Sıfır Makinenin Bozuk Çıkması Durumunda Ne Yapabilirim?

Sıfır makinenin bozuk çıkması, yani daha ilk kullanımda arıza vermesi ya da beklediğiniz performansı göstermemesi, Türk hukukunda ayıplı mal kapsamında değerlendirilir ve size önemli iade, değişim, ücretsiz onarım ve bedel indirimi hakları tanır. Bu haklar özellikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve garanti düzenlemeleriyle güvence altındadır.

Bu yazıda; ilk anda makineyi nasıl kullanmayı bırakmanız gerektiğini, satıcıya ve yetkili servise başvuru adımlarını, hangi durumlarda birebir değişim veya para iadesi talep edebileceğinizi ve uyuşmazlık çözülmezse Tüketici Hakem Heyeti yolunu nasıl kullanabileceğinizi, kısacası sıfır makinenin bozuk çıkması halinde haklarınızı anlaşılır biçimde özetleyeceğiz.

Yeni alınan makinenin bozuk olduğunu nasıl anlarım?

Yeni aldığınız makinenin bozuk olup olmadığını anlamanın temel ölçütü, ürünün sözleşmede, ilanda, kutusunda ve kullanım kılavuzunda vaat edilen özellikleri yerine getirip getirmemesidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, teslim anında kararlaştırılan modele uymayan, objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımayan veya tanıtımında belirtilen nitelikleri karşılamayan ürün ayıplı mal sayılır.

Makineyi ilk günlerde mutlaka normal kullanım koşullarında deneyin. Çalışmama, sık sık kapanma, aşırı ısınma, olağan dışı ses, fonksiyonların bir kısmının hiç çalışmaması, kılavuzda yazan performansa bariz şekilde ulaşamama gibi durumlar “bozuk” olduğuna işaret eder.

Ayıplı mal tam olarak ne demek, hangi durumlar buna girer?

Kanuna göre ayıplı mal, tüketiciye teslim edildiği anda:

Örnek ya da modele uygun değilse
Normalde sahip olması gereken asgari teknik özellikleri taşımıyorsa
Ambalaj, etiket, ilan veya kılavuzda belirtilen özelliklerden bir ya da birkaçını barındırmıyorsa
Benzer ürünlerin kullanım amacını karşılamıyor, beklenen faydayı ciddi biçimde azaltıyor veya ortadan kaldırıyorsa

bu ürün ayıplı sayılır.

Örneğin:

Yeni çamaşır makinesinin hiç dönmemesi veya su almaması
“A+++ enerji sınıfı” diye satılıp çok daha fazla elektrik tüketmesi
Kılavuzda yazan programların bir kısmının menüde hiç bulunmaması

bunların hepsi ayıplı mal kapsamına girebilir. Açık ayıplar (kırık, çatlak, eksik parça) teslimde hemen fark edilirken, gizli ayıplar kullanım sırasında ortaya çıkabilir.

İlk kullanımda dikkat etmem gereken kontroller neler?

Makineyi ilk kez çalıştırırken şu temel kontrolleri yapmak faydalıdır:

Güvenlik ve elektrik: Fiş, kablo, prizde kıvılcım, yanık kokusu, aşırı ısınma var mı?
Temel fonksiyon: Ürün ne için alındıysa, o ana işlevi sorunsuz yapıyor mu? Örneğin süpürge çekiş gücü, bulaşık makinesinin yıkama performansı, matkabın devir gücü.
Ses ve titreşim: Kullanım kılavuzunda “sessiz” veya “düşük titreşim” denmişse, olağan dışı gürültü, vuruntu, zıplama olmamalı.
Gösterge ve tuşlar: Ekran, ışıklar, tuşlar, program seçiciler doğru tepki veriyor mu, hata kodu gösteriyor mu?
Koku ve sızıntı: Yanık, eriyen plastik kokusu, su veya yağ sızıntısı, duman kesinlikle normal değildir.

İlk denemeleri mümkünse video kaydı alarak yapmak, ileride ispat açısından işinizi kolaylaştırır.

Kozmetik kusur ile gerçek arıza arasındaki fark nasıl anlaşılır?

Kozmetik kusur, ürünün çalışmasını etkilemeyen, sadece görünüşle ilgili hatalardır. Küçük çizik, hafif boya atması, gövdenin bir köşesinde minik ezik gibi durumlarda makine tüm fonksiyonlarını eksiksiz yerine getiriyorsa, bu çoğu zaman sadece kozmetik kusur sayılır.

Gerçek arıza ise ürünün kullanım amacını engelleyen veya ciddi şekilde azaltan teknik problemdir. Örneğin:

Motorun dönmemesi, programların başlamaması
Sürekli hata kodu vermesi
Isıtması, soğutması, sıkması, pompalaması gereken bir parçanın görevini yapmaması
Güvenlik riski oluşturan elektrik kaçağı, aşırı ısınma, duman

Bu tür sorunlar, kanundaki anlamıyla ayıplı mal kapsamına girer.

Şüpheye düştüğünüzde, “Bu kusur olmasa ürünle yaşamak ister miydim, performans beni tatmin eder miydi?” diye kendinize sorabilirsiniz. Cevabınız “hayır” ise, büyük ihtimalle kozmetik değil, gerçek bir arıza ile karşı karşıyasınız.

Bozuk çıkan sıfır makine için ilk 24 saatte ne yapmalıyım?

Yeni aldığınız makine daha ilk günden sorun çıkarıyorsa, ilk 24 saat çok kritik. Bu süreyi hem arızayı netleştirmek hem de haklarınızı güvenceye almak için doğru kullanmanız gerekir. Amaç, “kullanıcı hatası” iddiasını boşa çıkaracak şekilde, sakin ama sistemli hareket etmek.

İlk yapmanız gereken, kullanım kılavuzuna göre bağlantı ve ayarları tekrar kontrol etmek, sonra da sorunu kısa bir video ile kayda almak. Ardından satıcıya ve gerekiyorsa yetkili servise yazılı olarak ulaşmanız, sürecin temelini oluşturur.

Satıcıya ne zaman ve nasıl haber vermeliyim?

Bozuk çıkan sıfır makine için satıcıya mümkünse aynı gün, en geç birkaç gün içinde haber vermeniz çok önemli. Ne kadar erken bildirirseniz, “ürünü uzun süre kullanmışsınız” gibi itirazların önü o kadar kesilir.

Satıcıya bildirirken:

Önce fatura tarihini, teslim tarihini ve makinenin modelini not edin.
Ardından satıcının müşteri hizmetleri, mağaza telefonu veya online iletişim kanalı üzerinden durumu anlatın.
Mümkünse ilk sözlü görüşmeden hemen sonra yazılı bir teyit isteyin veya siz yazılı olarak özet geçin.

Mesajınızda şu bilgiler net olsun:

Ürünü ne zaman teslim aldığınız
Arızayı ne zaman fark ettiğiniz
Sorunun kısa ve sade tarifi
İade / değişim / servis talebinizin ne olduğu

Bu şekilde, ileride “bize zamanında bildirilmedi” denmesini önlemiş olursunuz.

Telefon, e‑posta, WhatsApp: Şikayetimi nasıl kayıt altına alırım?

Söz uçar, yazı kalır. Bu yüzden hangi kanalı kullanırsanız kullanın, mutlaka kanıt bırakacak bir yol seçin.

Telefon görüşmesi yapıyorsanız:
Görüşme tarih ve saatini, görüştüğünüz kişinin adını bir yere not edin.
Mümkünse hemen ardından e‑posta veya WhatsApp ile “Az önce yaptığımız telefon görüşmesini teyiden…” diye başlayan kısa bir mesaj atın.
E‑posta kullanıyorsanız:
Konu kısmına “Ayıplı ürün bildirimi – [Makine modeli] – [Tarih]” gibi net bir başlık yazın.
Fatura, ürün fotoğrafları ve varsa arızayı gösteren kısa videonun linkini ekleyin.
Gönderdiğiniz e‑postayı ve gelen otomatik yanıtları mutlaka saklayın.
WhatsApp / SMS / canlı destek kullanıyorsanız:
Mesajlarınızda tarih, model, arıza tarifi ve talebiniz açık olsun.
Ekran görüntülerini yedekleyin; ileride telefon değiştirirseniz kaybolmasın.

Amaç, “Ben size şu tarihte, şu arızayı bildirdim” diyebileceğiniz net bir iz bırakmak.

Ürünü hemen kullanmayı bırakmam gerekir mi?

Makine bariz şekilde bozuksa, evet, kullanmayı durdurmanız genelde en güvenli yol olur. Çünkü:

Arızalı haliyle kullanmaya devam ederseniz, hasar büyüyebilir ve bu kez “kullanıcı hatası” denebilir.
Bazı cihazlarda (özellikle elektrikli makinelerde) güvenlik riski oluşabilir; kısa devre, su kaçağı, aşırı ısınma gibi durumlar hem ürüne hem eve zarar verebilir.

Yine de, arızanın gerçekten var olduğundan emin olmak için:

Kılavuzdaki temel adımları (priz, sigorta, su girişi, filtre, kapak kilidi vb.) bir kez daha kontrol edin.
Gerekirse çok kısa bir deneme yapın ve bu sırada videoya alın.
Sorun devam ediyorsa, daha fazla zorlamadan fişi çekin, vanayı kapatın ve satıcıya/servise bildirin.

Özetle: Arızayı tespit etmek için kısa ve kontrollü deneme kabul edilebilir, fakat “nasıl olsa garanti var” diyerek günlerce bozuk makineyi kullanmaya devam etmek, ileride hak iddia ederken sizi zor durumda bırakabilir.

Fatura, garanti belgesi ve diğer evrakları nasıl hazırlamalıyım?

Yeni aldığınız makine bozuk çıktığında elinizdeki belgeler, haklarınızı kullanırken neredeyse makinenin kendisi kadar önemli hale gelir. Amaç, “Ben bu ürünü şu tarihte, şu satıcıdan, şu şartlarla aldım ve şu arızayı yaşıyorum” cümlesini kâğıt üzerinde ispatlayabilmek.

Genel olarak üç temel grupta evrak hazırlamanız gerekir:

Satın alma belgeleri (fatura, fiş, sözleşme, sipariş özeti)
Garanti ve servisle ilgili belgeler (garanti belgesi, servis fişi, servis raporu)
Delil niteliğindeki kayıtlar (yazışmalar, fotoğraf, video, tanık vb.)

Bu evrakları hem dijital hem de mümkünse çıktı olarak saklamak, ileride hakem heyeti ya da mahkeme sürecine giderseniz işinizi çok kolaylaştırır.

Hangi belgeler olmadan haklarımı kullanamam?

En kritik belge fatura veya satış fişidir. Ürünü ne zaman, kimden ve kaç paraya aldığınızı ispatlayamazsanız, garanti süresi ve ayıplı mal haklarını kullanmak çok zorlaşır. Bu yüzden:

Faturayı mutlaka saklayın, kaybolduysa satıcıdan kopyasını isteyin.
Fiziksel fiş/fatura soluklaşabileceği için fotoğrafını çekip dijital olarak da saklayın.

Bunun yanında:

Garanti belgesi (varsa kaşeli/imzalı ya da dijital onaylı)
Kullanım kılavuzu (özellikle montaj ve kullanım şartlarını ispat için)
Satış sözleşmesi / ön bilgilendirme formu (özellikle online alışverişte)

olmadan da bazı haklarınızı kullanabilirsiniz, ancak bu belgeler elinizi güçlendirir. Fatura yoksa, banka dekontu, kredi kartı ekstresi, sipariş ekranı gibi belgeler de yardımcı olabilir; yine de resmi fatura kadar güçlü sayılmayabilir. Bu nedenle ilk işiniz, satın alma belgesini güvenceye almak olmalı.

Online alışverişlerde e‑fatura ve sipariş ekranı yeterli mi?

İnternetten alınan makinelerde genellikle e‑fatura düzenlenir. E‑fatura, kağıt fatura ile aynı hukuki değere sahiptir; çıktısını alıp saklayabilirsiniz. Eğer e‑fatura e‑posta ile geldiyse:

PDF dosyasını bilgisayarınıza ve bulut hesabınıza kaydedin.
Sipariş numarası, tarih, ürün adı ve satıcı unvanının net göründüğünden emin olun.

Sipariş ekranı, sipariş özeti ya da “hesabım > siparişlerim” sayfasının ekran görüntüsü de önemlidir. Çünkü:

Ürünün tam modelini, kampanya/indirim durumunu, teslimat şeklini gösterir.
İleride “Ben size böyle bir ürün satmadım” gibi itirazlara karşı ek delil olur.

Genelde e‑fatura + sipariş özeti ekranı birlikte saklandığında, ayıplı mal ve garanti haklarınızı kullanmak için yeterli bir temel oluşturur. Yine de, satıcı size ayrıca garanti belgesi veya servis kartı göndermişse bunları da mutlaka saklayın.

Servis raporu, fotoğraf ve video ile delil toplama ipuçları

Bozuk makineyle ilgili ne kadar çok ve net delil toplarsanız, süreci o kadar rahat yönetirsiniz. Özellikle teknik arızalarda servis raporu altın değerindedir. Dikkat etmeniz gerekenler:

Servis geldiğinde, mutlaka yazılı servis fişi/raporu isteyin.
Raporda arızanın açıkça yazılı olmasına, “kullanıcı hatası” deniyorsa bunun da net ifade edilmesine dikkat edin.
Tarih, ürün modeli, seri numarası ve servis yetkilisinin imzası/kaşesi bulunmalı.

Fotoğraf ve video çekerken:

Arızayı mümkün olduğunca net ve tekrar edilebilir şekilde kaydedin (örneğin makine çalışırken çıkan ses, ekrandaki hata kodu, su sızdırması vb.).
Ürünün genel görünümünü, varsa kırık/çatlak bölgeleri yakından ve uzaktan ayrı ayrı çekin.
Tarih ve saat bilgisini korumak için telefonunuzun tarih ayarlarının doğru olduğundan emin olun.

Ayrıca:

Satıcı ve servisle yaptığınız WhatsApp, SMS, e‑posta yazışmalarını silmeyin, yedekleyin.
Önemli görüşmelerde mümkünse yazılı teyit isteyin: “Bugünkü telefon görüşmemizde, ürünün değişimi için servis raporu beklendiğini belirttiniz, doğru mudur?” gibi kısa bir mesaj bile ileride çok işe yarar.

Bu şekilde hazırladığınız fatura, garanti belgesi, servis raporu, fotoğraf, video ve yazışma dosyaları; iade, değişim, onarım ya da bedel indirimi talep ederken güçlü bir dosya oluşturmanızı sağlar.

Sıfır makine bozuk çıkarsa hangi yasal haklara sahibim?

Yeni aldığınız makine bozuk çıktığında, Türk tüketici hukukuna göre “ayıplı mal” ile karşı karşıyasınız. Bu durumda temel olarak dört ana hakkınız var: bedel iadesi (sözleşmeden dönme), ayıpsız misliyle değişim, ücretsiz onarım ve bedel indirimi. Bu haklar arasından seçim yapma yetkisi tüketiciye aittir; satıcı “sadece servise gidebilir” ya da “sadece tamir olur” diyemez.

Bu hakları kullanırken önemli olan, ayıbı fark ettiğiniz anda makul süre içinde satıcıya bildirmeniz ve mümkünse yazılı kayıt bırakmanızdır. Ayrıca, garanti süresi içinde ortaya çıkan arızalarda, ayıbın teslimde var olduğu karinesi genellikle tüketici lehine yorumlanır.

İade edip paramı geri alma hakkım ne zaman devreye girer?

Makineyi iade edip paranızı geri alma hakkınız, malın ayıplı olduğunun anlaşılmasıyla birlikte devreye girer. Özellikle:

Makine temel işlevini hiç yerine getirmiyorsa (örneğin çamaşır makinesi su almıyor, motor çalışmıyor),
Aynı arıza kısa sürede tekrar ediyorsa,
Onarım makul sürede tamamlanmıyorsa veya çok uzun sürüyorsa,
Arıza, makinenin güvenli kullanımını etkiliyorsa (elektrik kaçağı, aşırı ısınma vb.),

bedel iadesi talep etmek güçlü bir seçenektir.

Bu hakkı kullanmak için satıcıya “ayıplı mal nedeniyle sözleşmeden dönmek ve bedel iadesi talep etmek istiyorum” şeklinde açık bir beyanla başvurmanız gerekir. Mümkünse yazılı (e‑posta, ihtar, dilekçe) yapın ve tarihli kayıt tutun. Satıcı kabul etmezse, Tüketici Hakem Heyeti veya mahkeme yoluna gidebilirsiniz.

Aynı makinenin yenisiyle değişim hakkı nasıl kullanılır?

Eğer üründen memnunsunuz ama sadece bozuk çıktığı için sorun yaşıyorsanız, ayıpsız misliyle değişim talep edebilirsiniz. Bu, “aynı modelin sağlam bir yenisiyle değiştirilmesi” anlamına gelir.

Uygulamada şu adımlar izlenir:

Satıcıya, makinenin ayıplı olduğunu ve değişim hakkınızı kullandığınızı yazılı olarak bildirin.
Satıcı çoğu zaman yetkili servisten ayıplı olduğuna dair rapor isteyebilir. Servis raporu, değişim sürecini hızlandırır.
Ayıp açık ve bariz ise (ilk günden çalışmama, kırık parça vb.) bazı satıcılar servis raporu olmadan da değişim yapabilir; ancak hukuken rapor almak elinizi güçlendirir.
Değişim kabul edildiğinde, eski makine geri alınır ve size yeni ürün teslim edilir; ek ücret talep edilmez.

Değişim talebiniz reddedilirse, yazılı ret cevabını saklayın ve Hakem Heyeti başvurusunda delil olarak kullanın.

Ücretsiz onarım hakkı ne zaman mantıklı bir tercih olur?

Ücretsiz onarım, özellikle pahalı makinelerde ve arıza tekil, net ve giderilebilir görünüyorsa mantıklı bir tercihtir. Örneğin:

Küçük bir elektronik kart arızası,
Basit bir sensör, kapak, düğme sorunu,
Yazılım güncellemesiyle çözülebilecek problemler

gibi durumlarda, makinenin komple değişimi yerine ücretsiz onarım hem hızlı hem de pratik olabilir.

Burada dikkat etmeniz gerekenler:

Onarım ücretsiz olmalı; işçilik, parça, nakliye gibi masraflar sizden istenmemeli.
Onarım makul sürede tamamlanmalı. Süre uzar, parça beklenir, defalarca servis gelmesine rağmen sorun çözülmezse, artık bedel iadesi veya değişim haklarınızı gündeme getirebilirsiniz.
Garanti süresi içinde aynı arıza tekrar ediyorsa, sürekli tamire razı olmak zorunda değilsiniz; diğer seçimlik haklara yönelebilirsiniz.

Küçük kusurlarda bedel indirimi talebi nasıl yapılır?

Bazı durumlarda makine çalışır, işini görür ama küçük bir kusur vardır: hafif göçük, çizik, küçük bir plastik parçada deformasyon, ama performansı etkilemez. Bu tür hallerde bedel indirimi mantıklı olabilir.

Bedel indirimi talep ederken:

Kusuru fotoğraf ve video ile belgeleyin.
Satıcıya, “ayıplı mal nedeniyle bedelden indirim talep ediyorum, ürünü bu haliyle kullanmayı kabul ediyorum” şeklinde yazılı başvuru yapın.
İndirimin makul olması gerekir. Çok sembolik bir indirim teklif edilirse, kabul etmek zorunda değilsiniz; isterseniz iade veya değişim haklarınıza dönebilirsiniz.
Anlaşılan indirim mutlaka yazılı olarak teyit edilmeli; mümkünse fatura veya ek belge üzerinde gösterilmeli.

Özetle, sıfır makine bozuk çıktığında hangi hakkı kullanacağınız; arızanın ağırlığına, tekrar edip etmemesine, onarım süresine ve sizin üründen beklentinize göre şekillenir. Önemli olan, hakkınızı zamanında ve yazılı şekilde kullanmanızdır.

Satıcı “servise götürün” derse ne yapmalıyım?

Satıcı size “Biz bir şey yapamayız, yetkili servise götürün” dediğinde bu, hakkınızın bittiği anlamına gelmez. Türkiye’de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre ayıplı maldan hem satıcı hem üretici hem de ithalatçı birlikte sorumludur. Yani satıcı topu tamamen servise atamaz, siz de haklarınızı kullanmaya devam edebilirsiniz.

Genelde uygulama şu şekilde işler: Özellikle elektronik ve beyaz eşya gibi ürünlerde, arızanın gerçekten var olup olmadığını ve kullanıcı hatası bulunup bulunmadığını tespit etmek için yetkili servisten rapor istenir. Bu sürece izin vermek çoğu zaman sizin lehinizedir, çünkü yazılı servis raporu ileride iade, değişim veya bedel iadesi talep ederken güçlü bir delil olur.

Önemli olan, bu süreçte her adımı yazılı ve kayıtlı yürütmeniz, sözlü beyanlara güvenmemeniz ve süreleri kaçırmamanızdır.

Satıcının ve yetkili servisin sorumluluğu nerede başlar, nerede biter?

Satıcının sorumluluğu, ürünü size sattığı andan itibaren başlar ve yasal zamanaşımı süresi boyunca devam eder. Ayıplı malda satıcı:

Ürünün ayıpsız olduğunu sağlamakla
Ayıp ortaya çıktığında kanundaki seçimlik haklarınızı (iade, değişim, ücretsiz onarım, bedel indirimi) yerine getirmekle
Sizi “sadece servisle muhatap olacaksınız” diye zorlamamakla

yükümlüdür.

Yetkili servis ise:

Arızayı teknik olarak incelemek
Kullanıcı hatası mı, üretim hatası mı olduğunu tespit etmek
Onarım gerekiyorsa bunu makul sürede ve ücretsiz yapmak
Yaptığı işlemleri ve tespitleri raporlamak

ile sorumludur.

Servis, “Bu normal, arıza yok” diyorsa bunu mutlaka yazılı rapora dökmelidir. Sözlü “bir şey yok” demeleri hukuken neredeyse hiçbir işe yaramaz. Satıcı da “Servis arıza yok dedi, o yüzden hiçbir şey yapmıyoruz” diyorsa, siz yine de satıcıya karşı hak iddia edebilirsiniz; çünkü kanuna göre sorumluluk zinciri tüketici aleyhine daraltılamaz.

Servis raporu almak neden önemlidir, nelere dikkat etmeliyim?

Servis raporu, makinenin gerçekten bozuk olduğunu, arızanın ne olduğunu ve ne işlem yapıldığını gösteren en önemli belgedir. Hakem heyeti, mahkeme veya satıcı ile yazışmalarda genellikle ilk bakılan evraklardan biridir.

Servis raporu alırken şunlara dikkat edin:

Tarih mutlaka yazılı olsun. Böylece süreleri ispat edebilirsiniz.
Arızanın tarifi net olsun: “Çalışmıyor”, “Su almıyor”, “Aşırı ses yapıyor” gibi somut ifadeler yer alsın.
“Kullanıcı hatası” deniyorsa, bunun neye dayandığı açıkça yazılsın. Sadece “kullanıcı hatası” yazması yeterli değildir, gerekçe belirtilmelidir.
Onarım yapıldıysa, değişen parçalar ve yapılan işlemler listelensin.
Raporun bir nüshasını mutlaka siz alın ve saklayın.

Mümkünse servis geldiğinde arızayı video ile kaydedin, servis formuna kendi el yazınızla kısa bir not düşülmesini isteyin (örneğin “Makine teslim alındığında çalışmıyordu, yüksek ses yapıyordu” gibi) ve imzalatın.

Servis onarımı uzatırsa veya sürekli arıza çıkarsa hangi adımları atabilirim?

Onarım süresi makul olmalıdır. Mevzuatta genellikle azami tamir süresi belirlenir; bu süre aşıldığında tüketiciye yeni ürün verilmesi, bedel iadesi veya benzeri çözümler gündeme gelebilir. Ayrıca aynı arızanın birkaç kez tekrarlaması ya da farklı arızaların sık sık ortaya çıkması durumunda ürün “sürekli arızalı” kabul edilip iade veya değişim talebiniz güçlenir.

Bu durumda şu adımları izleyebilirsiniz:

Tüm servis fişlerini ve raporları toplayın. Kaç kez arıza çıktığını, kaç gün serviste kaldığını belgeleyin.
Satıcıya ve mümkünse üreticiye yazılı başvuru yapın. E‑posta veya noter ihtarnamesi ile “sürekli arıza” ve “uzayan onarım” gerekçesiyle iade, değişim ya da bedel iadesi talebinizi açıkça belirtin.
Makine uzun süre serviste kalıyorsa, mağduriyetinizi yazılı olarak bildirin ve geçici ürün talep edilebiliyorsa bunu da isteyin.
Satıcı veya servis hâlâ çözüm üretmiyorsa, elinizdeki servis raporları, yazışmalar ve faturayla birlikte Tüketici Hakem Heyetine başvurmayı değerlendirin.

Özetle: Satıcı “servise götürün” dedi diye haklarınız bitmiyor. Servis sürecini dikkatle, belgeli ve sakin bir şekilde yönetirseniz, bozuk çıkan sıfır makine için iade, değişim veya onarım haklarınızı çok daha güçlü kullanabilirsiniz.

Zaman sınırları: Haklarımı kaç gün, kaç yıl içinde kullanabilirim?

Yeni alınan bir makine bozuk çıktığında, tüketici haklarınızı kullanabilmeniz için bazı süreler çok kritik. Türkiye’de temel çerçeveyi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler belirliyor. Aşağıdaki süreler, genel kural niteliğindedir; sözleşmenizde veya garanti belgenizde tüketici aleyhine daha dar bir süre yazıyorsa, bu genelde geçerli sayılmaz.

Genel olarak:

Ayıplı malda zamanaşımı süresi çoğu makine için 2 yıl
Konut, yapı gibi bazı mallarda bu süre daha uzundur, ama ev tipi makineler için genelde 2 yıl esas alınır.
Garanti süresi de çoğu elektrikli/elektronik makinede en az 2 yıldır.

Bu iki yıl içinde hem ayıplı mal haklarınızı (iade, değişim, ücretsiz onarım, bedel indirimi) hem de garanti haklarınızı kullanabilirsiniz. Ancak ilk aylar, tekrar eden arızalar ve gizli ayıplar için özel durumlar vardır.

İlk aylar içinde bozuk çıkan makinelerde süreç nasıl işler?

Makineyi teslim aldıktan kısa süre içinde arıza fark ederseniz, kanun sizi özellikle korur. Uygulamada şu noktalar önemlidir:

Makineyi teslim aldığınız andan itibaren ilk 6 ay içinde ortaya çıkan arızalarda, ayıbın teslimde var olduğu karine olarak kabul edilir. Yani ispat yükü büyük ölçüde satıcıya ve üreticiye kayar. Siz “Ben normal kullandım, bozuk çıktı” dediğinizde, satıcı bunun sizin hatanız olduğunu ispatlamak zorundadır.
Bu dönemde makine bozuk çıkarsa, genellikle:
Bedel iadesi (iade)
Aynı makinenin yenisiyle değişim
Ücretsiz onarım
Ayıp oranında bedel indirimi haklarından birini seçme hakkı sizdedir.

İlk aylarda bozuk çıkan makinelerde pratik yol şu olur:

Arızayı fark eder etmez satıcıya ve/veya yetkili servise yazılı olarak bildirin.
Mümkünse servis raporu alın; raporda “imalat hatası”, “kullanıcı hatası yoktur” gibi ifadeler haklarınızı güçlendirir.
Seçtiğiniz hakkı (örneğin “bedel iadesi istiyorum”) açıkça belirtin.

Özellikle ilk aylarda, makine ciddi şekilde bozuksa ve onarım gerektiriyorsa, değişim veya iade talebi çoğu zaman daha güçlü bir seçenektir.

Garanti süresi boyunca tekrar eden arızalarda hangi haklarım doğar?

Makine garanti süresi içinde sürekli arıza çıkarıyorsa, kanun “sadece tamirle oyalamaya” izin vermez. Genel prensipler şöyle özetlenebilir:

Aynı arızanın kısa aralıklarla tekrar etmesi,
Farklı arızaların sık sık ortaya çıkması,
Onarım süresinin makul süreyi aşması (örneğin 20 iş gününü geçmesi gibi, bazı ürün gruplarında bu süre daha da net tanımlanmıştır),

durumlarında, artık sadece tamir değil, değişim veya bedel iadesi talep etme hakkınız doğar.

Özellikle:

Makine defalarca servise gidip gelmesine rağmen sorunun çözülememesi,
Her tamirden sonra kısa sürede yeni bir arıza çıkması,
Makinenin uzun süre serviste kalması ve sizin makineden yararlanamamanız,

gibi hallerde, “Bu ürün ayıplı, sürekli arızalanıyor, artık sözleşmeden dönmek (iade) veya yenisiyle değişim hakkımı kullanmak istiyorum” diyebilirsiniz.

Bu talepleri mutlaka:

Yazılı olarak iletin,
Her servis fişini, raporu, tarihleri saklayın,
Kaç kez arıza çıktığını ve ne kadar süre makineden yararlanamadığınızı not edin.

Bu kayıtlar, Tüketici Hakem Heyeti veya mahkeme sürecinde çok güçlü delil olur.

Gizli ayıplar sonradan çıkarsa süreler nasıl hesaplanır?

Bazı arızalar, makineyi ilk aldığınızda fark edilmez; zamanla ortaya çıkar. Bunlara gizli ayıp denir. Örneğin, üretimden kaynaklı bir parça hatası, belirli bir kullanım süresinden sonra kendini belli edebilir.

Burada iki ayrı süreyi karıştırmamak gerekir:

Genel zamanaşımı süresi

Çoğu makine için ayıplı maldan doğan haklarınızı kullanabileceğiniz üst sınır 2 yıldır.
Bu süre, malın size teslim edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Gizli ayıp olsa bile, kural olarak bu 2 yıllık süre içinde haklarınızı kullanmanız beklenir.

Ayıbı fark ettiğiniz andan itibaren makul süre

Gizli ayıbı fark ettiğinizde, bunu gecikmeden satıcıya bildirmeniz gerekir.
Kanunda “ayıbın öğrenilmesinden itibaren makul süre içinde bildirim” ifadesi kullanılır. Uygulamada bu, genellikle en kısa sürede, tercihen günler veya en geç birkaç hafta içinde yazılı bildirim yapmak şeklinde yorumlanır.
Ne kadar erken bildirirseniz, o kadar güçlü konumda olursunuz.

Özetle:

Makineyi teslim aldığınız tarihten itibaren 2 yıl içinde ortaya çıkan ve kullanıcı hatası olmayan ciddi arızalar, çoğu zaman ayıplı mal kapsamında değerlendirilir.
Arıza ilk günden değil de 1 yıl sonra ortaya çıksa bile, eğer üretimden kaynaklıysa ve siz normal kullanmışsanız, yine iade, değişim, ücretsiz onarım veya bedel indirimi haklarınızı kullanabilirsiniz.
Önemli olan, ayıbı fark ettiğiniz anda bunu yazılı olarak bildirmeniz ve süreci belgeyle yürütmenizdir.

Bu süreleri bilmek, hem satıcıyla görüşmelerde hem de gerekirse resmi başvurularda elinizi güçlendirir. Haklarınızın çoğu, “zamanında harekete geçmenize” bağlıdır; bu yüzden arızayı fark ettiğinizde ertelememek en sağlıklısıdır.

İnternetten alınan makine bozuk çıkarsa süreç farklı mı işler?

İnternetten alınan bir makine bozuk çıktığında, temel haklarınız yine ayıplı mal hükümlerine dayanır. Ancak satış “mesafeli satış” olduğu için buna ek olarak 14 günlük cayma hakkınız da vardır. Yani hem “bozuk ürün”e özel haklarınız, hem de “vazgeçme / cayma” hakkınız aynı anda gündeme gelebilir.

Online alışverişte en kritik fark, her adımı yazılı ve kayıtlı yürütmenin çok daha kolay ve önemli olmasıdır: sipariş ekranı, e‑posta, uygulama içi mesajlar, kargo tutanakları gibi.

Kapıda teslim, kargo hasarı ve tutanak tutma adımları

Makine size kargo ile geliyorsa, teslim anı çok kritik:

Kargoyu alırken mümkünse paketi dışarıdan kontrol edin: ezilme, yırtık, ıslanma, delik, bantların açılmış olması gibi işaretlere bakın.
Şüpheli bir durum varsa, kargo görevlisi yanınızdayken paketi açmak isteyin. Birçok şirket buna izin veriyor; vermiyorsa, en azından hasarı dışarıdan gösteren fotoğraf çekin.

Gözle görülür bir hasar varsa:

Kargo görevlisinden “hasar tespit tutanağı” düzenlemesini isteyin.
Tutanakta; tarih, saat, takip numarası, görülen hasarın tarifi ve sizin itirazınız mutlaka yazsın.
Tutanak ve paketin/faturanın fotoğraflarını çekip saklayın.

Teslimden sonra fark edilen hasarlarda da, ürünü ve ambalajı atmayın; satıcıya ve gerekiyorsa kargo şirketine aynı gün içinde yazılı bildirim yapmanız lehinize olur.

Cayma hakkı ile ayıplı mal hakları arasındaki fark nedir?

İnternetten alışverişte iki ayrı hukuki zemin var:

Cayma hakkı:
Teslimden itibaren 14 gün içinde, hiçbir gerekçe göstermeden ürünü iade edip paranızı isteme hakkıdır.
Ürün bozuk olmak zorunda değildir; “beğenmedim” bile yeterlidir.
İade kargo ücreti çoğu durumda satıcıya aittir.
Ayıplı mal hakları:
Ürün bozuk, eksik, yanlış, ayıplı ise devreye girer.
6502 sayılı Kanuna göre; bedel iadesi, ücretsiz onarım, ayıpsız misliyle değişim veya bedel indirimi arasında seçim yapma hakkı sizdedir.
Bu haklar, cayma süresi geçse bile, genel zamanaşımı ve garanti süresi içinde devam eder.

Pratikte:

İlk 14 gün içinde bozuk bir makine geldiyse, çoğu zaman “ayıplı mal” yerine doğrudan cayma hakkını kullanmak daha hızlı sonuç verir.
Ancak aynı modelin yenisini istiyorsanız, “ayıplı mal nedeniyle değişim” talep ettiğinizi özellikle yazabilirsiniz.

Online pazar yerlerinde satıcıya ve platforma nasıl başvurulur?

Pazar yeri sitelerinde genelde üç aktör vardır: siz, satıcı ve platform (aracı hizmet sağlayıcı). Hukuken asıl sorumlu satıcıdır; ancak platformun da başvuru ve şikayet süreçlerini işletme, kayıtları saklama gibi yükümlülükleri bulunur.

Adım adım ilerlemek için:

Hesabınıza girin ve ilgili siparişi açın.
“İade talebi”, “ürün hasarlı geldi”, “satıcıya soru sor” gibi bölümlerden, sorunu yazılı ve detaylı anlatın:

Arızanın ne olduğu
İlk günden mi böyle olduğu
Kargo hasarı şüphesi varsa tutanak ve fotoğraflar

Fotoğraf ve video ekleyebiliyorsanız mutlaka ekleyin; bu hem satıcıyı ikna eder hem de ileride delil olur.
Satıcı yanıt vermez veya olumsuz dönüş yaparsa, aynı ekran üzerinden “platforma şikayet” veya “destek talebi” açın.
Tüm yazışmaların ekran görüntülerini, e‑postaları ve SMS’leri saklayın; gerekirse Tüketici Hakem Heyeti başvurusunda bunlar önemli delil olur.

Özetle: İnternetten alınan bozuk makinede süreç, yüz yüze alışverişten çok farklı değildir; sadece mesafeli satış ve cayma hakkı size ek avantaj sağlar ve her şeyin dijital ortamda kayıtlı olması, hak aramayı çoğu zaman daha da kolaylaştırır.

Satıcı ya da servis sorunu çözmezse nereye şikayet edebilirim?

Satıcı ya da yetkili servis sorunu oyalıyor, çözmüyor ya da açıkça reddediyorsa bir üst adıma geçme zamanıdır. Türkiye’de bu tür uyuşmazlıklarda ilk başvurulacak resmi merci genellikle Tüketici Hakem Heyetidir. 2025 yılı için bedeli 149.000 TL’nin altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvuru zorunlu ve ücretsizdir.

Tutar bu sınırın üzerindeyse doğrudan Tüketici Mahkemesi (veya tüketici mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi) gündeme gelir. Ancak çoğu ev tipi makine ve elektronik ürün için bedel genellikle hakem heyeti sınırının altındadır.

Tüketici Hakem Heyetine adım adım başvuru süreci

Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruyu iki şekilde yapabilirsiniz:

İl / ilçe ticaret müdürlüğü veya kaymakamlık üzerinden fiziken
e‑Devlet üzerinden çevrim içi başvuru

Genel adımlar şöyle:

Uyuşmazlık tutarını kontrol edin. Ürünün fatura bedeli ve talep ettiğiniz iade/bedel indirimi toplamı 2025 yılı için 149.000 TL’nin altındaysa hakem heyeti yetkilidir.
Yetkili heyeti belirleyin. Başvuruyu:

Kendi ikamet ettiğiniz yerdeki
Veya alışverişin yapıldığı yerdeki il / ilçe tüketici hakem heyetine yapabilirsiniz.

Dilekçe hazırlayın. Kısa, net bir şekilde:

Ürünü ne zaman, nereden, kaç liraya aldığınızı
Ne tür arıza veya ayıp olduğunu
Satıcı / servisle yaptığınız görüşmeleri
Talebinizi (iade, değişim, ücretsiz onarım, bedel indirimi) yazın.

Belgeleri ekleyin. Fatura/e‑fatura, garanti belgesi, servis fişleri, yazışma ekran görüntüleri, fotoğraf ve videoları dilekçeye ekleyin.
Başvuruyu teslim edin.

Fiziksel başvuruda evraklarınızı ilgili ticaret il müdürlüğüne veya kaymakamlıktaki hakem heyeti birimine verirsiniz.
Size bir evrak kayıt numarası verilir, bunu mutlaka saklayın.

Süreci takip edin. Hakem heyeti dosyanızı inceleyip satıcıdan savunma ister. Sonuç, genellikle birkaç ay içinde yazılı kararla size bildirilir.

e‑Devlet üzerinden şikayet formu doldururken nelere dikkat etmeliyim?

e‑Devlet’te arama kısmına “Tüketici Hakem Heyetlerine Başvuru İşlemleri” yazıp ilgili hizmete girerek çevrim içi başvuru yapabilirsiniz.

Formu doldururken şunlara dikkat edin:

Konu ve talep kısmı net olsun. “Sıfır alınan çamaşır makinesinin bozuk çıkması nedeniyle bedel iadesi talebi” gibi kısa ama açıklayıcı bir başlık yazın.
Olayı kronolojik anlatın. Satın alma tarihi, ilk arıza tarihi, servise/satıcıya başvuru tarihleri ve verilen cevapları tarih sırasıyla yazın.
Tutar bilgisini doğru girin. Ürünün toplam bedelini ve sizden istenen ek ücretler varsa (servis ücreti vb.) bunları da açıklama kısmında belirtin.
Ekleri eksiksiz yükleyin. Fatura, garanti belgesi, servis raporu, yazışma ekran görüntüleri, ürünün arızasını gösteren fotoğraf veya kısa videoları dosya olarak ekleyin.
İletişim bilgilerinizi güncel tutun. Telefon ve e‑posta adresiniz doğru olmazsa karar size geç ulaşabilir.

Başvuruyu tamamladıktan sonra sistem size bir başvuru numarası verir. Bu numara ile yine e‑Devlet üzerinden dosyanızın hangi aşamada olduğunu takip edebilirsiniz.

Hakem heyeti kararı sonrası icra ve yasal takip nasıl işler?

Tüketici Hakem Heyeti kararı, belirlenen parasal sınır içindeki uyuşmazlıklarda mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır.

Süreç kabaca şöyle işler:

Kararın taraflara tebliği Karar hem size hem satıcıya/servise yazılı olarak bildirilir. Tebliğ tarihinden itibaren:

Tarafların karara karşı tüketici mahkemesine itiraz süresi (genellikle 15 gün) başlar.

Satıcı karara uyarsa

Kararda ne yazıyorsa (para iadesi, değişim, bedel indirimi vb.) belirtilen süre içinde yerine getirmek zorundadır.

Satıcı karara uymaz ve itiraz da etmezse

Hakem heyeti kararı ilam niteliğinde belge sayılır.
Kararı ve tebliğ şerhini alarak icra dairesine gidebilir, ilamlı icra takibi başlatabilirsiniz.
İcra dairesi, kararda yazan bedelin tahsili için satıcıya ödeme emri gönderir; ödenmezse haciz gibi işlemler gündeme gelebilir.

Satıcı karara itiraz ederse

Dosya tüketici mahkemesinde görülür. Siz de davaya taraf olursunuz.
Hakem heyeti kararı, mahkeme için güçlü bir delildir; mahkeme çoğu zaman bu kararı dikkate alarak hüküm kurar.

Bu aşamada hukuki süreçler karmaşık geliyorsa, bir tüketici derneğinden ya da mümkünse bir avukattan destek almak süreci hızlandırabilir. Ancak şunu bilmek önemli: Hakem heyeti kararı elinizdeyse, satıcı “ben ödemiyorum” dese bile, icra yoluyla hakkınızı alma imkânınız vardır.

Şikayet sürecinde iletişim ve yazışmaları nasıl yönetmeliyim?

Şikayet sürecinde ne kadar haklı olursanız olun, bunu ispatlayamadığınız sürece işiniz zorlaşır. Bu yüzden iletişimi mümkün olduğunca yazılı, sakin ve düzenli yürütmek çok önemlidir. Amacınız, hem karşı tarafa durumu net anlatmak hem de gerektiğinde hakem heyeti veya mahkeme önünde kullanılabilecek temiz bir dosya oluşturmaktır.

Yazılı dilekçe ve resmi dil kullanırken pratik öneriler

Dilekçe ya da yazılı şikayet metni hazırlarken karmaşık cümlelere gerek yok. Önemli olan, tarih sırasına göre net bir hikâye anlatmanızdır.

Şu iskelet işinizi kolaylaştırır:

Giriş:

“Şu tarihte, şu satıcıdan, şu ürünü/ hizmeti satın aldım.”
“Sorun: Ürün/hizmetle ilgili yaşadığım problem şudur…”

Olayların kronolojisi:

Tarih vererek kısa kısa yazın: “01.11.2025 tarihinde ürün teslim edildi.” “03.11.2025 tarihinde ilk arıza ortaya çıktı.” “05.11.2025 tarihinde satıcıya e‑posta ile başvurdum, cevap alamadım.”

Talep kısmı:

“6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında;
bedel iadesi,
ayıpsız misli ile değişim,
ücretsiz onarım haklarımdan … seçeneğinin uygulanmasını talep ediyorum.”

Dilekçede dikkat edilecekler:

Hakaret, tehdit, alaycı ifadeler kullanmayın.
“Mağdur oldum, çok sinirliyim” gibi duygusal cümleleri kısa tutun; asıl odak somut bilgi olsun.
Mümkünse imza ve tarih ekleyin, eklerinizi (fatura, servis raporu vb.) “Ek‑1, Ek‑2” diye numaralandırın.
Aynı metni küçük uyarlamalarla hem satıcıya, hem servise, hem de resmi başvurularda kullanabilirsiniz.

E‑posta, SMS ve mesaj kayıtlarını saklamanın önemi

Tüketici uyuşmazlıklarında en güçlü delillerden biri yazışma kayıtlarıdır. Bu yüzden:

Satıcı veya servisle mümkün olduğunca e‑posta ya da yazılı mesaj üzerinden iletişim kurun.
Telefonla görüştüyseniz, ardından kısa bir e‑posta atıp konuşmayı özetleyin: “Bugün saat 14.30’da yaptığımız telefon görüşmesinde, arızalı ürünün ücretsiz onarımı konusunda mutabık kaldığımızı teyit ederim.”
E‑posta, SMS, WhatsApp, uygulama içi mesajlar, çağrı kayıt numaraları gibi her şeyi silmeden saklayın.
Önemli yazışmaların ekran görüntüsünü alın, mümkünse PDF olarak bilgisayarınıza kaydedin ve yedekleyin.
Dosya isimlerini düzenli tutun: “2025‑11‑05‑satici‑eposta‑yanit.pdf” gibi.

Bu kayıtlar, “Ben öyle demedim”, “Bize hiç başvurmadınız” gibi iddialara karşı elinizi güçlendirir.

Arabuluculuk veya uzlaşma teklifleri geldiğinde nasıl yaklaşmalıyım?

Bazı durumlarda satıcı, servis ya da sigorta şirketi size uzlaşma veya arabuluculuk teklif edebilir. Burada önemli olan, duygusal değil hesaplı hareket etmektir.

Dikkat etmeniz gerekenler:

Size sunulan teklif, yasal haklarınızdan daha geride mi, daha mı iyi? Örneğin, bedel iadesi hakkınız varken sadece küçük bir indirim teklif ediliyorsa, bu sizin açınızdan mantıklı olmayabilir.
Teklif mutlaka yazılı olsun. Sözlü söylenen hiçbir şeye güvenmeyin; “teklif metni” veya “protokol taslağı” isteyin.
Arabuluculukta imzaladığınız anlaşma çoğu zaman bağlayıcıdır. İmzaladıktan sonra aynı konuda tekrar hak iddia etmeniz zorlaşabilir. Bu yüzden:
Metni acele etmeden okuyun.
Anlamadığınız yerleri sorun, gerekirse not alın.
“Tüm haklarımdan feragat ediyorum” gibi geniş ifadeler varsa özellikle dikkat edin.
Size sunulan çözüm, zaman, para ve uğraş açısından makul ise, uzlaşma çoğu zaman pratik bir yoldur.
Emin değilseniz, anlaşmayı hemen imzalamak yerine “Metni inceleyip size yazılı olarak döneceğim” deyip süre isteyin.

Özetle: Şikayet sürecinde iletişimi ne kadar planlı, sakin ve yazılı yürütürseniz, hem satıcıyla masada çözüm bulmanız hem de gerekirse resmi mercilerde hakkınızı almanız o kadar kolay olur.

Bir daha bozuk makine almamak için nelere dikkat etmeliyim?

Yeni bir makine alırken birkaç basit ön kontrol, hem ayıplı mal riskini hem de uğraşacağınız şikayet süreçlerini ciddi şekilde azaltır. Aşağıdaki adımlar özellikle Türkiye’deki garanti ve satış sonrası hizmet kurallarını da gözeterek hazırlanmıştır.

Satın almadan önce satıcı ve marka güvenilirliğini nasıl kontrol ederim?

Önce “kime” para verdiğinize bakın, sonra “hangi makineyi” aldığınıza.

Markanın geçmişi ve satış sonrası hizmeti: Uzun süredir piyasada olan, yaygın servis ağı bulunan markalar genelde daha güvenlidir. Üretici veya ithalatçının resmi sitesinde yetkili servis ve yedek parça bilgilerini mutlaka inceleyin.
Satıcının itibarı:
Daha önce alışveriş yapanların yorumlarını, özellikle “bozuk çıktı / servis / iade” başlıklı değerlendirmeleri okuyun.
Çok ucuz fiyat sunan ama hakkında neredeyse hiç yorum olmayan satıcılara temkinli yaklaşın.
Fatura ve garanti belgesi taahhüdü: Satıcıya, ürünle birlikte mutlaka fatura ve garanti belgesi (veya e‑garanti) düzenleyip düzenlemediğini sorun. Faturasız satış, ileride hak aramayı zorlaştırır.
Resmi ithalat mı, paralel ithalat mı?: “İthalatçı garantili” ibaresinin kim tarafından verildiğini, bu firmanın gerçekten yetkili servis ağı olup olmadığını kontrol edin.

Kısacası, sadece fiyatı değil, satıcının ve markanın “sorun çıktığında ne yapacağını” da araştırın.

Garanti şartları, servis ağı ve yedek parça konusunu önceden sorgulama

Türkiye’de tüketiciye yönelik birçok makine için asgari 2 yıl garanti zorunlu. Garanti süresi, teslim tarihinden itibaren başlıyor ve bazı ürünlerde kilometre / saat gibi ek sınırlar olabiliyor.

Satın almadan önce şu soruları netleştirin:

Garanti süresi ve kapsamı:
Kaç yıl?
Hangi parçalar garanti dışı? (örneğin sarf malzemeler, filtreler, bıçaklar vb.)
Servis ağı:
Yaşadığınız şehirde yetkili servis var mı?
Servis listesi güncel mi, resmi sitede yayınlanıyor mu?
Yedek parça temini:
Üretici veya ithalatçı, yedek parçaların nereden ve ne kadar süreyle temin edilebileceğini belirtmiş mi?
Çok eski veya piyasadan çekilmek üzere olan modellerde yedek parça bulmak zor olabilir.

Ayrıca, garanti belgesinin artık kâğıt veya elektronik ortamda verilebildiğini, ancak talep ederseniz kâğıt olarak da almak hakkınız olduğunu unutmayın.

Teslim alırken yerinde kontrol ve test yaparken uygulanacak basit adımlar

Makineyi teslim alırken yapacağınız 5–10 dakikalık kontrol, “daha kutuyu açarken sorun çıktı” şokunu önleyebilir:

Dış kontrol

Kutu ezik, yırtık, ıslanmış mı?
Makinenin gövdesinde çatlak, derin çizik, göçük, kırık parça var mı?
Taşıma sırasında hasar görmüş gibi duran durumlarda, mümkünse teslim tutanağına not düşülmesini isteyin.

Aksesuar ve içerik kontrolü

Kullanma kılavuzunda yazan tüm parçalar, kablolar, hortumlar, aparatların eksiksiz olduğundan emin olun.
Fatura, garanti belgesi / e‑garanti bilgisi ve mümkünse servis fişi veya kurulum formunu saklayın.

İlk kısa test

Mümkünse teslim sırasında veya hemen sonrasında, kılavuza uygun şekilde kısa bir deneme yapın:
Makine açılıyor mu, uyarı ışıkları normal mi?
Olağan dışı ses, yanık kokusu, titreme var mı?
Elektrikli makinelerde, topraklı priz ve uygun voltaj kullandığınızdan emin olun; yanlış kullanım, hem güvenlik hem de garanti açısından sorun yaratabilir.

Belgeleri saklama

Fatura, garanti belgesi, kurulum formu ve varsa elektronik belgelerin ekran görüntülerini güvenli bir yerde saklayın. İleride ayıplı mal iddiasında bulunmanız gerekirse bu evraklar temel dayanağınız olacaktır.

Bu adımları alışkanlık haline getirdiğinizde, hem bozuk makine alma ihtimaliniz azalır hem de sorun çıksa bile eliniz çok daha güçlü olur.