dikkate alınır. Bunun dışında başka bir yasal oran veya üst sınır belirlenmemiştir. Yani en güvenilir zam dayanağı TÜFE’dir.

Kira sözleşmelerinde artış oranı belirlenmesi

Kira sözleşmelerinde artış oranı belirlenirken, kanuni sınırlar göz önünde bulundurulmalıdır. Ev sahibi ve kiracı karşılıklı olarak kira artış oranını sözleşmeye yazabilir. Fakat bu oran hiçbir şekilde ilgili yasal sınırları aşamaz. Örneğin %60 gibi bir artış yazılsa da, uygulamada sadece yasal en yüksek oran, yani %25 sınırı veya o yılki TÜFE oranı kadar zam gerçekleştirilebilir. Sözleşmede hiç oran belirlenmemişse veya yapılan anlaşma kanuna aykırıysa, yine yasal maksimum oran uygulanır. Bu nedenle, kira sözleşmeleri hazırlanırken yasa ve güncel sınırlar dikkate alınmalı, anlaşmazlık çıkmaması için mümkünse profesyonel destek alınmalıdır.

Fahiş Kira Artışında Kiracı Hakları

Kiracının yasal hakları

Kiracının yasal hakları, kira sözleşmesinde belirtilen şartlara ve Türk Borçlar Kanunu'na göre belirlenir. Türkiye’de, devlet kiracıları koruyan yasal düzenlemeler sağlar. Kira artışları için üst sınır vardır ve ev sahibi bu sınırın üzerinde zam yapamaz. Eğer ev sahibi yasal sınırı aşarsa, kiracı itiraz etme hakkına sahiptir. Ayrıca, kiracı sözleşme süresi boyunca dairenin huzurlu şekilde kullanımını talep edebilir ve haksız bir şekilde tahliye edilemez. Resmî mercilere veya mahkemeye başvurarak hakkını arayabilir. Kira sözleşmesi feshedilmediği sürece, kiracının oturma hakkı devam eder.

Hangi durumlar fahiş artış sayılır?

Hangi durumlar fahiş artış sayılır, en çok merak edilen konuların başında gelir. Yasal sınırın üzerinde yapılan artışlar, genellikle fahiş artış olarak görülür. Mesela, 2025 yılı için belirlenmiş %25 zam sınırı varken, ev sahibi %50 artış isterse bu bir fahiş kira artışıdır. Piyasa koşullarına ve yapılan zamlara aşırı orantısız artışlar da bu kapsama girer. Kiracının rızası olmadan tek taraflı, mantıksız ve aşırı yüksek zam istenirse yine fahiş artıştan söz edilebilir. Ayrıca, ev sahibinin kira artışını gerekçesiz ve yazılı bildirim olmaksızın uygulamaya koyması da fahiş artıştır.

Kiracının yükümlülükleri

Kiracının yükümlülükleri de önemlidir. Kiracı, kirasını zamanında ve eksiksiz ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, sözleşmede kabul edilen artış oranına uymalı ve evde bir zarar oluşmamasına dikkat etmelidir. Dairenin genel bakımı kiracıya aittir, olağanüstü tamiratları ise ev sahibi karşılar. Eğer kira artışı yasal sınırlar içindeyse, kiracı buna uymalıdır. Kiracı, yeni zam yapılan miktarı ödemek istemiyorsa hukuki yollara başvurmadan ödememe gibi bir hakkı yoktur. Ayrıca, sözleşme bitmeden çıkmak isterse sözleşmeye uygun şekilde bildirimde bulunmak zorundadır. Kurallara uymayan kiracı, tahliye süreciyle karşılaşabilir.

Fahiş Kira Artışına İtiraz Yöntemleri

Ev sahibiyle iletişime geçmek

Fahiş kira artışı ile karşılaştığınızda ilk yapmanız gereken adım, ev sahibiyle iletişime geçmek olmalıdır. Ev sahibiyle açık bir şekilde görüşerek, yasal kira artış oranlarını ve haklarınızı dile getirebilirsiniz. Genellikle yanlış anlaşılmalar ya da bilgisizlikten kaynaklanan fazla artış talepleri, sakin bir görüşmeyle çözülebilir. Konuşmalarınızda, yasal kira artış limiti ve Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri hakkında bilgi vermek etkili olacaktır. Eğer anlaşamazsanız, bir sonraki aşamalara geçebilirsiniz.

Arabuluculuk süreci

Ev sahibiyle yapılan görüşmeler sonuç vermediyse, arabuluculuk süreci devreye girer. 2023 yılından itibaren kira uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru zorunlu hale gelmiştir. Arabuluculukta hem kiracı hem ev sahibi, bir arabulucunun gözetiminde anlaşmaya çalışır. Arabulucu, tarafsız bir yanı olup, iki taraf arasında çözüm bulunmasına destek sağlar. Bu süreçte yasal kira artışı sınırları ve tarafların talepleri dikkatle incelenir. Anlaşma sağlanamıyorsa, mahkemeye gitmek mümkün olur.

Noterden ihtarname çekme

Eğer ev sahibiyle ya da arabulucuda bir uzlaşıya varamazsanız, bir diğer yöntem noter yoluyla ihtarname çekmek olacaktır. Noterden ihtarname göndermek hukuki bir adımdır ve tüm sürecin kayıt altına alınmasını sağlar. İhtarname ile, kira artış oranının yasal sınırların üzerinde olduğunu ve bu artışı kabul etmediğinizi resmi şekilde bildirebilirsiniz. Bu belge, ileride doğabilecek dava süreçlerinde de elinizde önemli bir delil olarak bulunur. Noter masrafları olmamakla birlikte genellikle düşük tutarlar olur ve sürecin ciddi olduğunu gösterir.

Avukat aracılığıyla destek alma

Fahiş kira artışına karşı avukat aracılığıyla destek almak daha sağlam bir yol olabilir. Avukatınız sizi doğru yönlendirir ve hak kaybı yaşamanızı engeller. Yasal başvurular, belgelerin hazırlanması ve dava açılması süreçlerinde hukuki danışmanlık almanız, hem sürecin hızlanmasını hem de haklarınızın korunmasını sağlar. Özellikle karmaşık ya da uzun süreli kira uyuşmazlıklarında avukat desteği çok önemlidir.

Fahiş kira artışıyla mücadele etmek karmaşık görünebilir. Ancak adım adım ilerlediğinizde, hakkınızı yasal yollardan arayabilir ve mağdur olmadan çözüm bulabilirsiniz. Gerekirse profesyonel hukuki yardım almaktan çekinmemelisiniz.

Şikayet ve Başvuru Mercileri

Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuru

Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuru, fahiş kira artışı durumunda kiracıların sıkça tercih ettiği resmi bir başvuru yoludur. Burada kiracı, kira sözleşmesi, kira artışına dair yazılı bildirim ve ödeme dekontu gibi belgelerini hazırlar. Başvuru, ilçe veya il Tüketici Hakem Heyetlerine şahsen ya da e-Devlet üzerinden yapılabilir. Heyet, şikayeti değerlendirdikten sonra taraflara yazılı karar bildirir. Bu karar mahkemeye taşımadan önce hızlı ve masrafsız bir çözüm arayanlar için avantajlıdır. Ancak kira ilişkisi bazı durumlarda ticari değil, özel hukuk kapsamında değerlendirilebileceğinden, başvuru öncesi Tüketici Hakem Heyeti’nin yetkisi hakkında bilgi alınması faydalı olur.

Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuru

Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuru, kira artışında yasal sınırların aşıldığı hallerde doğrudan hukuki bir çözüm yoludur. Kiracı veya ev sahibi, yasal artış limitinin üstündeki zamları kabul etmiyorsa bu mahkemeye başvurabilir. Başvuru için kira sözleşmesi, yapılan artışa dair yazışmalar ve ödeme belgeleri sunulur. Mahkeme, tarafları dinleyip inceleme yapar, sulh yolu bulmaya çalışır ve sonunda bağlayıcı bir karar verir. Bu aşama genellikle fahiş artışla ilgili kesin çözüm isteyenlerin tercihidir. Mahkeme kararı kesinleştikten sonra hem kiracı hem de ev sahibi bu karara uymak zorundadır.

CİMER üzerinden şikayet

CİMER üzerinden şikayet, fahiş kira artışı mağdurları için kolay ve hızlı bir online başvuru yoludur. Kiracı, CİMER’in internet sitesine girerek durumu ve şikayetini yazılı olarak bildirir. Dosyasına belgeler ekleyebilir. CİMER konuyu genellikle ilgili bakanlık, belediye veya bakanlık birimlerine iletir. Böylece devletin üst birimlerine doğrudan ulaşılmış olur. Ancak buradaki süreç idari denetim ve bilgilendirme amaçlıdır. Genellikle mahkemenin verdiği hükmün yerine geçmez ama idari gözlem ve müdahale açısından önemlidir.

Belediyelere başvuru

Belediyelere başvuru, fahiş kira artışıyla karşılaşan kiracıların başvurabileceği yerel bir seçenektir. Birçok belediye, vatandaşlarına hukuki danışmanlık veya hukuki yol gösterme hizmeti sunar. Kiracı, belediyedeki ilgili müdürlüğe kira sözleşmesi ve artış bildirimleri ile gider. Belediyeye yapılan şikayetler bazen toplu denetim veya arabuluculuk süreçlerinin başlamasına da yol açabilir. Ancak belediyeler, doğrudan kira anlaşmasına müdahale edemez, rehberlik sağlar.

Tüketici derneklerine başvuru

Tüketici derneklerine başvuru, hak arama yollarını çeşitlendirmek isteyen kiracılar için uygundur. Türkiye’de birçok tüketici derneği, fahiş kira artışları ve ev sahibi-kiracı uyuşmazlıklarında danışmanlık ve yönlendirme hizmeti verir. Derneklere yapılan başvurularda genellikle ücretsiz bilgilendirme, gerekirse de hukuki destek alma imkanınız olur. Dernekler ayrıca kamuoyunda konuya dikkat çekerek toplu sorunları gündeme taşıyabilir. Böylece hem bireysel hukuk mücadelesi desteklenir hem de hak ihlallerinin duyurulması kolaylaşır.

Şikayet Sürecinde Gerekli Belgeler

Kira sözleşmesi

Kira sözleşmesi, fahiş kira artışı konusunda şikayet başvurusu yaparken sunulması gereken en önemli belgedir. Kira sözleşmesinin orijinali veya fotokopisi, kiracı ile ev sahibi arasındaki hukuki ilişkinin açıkça kanıtlanmasını sağlar. Burada kira süresi, başlangıç tarihi, kira bedeli ve artış oranı gibi bilgiler net olarak görülür. Mahkemeler ve hakem heyetleri, ilk olarak kira sözleşmesini inceleyerek olayı değerlendirirler.

Kira artışına dair yazılı bildirim

Kira artışına dair yazılı bildirim, ev sahibi tarafından yapılan zam talebinin kanıtı olarak gereklidir. Bu bildirim genellikle elden teslim edilmiş bir metin, bir e-posta veya bir SMS olabilir. Ancak, resmiyet ve ispat açısından yazılı ve imzalı bir bildirim tercih edilir. Böyle bir belge yoksa, artış bildiriminin hangi yollarla iletildiğini açıklayabilecek ek beyanlar da başvuruya eklenebilir.

Ödeme dekontları

Ödeme dekontları, kiracının düzenli olarak yaptığı kira ödemelerini gösterir. Banka dekontları veya elden ödeme alındıysa alınan makbuzlar, kiranın ne kadar ve hangi tarihlerde ödendiğini ispatlar. Zam’dan önce ve sonra yapılan ödemeler arasındaki fark, yaşanan artışın miktarını ve zamanını net olarak gösterir. Bu belgeler sayesinde hakem heyeti, makul bir artış olup olmadığını değerlendirebilir.

Kimlik ve iletişim bilgileri

Kimlik ve iletişim bilgileri, başvuru esnasında genellikle hem kiracıya hem de ev sahibine ait olarak talep edilir. T.C. kimlik numarası, adres, telefon numarası ve e-posta gibi bilgiler başvuru formlarında doğru şekilde yer almalıdır. Böylece, şikayet sürecinde taraflara ulaşmak ve bildirim yapmak kolaylaşır. Unutulmamalı ki eksik ya da yanlış bilgi başvurunun uzamasına sebep olabilir.

Noter ihtarnamesi (varsa)

Noter ihtarnamesi, kiranın fahiş şekilde artırılmak istendiğini ve bunun kanuna aykırı olduğunu belirten, noter aracılığıyla ev sahibine gönderilen resmi uyarı yazısıdır. Bu belge başvuruya eklenirse, kiracının hakkını aramak için bir adım attığı açıkça görülür ve bu durum başvurunun ciddiyetini ve süreçteki haklılığı güçlendirir. Noterden çekilmiş ihtarname yoksa, diğer belgeler ile süreç ilerletilebilir; ancak varsa mutlaka eklenmelidir.

Gerekli belgeler eksiksiz ve doğru şekilde toplandığında, fahiş kira artışı ile ilgili şikayet başvuruları hızla ve etkili şekilde sonuçlanabilir. Belgelerinizi en baştan hazırlamak, hakkınızı korumanızda büyük avantaj sağlar.

Şikayet Sonrası İşleyiş

Tüketici Hakem Heyeti süreci

Tüketici Hakem Heyeti’ne yapılan başvurular, özellikle fahiş kira artışı gibi parasal sorunlarda sıkça tercih edilir. Hakem heyeti başvuruyu aldıktan sonra taraflardan belge ve savunma ister. Kiracı ve ev sahibi, ellerindeki delilleri sunar. Heyet, durumu inceler ve 3-6 ay içinde bir karar verir. Karar, genellikle bağlayıcıdır. Taraflar isterse Ticaret Mahkemesi’ne itiraz edebilir. Hakem Heyeti süreci ücretsizdir ve hızlı sonuç alınmasını sağlar.

Arabuluculuk sonrası dava açma süreci

Arabuluculuk, özellikle son yıllarda kira anlaşmazlıklarında zorunlu bir ilk adım haline gelmiştir. Taraflar anlaşamazsa, anlaşmama belgesi alınır. Bu belge ile Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açılabilir. Mahkeme, arabuluculuk toplantılarına katılımı kontrol eder ve çözüm yok ise davayı kabul eder. Davanın süresi delil ve ihtilafa göre değişir. Kiracı, arabuluculuk sonrası dava açarak, yasal sınırı aşan kira artışlarına karşı hakkını arayabilir.

Mahkeme kararlarının uygulanması

Mahkeme, kira artışının yasal olup olmadığına karar verir. Eğer mahkeme kiracıyı haklı bulursa, fazla alınan kira tutarının iadesine ve yasal orana dönülmesine karar verir. Karar kesinleştiğinde taraflar buna uymak zorundadır. Ev sahibi mahkeme kararına uymazsa, icra yoluyla tahsilat işlemi başlatılabilir. Yani kararın uygulanması devlet güvencesindedir. Mahkeme kararı hem ev sahibini hem de kiracıyı bağlar.

Şikayetlerin CİMER ve yerel yönetimlere etkisi

CİMER üzerinden yapılan şikayetler doğrudan ilgili bakanlığa iletilir. Özellikle çok sayıda gelen fahiş kira şikayetleri, devletin bu konuda ek önlem almasını sağlar. CİMER’e yapılan başvurular takip edilerek belediyelere ve Tapu Kadastro’ya da yönlendirilebilir. Yerel yönetimler de sıkça gelen şikayetleri raporlar ve gerektiğinde denetim başlatır. CİMER ve belediyelere yapılan başvurular, fahiş kira artışlarının tespit edilmesi için önemlidir. Bu şekilde, sadece kişisel bir çözüm değil, toplumsal ve yasal önlemlerin de güçlenmesine katkı sağlanır.

Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümler

Ev sahibinin %25'ten yüksek artış talebi

Ev sahibinin %25'ten yüksek kira artışı talep etmesi, son yıllarda sıkça karşılaşılan bir sorun haline geldi. Türkiye'de 2023 yılı itibarıyla konut kiralarında yasal artış oranı, bir yıl süreyle %25'le sınırlandı. Bu oranın üzerinde istenen artışlar, yasalara aykırıdır. Eğer ev sahibiniz %25'ten fazla bir zam talep ederse, bunu kabul etmek zorunda değilsiniz. Kiracı olarak, ödemeniz gereken maksimum zamlı kira miktarı yasal sınır içerisindedir. Sözlü ya da yazılı olarak ev sahibiyle bunu paylaşabilir ve hukuki haklarınızı bildiğinizi belirtmeniz faydalı olur. Bu tür bir durumda yapılacak en önemli şeylerden biri, yasal artış tutarını banka yoluyla ödemeye devam etmektir. Böylece hem ödemenizi yapmış olursunuz hem de fazladan bir ödeme yapmazsınız.

Zam kabul edilmezse yaşanacaklar

Zam teklifini kabul etmediğinizde, bazı ev sahipleri sizi farklı yollarla baskı altına almaya çalışabilir. Öncelikle bilinmesi gerekir ki, yasal sınırlar içinde ödeme yaptığınız sürece ev sahibinin sizi tahliye etmesi mümkün değildir. Kira sözleşmenizin süresi bitmemişse ve ödemelerinizi düzenli yapıyorsanız, ev sahibi tek taraflı olarak sizi çıkaramaz. Zam kabul edilmediğinde, bazı ev sahipleri noterden ihtar çekebilir, ancak bu ihtar genelde yasal artışa uymayan talepler içindeyse geçersizdir. Panik yapmanıza gerek yoktur, kanuni sınırlar içinde davrandığınız sürece haklarınız güvencededir.

Tahliye baskısı ve hukuki çözüm yolları

Tahliye baskısı ile karşılaşan kiracıların dikkatli olması gerekir. Ev sahibi, genellikle kira artışı kabul edilmezse tahliye tehdidinde bulunabilir. Ancak, Türk Borçlar Kanunu bu konuda kiracıyı korur. Haklı bir tahliye davası açılmadıkça ve mahkeme sonucu olmadan, ev sahibinin sizi evden çıkarması mümkün değildir. Baskı altında kalan kiracı mutlaka iletişimlerini yazılı hale getirmeli, mümkünse ihtarnameye yazılı cevap vermelidir. Eğer ev sahibi sürekli rahatsız ediyorsa, arabuluculuk veya sulh hukuk mahkemesine başvuru yapılabilir. Profesyonel bir avukattan destek almak ve tüm belgeleri saklamak, kiracının elini güçlendirecek en önemli adımlardan biridir. Unutmayın, hiçbir baskı yasalardan üstün değildir ve haklarınızı aradığınızda koruma altındasınız.

Fahiş Kira Artışında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Belgelerin saklanmasının önemi

Belgelerin saklanması, fahiş kira artışı durumlarında kiracılar için çok büyük bir güvence sağlar. Kira sözleşmesi, yapılan tüm ödemelerin dekontları, ev sahibi ile yapılan yazışmalar ve noter ihtarları gibi belgeler, hem yasal başvurularda hem de haklarınızı savunurken elinizi güçlendirir.

Belgeleri dijital ortamda veya fiziki olarak düzenli bir şekilde saklamak, olası bir anlaşmazlıkta hızlı hareket etmenizi sağlar. Özellikle ödeme dekontları ve sözleşmenin güncel hali, mahkemede veya hakem heyetinde ispat açısından temel evraklardır. Herhangi bir artış bildirimi aldığınızda, bunu mutlaka yazılı olarak talep edin ve size ulaşan evrakları eksiksiz koruyun.

Yasal sınırın aşılması durumunda yapılacaklar

Yasal olarak belirlenen zam oranının üzerine çıkılması, fahiş kira artışı anlamına gelir ve kiracının bu durumda yasal başvuru hakkı vardır. Böyle bir durumda ilk olarak ev sahibinizle iletişim kurup artışın yasal olmadığını belirtmelisiniz.

Eğer anlaşma sağlanamazsa; noter aracılığıyla ihtarname gönderebilir, arabuluculuk başlatabilir veya mahkemeye başvurabilirsiniz. Noterden çekilen bir ihtarname, süreçte ciddi bir adımdır ve ileride açılacak davada delil teşkil eder. Ayrıca, ödemenizi sadece yasal sınırda artırılmış tutarda yapmanız ve fazlasını ödememeniz de önerilir.

Tüm süreç boyunca ödemelerinizin banka yolu ile yapılmasına dikkat edin ve dekontları saklayın. Yasal sınırın aşılması halinde haklarınızı kullanmaktan çekinmeyin.

Profesyonel hukuki destek alma gerekliliği

Fahiş kira artışı gibi karmaşık durumlarda danışabileceğiniz bir avukatın olması işleri kolaylaştırır. Türk Borçlar Kanunu ve güncel kira mevzuatı zaman zaman değiştiği için, uzman bir hukukçudan alacağınız danışmanlık yanlış bir işlem yapmanızı önler.

Haklarınızın ihlal edilip edilmediğinin tespiti, doğru başvuru yollarının belirlenmesi ve süreçte atılacak adımlar için bir hukukçudan profesyonel yardım almanız, hem zaman hem de hak kaybının önüne geçer. Özellikle dava veya mahkeme aşamasında teknik bilgi gerektiren işlemler için profesyonel destek çok önemlidir. Eğer imkanınız varsa, süreç başlamadan önce bir avukata danışmanız ileride yaşayabileceğiniz zorlukları azaltır.

Avukat Desteği Alın

Ankara avukatından danışmanlık ve temsil talepleriniz için bizimle iletişime geçin.