Nisbi harç, konusu para veya parayla ölçülebilen alacak, tazminat, icra, boşanma gibi davalarda, dava değeri üzerinden oransal olarak alınan bir karar ve ilam harcı türüdür. Türk yargı sisteminde, dava açarken ödenen peşin harç, istinaf–temyiz başvurularında alınan harçlar ve yargılama sonunda tamamlanan tutar çoğunlukla nisbi harç hesaplaması ile belirlenir.
Bu yazıda; nisbi harç nedir, hangi davalarda karşımıza çıkar, 2025 yılında uygulanan güncel oranlar çerçevesinde nisbi harç nasıl hesaplanır, peşin ve kalan harç ne zaman ödenir, örnek hesaplamalarla adım adım ve herkesin anlayacağı bir dille anlatılacaktır. Böylece dava açmadan önce yaklaşık maliyeti görerek nisbi harç konusunda daha bilinçli hareket edebilirsiniz.
Nisbi harç tam olarak ne anlama geliyor?
Nisbi harç, kısaca dava veya işlem konusu değere göre oranlı olarak alınan harçtır. Yani sabit bir tutar değil, uyuşmazlığın parasal büyüklüğüne bağlı olarak artan ya da azalan bir yargı harcı türüdür.
Özellikle konusu para veya parayla ölçülebilen davalarda, mahkemenin esas hakkında verdiği kararda hüküm altına alınan değer üzerinden karar ve ilam harcı nisbi olarak hesaplanır. Yargıtay da nisbi karar ve ilam harcını, para veya para ile değerlendirilebilen şeylere ilişkin davalarda, hükmolunan değer üzerinden alınan harç olarak tanımlar.
Nisbi harç çoğu zaman iki aşamada karşımıza çıkar:
- Dava açılırken ödenen peşin nisbi harç (genellikle dörtte biri)
- Karar kesinleşirken tamamlanan kalan nisbi karar ve ilam harcı
Bu nedenle nisbi harç, hem dava açma maliyetini hem de davayı kaybeden tarafın üstleneceği nihai yargılama giderlerini doğrudan etkiler.
Nisbi harç ile maktu harç arasındaki temel farklar
Maktu harç, dava veya işlemin değerine bakılmaksızın sabit bir tutar olarak alınır. Örneğin bazı şikayetler, itirazlar veya belirli türdeki davalar için tek bir rakam ödenir; uyuşmazlık 10.000 TL de olsa 1.000.000 TL de olsa maktu harç aynıdır.
Nisbi harçta ise:
- Harç tutarı, dava değerinin belli bir oranı şeklinde hesaplanır.
- Dava değeri büyüdükçe ödenecek harç da artar.
- Harca esas değer için kanunda asgari tutar öngörülebilir; hesaplanan miktar bu sınırın altındaysa, en düşük nisbi harç tutarına tamamlanır.
Önemli bir nokta da şudur: Değere bağlı bir dava reddedilirse, çoğu durumda nisbi değil maktu harç alınır. Yani davayı kaybeden taraf, nisbi karar ve ilam harcı yerine yalnızca maktu harç öder.
Özetle, maktu harç sabit, nisbi harç ise oranlı ve değere bağlı bir yargı harcıdır.
Hangi kanun ve tarifelerde nisbi harç düzenleniyor?
Nisbi harçların temel hukuki dayanağı 492 sayılı Harçlar Kanunudur. Kanunda, hangi işlemlerden harç alınacağı, harçların maktu mu nisbi mi olacağı ve hesaplama ölçüleri ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Özellikle:
- Harç alma ölçüleri başlıklı hükümler, hangi işlemlerde değer esasına göre nisbi harç alınacağını belirtir.
- 1 sayılı Tarife (Yargı harçları) içinde, hukuk ve idari yargıda alınan başvurma harcı, karar ve ilam harcı, celse harcı gibi kalemlerin hangilerinin nisbi olduğu ve oranları gösterilir.
- 3 sayılı Tarife (Vergi yargısı harçları) ise vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’daki uyuşmazlıklarda uygulanacak nisbi harç oranlarını içerir.
Her yıl sonunda yayımlanan Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile bu tarifelerdeki maktu tutarlar ve nisbi harçlara ilişkin asgari rakamlar, yeniden değerleme oranına göre güncellenir. 2025 yılı için geçerli tutarlar da 30.12.2024 tarihli tebliğ ile belirlenmiş ve 01.01.2025’ten itibaren yürürlüğe girmiştir.
Bu nedenle nisbi harç hesabı yaparken yalnızca Harçlar Kanunu’na değil, ilgili yılın güncel harç tarifesine de mutlaka bakmak gerekir.
Hangi dava ve işlemlerde nisbi harç ödenir?
Nisbi harç, kural olarak konusu belli bir parasal değere bağlı olan yargı ve icra işlemlerinde karşımıza çıkar. 492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı tarifenin “Karar ve ilam harcı” bölümünde, bu tür davalarda uyuşmazlık değeri üzerinden belirli oranda nisbi harç alınacağı açıkça düzenlenmiştir.
Konusu para veya parayla ölçülebilen (alacak, tazminat vb.) davalar
Alacağın, tazminatın ya da benzeri bir hakkın belirli bir para tutarıyla ifade edilebildiği hemen her dava, kural olarak nisbi karar ve ilam harcına tabidir. Örneğin:
- Alacak davaları
- Maddi ve manevi tazminat davaları
- Haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, sebepsiz zenginleşme davaları
- Para alacağı içeren yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi davaları
Bu davalarda mahkeme, esas hakkında karar verdiğinde, hüküm altına alınan miktar üzerinden nisbi karar ve ilam harcı hesaplanır ve bu harç, nihai olarak aleyhine hüküm verilen taraftan tahsil edilir.
Taşınmaz davalarında ve kira uyuşmazlıklarında nisbi harç
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda (örneğin tapu iptal ve tescil, şufa, kat mülkiyeti uyuşmazlıkları gibi) de çoğu zaman dava konusu taşınmazın değeri esas alınarak nisbi harç uygulanır. Taşınmazın değeri başlangıçta net değilse, keşif ve bilirkişi incelemesiyle belirlenen değer, harç hesabında esas alınır.
Kira ilişkilerinden doğan:
- Kira alacağı
- Tahliye talepli ve kira bedeli ihtilaflı davalar
- Kira tespit davalarında geriye dönük fark kira alacağı
gibi uyuşmazlıklarda da, talep edilen kira bedeli veya fark tutarı üzerinden nisbi harç söz konusudur.
Ölüm ve bedensel zarar tazminat davalarında özel oran uygulaması
Ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında, peşin alınan nisbi karar ve ilam harcı için özel bir indirim vardır. Harçlar Kanunu m.28’e göre, bu tür davalarda peşin karar ve ilam harcı, genel kural olan dörtte bir yerine yirmide bir oranında alınır; kalan kısım ise karar sonrası tahsil edilir.
Bu düzenleme, özellikle yüksek meblağlı destekten yoksun kalma ve bedensel zarar tazminat davalarında, davacıların dava açarken ödemek zorunda oldukları peşin harç yükünü hafifletmeyi amaçlar.
İcra, istinaf ve temyiz başvurularında nisbi harç durumu
İcra takiplerinde:
- İlamsız takipte, takip talebiyle birlikte alacak miktarı üzerinden binde 5 oranında peşin harç alınır; bu tutar, takip sonunda tahsil harcına mahsup edilir.
- Alacağın tahsili gerçekleştiğinde, tahsil edilen miktar üzerinden ayrıca nisbi icra tahsil harcı doğar.
İstinaf ve temyiz aşamalarında ise iki farklı harç türü karşımıza çıkar:
- Başvuru harcı: Genellikle maktudur, nisbi değildir.
- Karar ve ilam harcı / onama harcı:
- Konusu para ile ölçülebilen bir davada, istinaf veya temyiz mercii esasa girip kararı tasdik eder veya değiştirerek hüküm kurarsa, (1) sayılı tarifedeki nisbi oranlar bu kararlar için de uygulanır.
- Buna karşılık, istinaf başvurusunun esastan reddi gibi, onama niteliği taşımayan bazı kararlarda, yüksek mahkemelerin son yıllardaki içtihatlarında, nisbi değil maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği yönünde kararlar da bulunmaktadır.
Özetle, konusu para veya parayla ölçülebilen her türlü dava, taşınmaz ve kira uyuşmazlıkları, ölüm ve bedensel zarar tazminatları ile icra tahsil işlemleri, istinaf ve temyiz mercilerinin esasa ilişkin kararları, çoğunlukla nisbi harç rejimi içinde değerlendirilir. Ancak her somut olayda, güncel mevzuat ve içtihat birlikte dikkate alınmalıdır.
Nisbi harç nasıl hesaplanır? (Temel formül)
Nisbi harç, kısaca “dava veya takip değeri × ilgili harç oranı” formülüyle hesaplanır. Yani önce hukuki işlemin parasal değeri belirlenir, sonra bu tutara kanunda öngörülen yüzde oranı uygulanır. Ortaya çıkan rakam, ödenecek nisbi harçtır.
Genel mantık şu şekildedir:
Nisbi harç = Dava / takip / talep değeri × Nisbi harç oranı
Oranlar, yargılama türüne (dava, icra takibi, istinaf, temyiz vb.) ve bazen de davanın konusuna göre değişir. Bu nedenle her zaman güncel harç tarifesine bakmak gerekir.
Dava değeri üzerinden oranla hesaplama mantığı
Nisbi harçta temel esas, konusu para veya parayla ölçülebilen bir hakkın değeri üzerinden hesaplama yapılmasıdır. Örneğin:
- 300.000 TL’lik bir alacak davasında,
- 500.000 TL’lik bir tazminat talebinde,
- 1.000.000 TL değer biçilen bir taşınmaz davasında
nisbi harç, bu tutarların her biri için ayrı ayrı, ilgili oranın uygulanmasıyla bulunur.
Basitleştirirsek, varsayımsal bir örnek üzerinden gidelim (oran tamamen örnektir):
- Dava değeri: 200.000 TL
- Nisbi karar ve ilam harcı oranı: %6,83 (örnek)
200.000 TL × %6,83 = 13.660 TL toplam nisbi karar ve ilam harcı
Bu toplam harcın bir kısmı peşin, kalan kısmı ise karar aşamasında tamamlanır. Hesaplama mantığı her davada aynıdır; değişen sadece oran ve dava değeridir.
Karar ve ilam harcı ile peşin harç arasındaki ilişki
Nisbi harç denildiğinde uygulamada en çok karşımıza çıkan kalem **“karar ve ilam harcı”**dır. Bu harç, mahkemenin verdiği hüküm üzerinden alınır ve nisbi niteliktedir.
Dava açarken ödenen peşin harç, aslında bu karar ve ilam harcının önceden yatırılan bir kısmıdır. Genel sistem şöyle işler:
- Dava açılırken, dava değerine göre hesaplanan nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır.
- Dava sonunda mahkeme karar verdiğinde, aynı dava değeri (veya güncellenmiş değer) üzerinden toplam karar ve ilam harcı hesaplanır.
- Başta ödenen peşin harç, bu toplamdan mahsup edilir; kalan kısım, kararı alan taraftan tahsil edilir.
- Nihai olarak bu harcın yükü, mahkemece yargılama giderlerine ilişkin hükme göre, genellikle davayı kaybeden tarafa yüklenir.
Bu nedenle peşin nisbi harç, tek başına bağımsız bir harç değil, ileride doğacak karar ve ilam harcının avansı gibi düşünülmelidir.
Nisbi harçta "dava değeri" nasıl belirlenir?
Nisbi harcın doğru hesaplanabilmesi için en kritik nokta, “dava değeri”nin doğru tespitidir. Dava değeri, her zaman tarafın kafasına göre belirlediği bir rakam değildir; kanun ve içtihatlarla çizilmiş çerçeveler vardır.
Genel hatlarıyla:
-
Alacak ve tazminat davalarında Dava değeri, talep edilen ana para ve varsa talep tarihine kadar istenen faiz, kira, ecrimisil gibi kalemler de eklenerek belirlenir. Bazı durumlarda sadece ana para üzerinden, bazen de yan alacaklarla birlikte hesap yapılır; bu, talep şekline ve mevzuata göre değişebilir.
-
Kira alacağı ve tahliye davalarında Dava değeri çoğu zaman yıllık kira bedeli veya talep edilen kira alacağı toplamı üzerinden belirlenir. Tahliye ile birlikte kira alacağı isteniyorsa, bu kalemler birlikte dikkate alınabilir.
-
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda Dava değeri, taşınmazın rayiç değeri üzerinden belirlenir. Uygulamada mahkeme, gerektiğinde bilirkişi veya keşif ile bu değeri tespit ettirir ve nisbi harç buna göre tamamlatılır.
-
Kısmi dava ve talep artırımında Başlangıçta sadece istenen kısım dava değeri sayılır ve nisbi harç bu kısım üzerinden alınır. Daha sonra talep artırılırsa, artan kısım için ek dava değeri oluşur ve bu kısım üzerinden ek nisbi harç hesaplanır.
-
Yabancı para üzerinden açılan davalarda Dava değeri, dava tarihindeki merkez bankası döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek belirlenir; nisbi harç da bu TL karşılığı üzerinden hesaplanır.
Sonuç olarak, nisbi harçta dava değeri; talep edilen hakkın gerçek ekonomik karşılığını yansıtmalıdır. Değerin eksik gösterilmesi, ileride ek harç çıkmasına ve sürecin uzamasına yol açabilir. Bu yüzden özellikle yüksek tutarlı davalarda, dava değerinin belirlenmesi aşamasında dikkatli olmak ve mümkünse uzman görüşü almak önemlidir.
Güncel nisbi harç oranı ve yasal dayanak nasıl bulunur?
Nisbi harç oranları sabit değildir; her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenir ve farklı dava türleri için farklı oranlar uygulanır. Bu yüzden “şu an nisbi harç binde …’dir” gibi ezber bir rakama güvenmek yerine, her zaman güncel tarife ve kanun metnine bakmak gerekir.
Nisbi yargı harçlarının temel yasal kaynağı 492 sayılı Harçlar Kanunu ve bu Kanun’a ekli (1) sayılı Yargı Harçları Tarifesi ile (3) sayılı Vergi Yargısı Harç Tarifesidir. Kanun, hangi işlemin nisbi harca tabi olduğunu ve oranların hangi sınırlar içinde değiştirilebileceğini düzenler; her yıl yayımlanan genel tebliğ ve tarifeler ise somut tutar ve oranları günceller.
Her yıl yenilenen harç tarifesi nereden takip edilir?
Nisbi harç oran ve tutarları, genellikle yılbaşından itibaren geçerli olmak üzere yayımlanan bir genel tebliğ ve/veya tarife ile güncellenir. Uygulamada:
- Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile maktu ve nisbi harç tutarları, yeniden değerleme oranına göre artırılır. 2024 yılı için bu değişiklik 30.12.2023 tarihli ve 94 Seri No’lu Tebliğ ile yapılmıştır.
- Yargı harçlarının tür ve oranları ise Harçlar Kanunu’na ekli tarifelerde yer alır; bu tarifeler gerektiğinde kanun değişikliğiyle veya Cumhurbaşkanı kararıyla güncellenebilir.
Güncel nisbi harç oranını bulmak için pratik yol:
- Önce Harçlar Kanunu’nun ilgili maddesine ve (1) sayılı tarife – Yargı Harçları bölümüne bakılır (karar ve ilam harcı, icra harçları vb. için).
- Ardından, içinde bulunulan yıl için yayımlanmış son Harçlar Kanunu Genel Tebliği incelenir; burada hem oranlar hem de asgari tutarlar güncel haliyle yer alır.
Bu iki adımı birlikte kontrol etmeden, sadece eski bir tabloya bakarak nisbi harç hesabı yapmak sağlıklı değildir.
Yanlış yıla göre hesaplama yapmanın doğuracağı sorunlar
Nisbi harç, doğrudan dava değeri × oran formülüyle hesaplandığı için, yanlış yılın oranını veya asgari tutarını kullanmak ciddi farklar doğurabilir. Yanlış yıla göre hesaplama:
- Eksik harç yatırılmasına yol açarsa, mahkeme genellikle tamamlama için süre verir; sürede tamamlanmazsa dava usulden reddedilebilir veya başvuru yapılmamış sayılabilir.
- Fazla harç yatırılması halinde ise iade mümkündür ama bunun için ayrıca talepte bulunmak, çoğu zaman da ek dilekçe ve süreçle uğraşmak gerekir.
- Özellikle vergi yargısı ve yüksek değerli alacak davalarında, binde oranlardaki küçük bir fark bile binlerce liralık hataya sebep olabilir.
- Yanlış yıl tarifesine göre hesaplanan harç, karar ve ilam harcı aşamasında da sorun çıkarabilir; çünkü harcı doğuran olayın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.
Bu nedenle, nisbi harç hesabı yaparken mutlaka:
- Dava veya başvuru tarihini,
- O tarihte yürürlükte olan Harçlar Kanunu Genel Tebliği’ni,
- İlgili tarife ve kanun maddesini
birlikte kontrol etmek, hem hak kaybını hem de gereksiz masrafı önler.
Farklı dava türleri için nisbi harç hesaplama örnekleri
Nisbi harçta mantık hep aynıdır: dava veya takip değeri x ilgili nisbi oran. Aşağıdaki örnekler, sadece hesaplama mantığını göstermek içindir; oranlar ve tutarlar her yıl değiştiği için mutlaka güncel harç tarifesine bakılmalıdır.
Alacak ve tazminat davalarında basit örnek hesaplamalar
Örnek 1 – Alacak davası:
- Dava değeri: 100.000 TL alacak
- Varsayım: Karar ve ilam harcı oranı %6,831 (sadece örnek)
Toplam nisbi karar ve ilam harcı: 100.000 TL x %6,831 = 6.831 TL
Dava açarken bunun dörtte biri peşin alınır: 6.831 TL ÷ 4 ≈ 1.707,75 TL peşin nisbi harç yatırılır. Dava sonunda hükmedilen miktara göre kalan 3/4 kısmı tamamlanır.
Örnek 2 – Kısmen kabul:
- Talep: 200.000 TL tazminat
- Mahkeme: 80.000 TL’ye hükmetti
Nisbi harç talep edilen değil, hükmedilen 80.000 TL üzerinden hesaplanır. Talep yüksek olsa da, karar daha düşükse harç da karar miktarına göre netleşir.
Boşanma davalarında maddi–manevi tazminat ve nafaka taleplerinde harç
Boşanmanın kendisi için genelde maktu harç alınır; ancak maddi–manevi tazminat ve toplu nafaka talep ediliyorsa bu kısım için nisbi harç söz konusu olur.
Örnek:
- Boşanma davasında 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talebi
- Toplam tazminat değeri: 100.000 TL
Nisbi harç, bu 100.000 TL üzerinden hesaplanır ve dörtte biri peşin ödenir. Sürekli ödenecek yoksulluk nafakası gibi belirsiz süreli, dönemsel ödemelerde ise uygulamada çoğu zaman belirli bir yıllık tutar esas alınarak dava değeri belirlenir; bu noktada güncel içtihat ve tarifeye göre hareket etmek gerekir.
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda keşif ve değer tespiti sonrası harç
Tapu iptali ve tescil, ortaklığın giderilmesi, kamulaştırmasız el atma gibi taşınmazın aynına ilişkin davalarda dava değeri çoğu zaman başta net değildir.
Uygulamada:
- Dava açılırken genellikle geçici bir değer gösterilir ve buna göre peşin nisbi harç alınır.
- Yargılama sırasında bilirkişi veya keşif ile taşınmazın gerçek değeri tespit edilir.
- Karar ve ilam harcı, bu tespit edilen nihai değer üzerinden yeniden hesaplanır.
Örnek:
- Dava açılırken taşınmaz değeri 500.000 TL gösterildi, peşin harç buna göre yatırıldı.
- Keşif sonrası gerçek değer 1.200.000 TL çıktı.
Bu durumda, 1.200.000 TL üzerinden hesaplanan toplam nisbi harçtan, daha önce ödenen peşin kısım düşülür; aradaki fark ek nisbi harç olarak tahsil edilir.
İcra ve iflas takiplerinde nisbi harç örnekleri
İcra ve iflas hukukunda da bazı kalemler için nisbi harç uygulanır; özellikle takip konusu para alacağı üzerinden hesaplanan harçlar önemlidir.
Örnek – İlamsız icra takibi:
- Takip konusu alacak: 60.000 TL
- Takip açılırken alınan harçlar içinde, alacak miktarı üzerinden hesaplanan nisbi icra harcı bulunur.
Örnek – Takibin tahsille sonuçlanması:
- Borçlu, 60.000 TL’nin tamamını ödediğinde, tahsil harcı da alacak miktarı üzerinden nisbi olarak hesaplanır.
- Bu harç genellikle borçludan alınır; ancak dosya sonunda yargılama giderlerine ilişkin hükme göre kimin üzerinde kalacağı netleşir.
İflas yoluyla takipte de, iflas isteminin dayandığı alacak miktarı nisbi harç hesabında esas alınır. Her durumda, icra dairesi veya mahkeme, takip/karar konusu para tutarını esas alarak ilgili nisbi oranı uygular.
Dava açarken ödenen peşin nisbi harç nasıl işliyor?
Nisbi harç, çoğu hukuk davasında davanın değeri üzerinden oransal olarak hesaplanır. Ancak bu harcın tamamı dava açarken peşin alınmaz. Uygulamada, karar ve ilam harcının dörtte biri peşin, kalan kısmı ise dava sonunda tahsil edilir. Bu sistem, davayı açarken tarafların üzerindeki ilk mali yükü hafifletmek için getirilmiştir.
Dörtte bir peşin, kalan kısmın ne zaman ve nasıl tamamlandığı
Dava açarken mahkeme veznesine yatırdığınız tutar, genellikle nisbi karar ve ilam harcının 1/4’üdür. Bu peşin nisbi harç, dava dilekçesinin işleme alınması ve dosyanın açılması için zorunludur.
Dava sonuçlandığında:
- Mahkeme, hüküm altına alınan dava değeri üzerinden nihai nisbi karar ve ilam harcını hesaplar.
- Daha önce yatırılmış olan peşin 1/4 harç, bu toplamdan düşülür.
- Kalan 3/4’lük kısım, kararda harçtan sorumlu tutulan taraftan tahsil edilir.
Bu kalan kısım çoğu zaman ilam harcı olarak, karar kesinleştikten sonra icra aşamasında veya doğrudan vergi dairesi/vezne üzerinden tamamlatılır. Taraflar, kararın tebliği sonrasında kendilerine düşen harç borcunu ödemekle yükümlüdür; ödenmediğinde kamu alacağı niteliğinde takip edilebilir.
Davayı kaybeden–kazanan taraf açısından harcın nihai yükü
Genel ilke, yargılama giderlerinin (dolayısıyla nisbi harcın) davayı kaybeden tarafa yüklenmesidir. Bu çerçevede:
- Davacı haklı çıkar ve davası kabul edilirse,
- Başta ödediği peşin nisbi harç, yargılama gideri olarak davalıya yüklenir.
- Mahkeme kararında, davalı aleyhine hükmedilen yargılama giderleri içinde bu harç da gösterilir.
- Davalı haklı çıkar ve dava reddedilirse,
- Davacı tarafından ödenen peşin nisbi harç, kural olarak davacı üzerinde kalır.
- Ayrıca reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan harç farkı varsa, bu da çoğunlukla davacıya yüklenir.
Pratikte, kazanan taraf, ödediği harç ve diğer giderleri karşı taraftan tahsil etme hakkına sahip olur. Ancak bunun için çoğu zaman kararın kesinleşmesi ve gerekirse icra takibi yapılması gerekir. Yani kazanan tarafın cebinden çıkan harç, hukuken kaybeden tarafa yüklenmiş olsa da, fiilen geri alınması için ayrıca işlem yapılması gerekebilir.
Dava reddedilirse nisbi harç yerine hangi harçlar ödenir?
Dava baştan itibaren konusu para ile ölçülebilen bir talep içeriyorsa, reddedilse bile genellikle nisbi harç rejimi uygulanır; ancak bazı durumlarda fiilen ödenen kalemler farklılaşır:
- Dava açarken zaten peşin nisbi harç (1/4) ödenmiştir. Dava reddedildiğinde bu tutar iade edilmez, davacı üzerinde kalır.
- Mahkeme, reddedilen dava değeri üzerinden tam nisbi karar ve ilam harcını hesaplar; peşin ödenen kısım düşülür, varsa kalan fark yine davacıya yüklenir.
- Bunun yanında, her davada olduğu gibi başvuru harcı ve gider avansı da davacı tarafından ödenmiş olur. Reddin niteliğine göre, kullanılmayan gider avansının bir kısmı iade edilebilir, ancak harçlar kural olarak iade edilmez.
Eğer dava, daha başta usulden reddedilmiş veya hiç esasa girilmeden, örneğin görev–yetki gibi nedenlerle sona ermişse, uygulanacak harç türü ve miktarı farklılık gösterebilir. Bazı hallerde yalnızca maktu karar ve ilam harcı alınır ya da zaten alınmış olan başvuru harcı ve peşin harçla yetinilir. Bu nedenle, somut dosyada hangi harcın uygulanacağını anlamak için karar gerekçesindeki harç bölümüne ve ilgili yılın harç tarifesine bakmak önemlidir.
Dava sürecinde değer değişirse ek nisbi harç çıkar mı?
Davanın başında bildirilen değer sonradan artarsa, genel kural olarak ek nisbi harç doğar. Çünkü nisbi harç, dava değeriyle doğru orantılıdır. Talep edilen miktar büyüdükçe, hem karar ve ilam harcı hem de buna bağlı peşin harç kısmı yeniden hesaplanır ve aradaki fark tamamlanır.
Mahkeme, dava değeri değiştiğinde genellikle “eksik harcın tamamlanması için süre” verir. Bu süre içinde ek nisbi harç yatırılmazsa, artırılan kısım yönünden talep dikkate alınmayabilir veya usulden ret gibi sonuçlar doğabilir. Bu nedenle değer değişikliği yapılırken, doğacak ek harç yükü mutlaka hesaba katılmalıdır.
Islah, karşı dava ve talep artırımında ek harç
Islah ile talep artırıldığında, yeni talep miktarı üzerinden nisbi harç yeniden hesaplanır. Başta ödenen nisbi harç düşülür, kalan kısım ek harç olarak davacıdan istenir. Örneğin 100.000 TL’lik alacak davası 200.000 TL’ye ıslah edilirse, 200.000 TL üzerinden hesaplanan harçtan, ilk 100.000 TL için ödenen harç çıkarılır ve fark ödenir.
Talep artırım dilekçesi ile (kısmi dava açılıp sonradan artırma yapılması gibi) benzer şekilde, artırılan kısım için nisbi harç tamamlanır. Burada da mahkeme, artırılan miktar üzerinden hesaplanan ek harcı yatırmanız için süre verir.
Karşı dava açıldığında ise, karşı davanın kendi dava değeri üzerinden ayrıca nisbi harç alınır. Karşı dava, bağımsız bir dava gibi değerlendirilir. Bu nedenle hem asıl dava hem karşı dava için ayrı ayrı nisbi harç hesabı yapılır; biri diğerinin harcını “örtmez”.
Kısmi dava açılması halinde nisbi harç hesabı
Kısmi davada, alacağın tamamı değil sadece bir bölümü dava edilir. Nisbi harç da yalnızca dava edilen kısım üzerinden alınır. Örneğin toplam alacağınız 500.000 TL olsa da, 100.000 TL için kısmi dava açarsanız, başlangıçta nisbi harç 100.000 TL üzerinden hesaplanır.
Daha sonra:
- Kalan kısım için talep artırımına gidilirse, artırılan miktar üzerinden ek nisbi harç ödenir.
- Hiç artırma yapılmazsa, harç sadece dava edilen kısım üzerinden kalır; alacağın tamamı üzerinden harç ödeme zorunluluğu doğmaz.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kısmi davanın gerçekten usulüne uygun açılması ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasıdır. Aksi halde, sonradan talep artırımı yapılamayabilir ve buna bağlı ek nisbi harç de söz konusu olmaz. Bu yüzden kısmi dava stratejisi belirlenirken, hem hukuki sonuçlar hem de doğacak nisbi harç yükü birlikte değerlendirilmelidir.
Feragat, kabul, sulh ve anlaşma hallerinde nisbi harç oranı
Feragat, kabul ve sulh, davayı sona erdiren en önemli üç kurumdur ve nisbi harç bakımından özel bir indirim rejimi vardır. Bu indirim doğrudan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinden kaynaklanır. Buna göre, davadan feragat, davayı kabul veya sulh yoluyla anlaşma yapılması, hangi oturumda gerçekleştiğine göre karar ve ilam harcı oranını etkiler.
İlk oturumda feragat/kabul/sulh olursa harçta indirim
Kanun, “muhakemenin ilk celsesi”nde feragat, kabul veya sulh olursa karar ve ilam harcının üçte birinin alınacağını düzenler.
Basitçe söyleyelim:
- Normalde nisbi karar ve ilam harcı, dava değeri üzerinden tam oranla hesaplanır.
- Ancak taraflar daha en başta, ilk duruşmada (veya uygulamada Yargıtay’ın da kabul ettiği şekilde, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce) feragat, kabul ya da sulh ile davayı bitirirse, hesaplanan bu harcın sadece 1/3’ü alınır.
Bu indirim, özellikle yüksek değerli alacak ve tazminat davalarında ciddi bir mali avantaj sağlar. Devlet, uyuşmazlığın erken çözülmesini teşvik ettiği için, “erken anlaşan” taraflara harçta önemli bir kolaylık tanımış olur.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ilk celse kavramının takvime değil, yargılamanın aşamasına bağlı olmasıdır. Ön inceleme duruşması yapılmadan önce verilen kabul beyanları da Yargıtay içtihatlarında ilk celse kapsamında değerlendirilmekte ve 1/3 oranı uygulanmaktadır.
Daha sonraki oturumlarda anlaşma yapılırsa uygulanacak oranlar
Eğer feragat, kabul veya sulh ilk celseden sonra gerçekleşirse, Harçlar Kanunu m.22 gereği bu kez karar ve ilam harcının üçte ikisi alınır.
Yani:
- Dava sonradan, örneğin tanık dinlendikten, bilirkişi raporu geldikten veya birkaç duruşma yapıldıktan sonra sulh ile bitirilirse, nisbi harç tamamen ortadan kalkmaz, sadece tam harcın 2/3’üne düşer.
- Bu da yine bir indirimdir, fakat ilk oturumda anlaşmaya göre daha sınırlıdır.
Örneğin, normalde dava değeri üzerinden hesaplanan karar ve ilam harcı 9.000 TL çıkıyorsa:
- İlk oturumda feragat/kabul/sulh olsaydı yaklaşık 3.000 TL,
- Daha sonraki oturumlarda anlaşma sağlanırsa yaklaşık 6.000 TL karar ve ilam harcı alınacaktır.
Uygulamada mahkemeler, karar verirken:
- Dava değerini ve uygulanacak nisbi oranı tespit eder,
- Ortaya çıkan tam karar ve ilam harcını hesaplar,
- Feragat, kabul veya sulhun zamanına göre bu tutarın 1/3’ünü veya 2/3’ünü hükümde gösterir.
Son olarak, taraflar sulh protokolünde harç ve yargılama giderlerinin kim tarafından ödeneceğini ayrıca kararlaştırabilir. Böyle bir düzenleme yoksa, mahkeme genellikle kabul ve feragat edilen miktarları dikkate alarak harç yükünü paylaştırır; ancak hangi oranın (1/3 mü, 2/3 mü) uygulanacağı yine Harçlar Kanunu m.22’ye göre belirlenir.
Sık karıştırılan konular: nisbi harç, gider avansı ve diğer yargılama giderleri
Başvuru harcı, gider avansı ve nisbi harç arasındaki fark
Bu üç kalem, dava açarken çoğu zaman birlikte talep edildiği için karışıyor; aslında her birinin amacı farklıdır.
Başvuru harcı, dava veya takip dosyasının açılması için ödenen, tutarı kanunda sabit olarak belirlenmiş harçtır. Dava değerine göre değişmez; aynı tür dava için herkes aynı başvuru harcını öder. Dilekçenizin sisteme kaydedilmesi ve dosya numarası verilmesi için zorunludur.
Nisbi harç, konusu para veya parayla ölçülebilen davalarda, dava değeri üzerinden belli bir yüzde uygulanarak hesaplanan harçtır. Esas itibarıyla karar ve ilam harcı niteliğindedir; yani mahkeme hüküm verdiğinde, hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanır. Dava açarken bunun genellikle dörtte biri peşin alınır, kalan kısmı karar kesinleşirken tamamlanır.
Gider avansı ise harç değildir. Mahkemenin yargılama sırasında yapacağı masraflar için, taraflardan peşin olarak alınan bir “avans”tır. Tebligat, müzekkere, tanık çağırma, UYAP posta giderleri gibi kalemler bu avans içinden karşılanır. Kullanılmayan kısım yargılama sonunda iade edilir veya karşı tarafa yüklenir.
Özetle:
- Başvuru harcı: Dosyayı açtıran, sabit tutarlı harç.
- Nisbi harç: Dava değeriyle orantılı, karar üzerinden alınan harç.
- Gider avansı: Yargılama masrafları için geçici olarak yatırılan, harç olmayan avans.
Bu ayrımı netleştirmek, hem neye ne kadar ödediğinizi anlamak hem de yanlış kalemlere itiraz etmeyi bilmek açısından önemlidir.
Tebligat, bilirkişi, keşif gibi kalemlerin nisbi harç hesabıyla ilişkisi
Tebligat, bilirkişi, keşif, tanık ücreti gibi kalemler nisbi harcın bir parçası değildir. Bunlar, “yargılama giderleri” başlığı altında ayrı ayrı takip edilen masraflardır.
Nisbi harç, yalnızca kanunda öngörülen oran üzerinden, dava değeri veya hüküm altına alınan miktar esas alınarak hesaplanır. Tebligat sayısının artması, bilirkişi raporu alınması ya da keşfe gidilmesi, nisbi harç oranını veya matrahını değiştirmez.
Bu kalemlerin nisbi harçla ilişkisi daha çok şu şekilde ortaya çıkar:
- Başta yatırılan gider avansı, tebligat ve benzeri masraflar için kullanılır.
- Bilirkişi ücreti, keşif gideri gibi ödemeler de çoğu zaman ek avans olarak taraflardan istenir.
- Dava sonunda mahkeme, yargılama giderlerini ve harçları birlikte kimin üzerinde bırakacağına karar verir. Böylece hem nisbi harç hem de tebligat, bilirkişi, keşif gibi masraflar genellikle davayı kaybeden tarafa yüklenir.
Dolayısıyla, tebligat ve diğer giderler nisbi harcın içinde yer almaz; fakat yargılama sonunda, toplam mali yük hesaplanırken nisbi harçla birlikte değerlendirilir. Bu yüzden, dava açmadan önce yalnızca nisbi harcı değil, olası bilirkişi ve keşif masraflarını da kabaca öngörmek, sürpriz maliyetlerle karşılaşmamak için faydalıdır.
Pratikte nisbi harç hesaplarken dikkat edilmesi gerekenler
Nisbi harç, doğrudan dava değeriyle bağlantılı olduğu için küçük bir hesaplama hatası bile ciddi farklar yaratabilir. Bu yüzden hem oranı hem de esas alınacak “dava değeri”ni doğru tespit etmek gerekir. Uygulamada yapılan hataların önemli bir kısmı, güncel harç tarifesine bakılmadan “alışkanlıkla” hesaplama yapılmasından kaynaklanır.
En sık yapılan hesaplama hataları
En çok karşılaşılan hataları kabaca şöyle özetleyebiliriz:
- Yanlış yılın tarifesini kullanmak: Harç tarifesi her yıl değiştiği için, dava veya başvuru tarihinde yürürlükte olan tarifeye bakılmadan yapılan hesaplamalar eksik ya da fazla harca yol açabiliyor.
- Dava değerini eksik göstermek: Harç az çıksın diye dava değerinin gerçekte talep edilenden düşük yazılması, sonradan ıslah veya talep artırımında ek nisbi harç ve gecikme faiziyle birlikte daha ağır bir yük getirebiliyor.
- Kısmi davada tüm alacak üzerinden harç hesaplamak: Kısmi davada nisbi harç sadece dava edilen kısım üzerinden hesaplanır; tüm alacak üzerinden hesaplama yapmak gereksiz yüksek harca neden olur.
- Peşin harç ile karar ve ilam harcını karıştırmak: Dava açarken ödenen peşin nisbi harç, toplam karar ve ilam harcının bir kısmıdır. Bazı kişiler peşin harcı “tam harç” sanıp, dosya sonuçlanınca çıkacak tamamlayıcı harcı gözden kaçırıyor.
- Birden fazla talepte ayrı ayrı harç hesabı: Aynı dava dilekçesinde birbiriyle bağlantılı birden fazla para talebi varsa, çoğu zaman bunların toplamı üzerinden tek bir nisbi harç hesaplanır. Her talep için ayrı nisbi harç hesaplamak hatalı olabilir.
- İstinaf ve temyizde yanlış oran kullanmak: Kanun yollarında uygulanan nisbi harç oranı, ilk derece karar ve ilam harcından farklıdır. İlk derece oranını aynen kullanmak, fazla harç yatırılmasına yol açabilir.
Bu tür hatalar, hem gereksiz harç ödenmesine hem de eksik harç nedeniyle süre kaybına, hatta başvurunun reddine kadar giden sonuçlara neden olabilir.
İnternetteki harç hesaplama araçlarını kullanırken nelere bakmalı?
İnternetteki nisbi harç hesaplama araçları pratik olabilir ama otomatik hesaplamaya körü körüne güvenmemek gerekir. Kullanırken özellikle şu noktalara dikkat etmek faydalı olur:
- Güncellik: Araçta kullanılan harç oranı ve maktu tutarların, içinde bulunulan yılın tarifesine göre güncellenmiş olduğundan emin olun. Eski tarifeye göre çalışan bir araç, sizi doğrudan yanlış sonuca götürür.
- Yıl seçimi: Bazı araçlar “yıl seç” alanı sunar. Dava veya başvuru tarihine uygun yılı seçmediğinizde hesaplama hukuken geçerli olmaz.
- Dava türü seçeneği: Araç, alacak davası, tazminat, icra takibi, istinaf/temyiz gibi farklı işlemler için ayrı modüller sunuyorsa, mutlaka doğru dava/işlem türünü seçin. Yanlış kategori, yanlış oran demektir.
- Dava değeri giriş biçimi: Dava değerini tam ve doğru yazın; faiz, karşılık talep, birden fazla alacak kalemi gibi unsurların nasıl girileceğine ilişkin açıklamaları okuyun.
- Sonucun “tahmini” olduğu uyarısı: Ciddi ve güvenilir araçlar genellikle “bilgilendirme amaçlıdır, bağlayıcı değildir” uyarısı koyar. Bu uyarı, hesabı mutlaka mevzuatla veya uzman görüşüyle karşılaştırmanız gerektiğini hatırlatır.
- Hesaplama mantığını kontrol etmek: Mümkünse, aracın verdiği sonucu kabaca el hesabıyla kontrol edin. Örneğin “dava değeri x oran” formülüne göre yaklaşık bir rakam çıkarıp, araç sonucuyla kıyaslamak iyi bir güvenlik adımıdır.
Sonuç olarak, nisbi harç hesabında hem mevzuata hem de güncel tarifeye bakmak esastır. İnternetteki araçlar sadece yardımcıdır; nihai sorumluluk her zaman hesabı yapan kişidedir.
Ankara avukatından danışmanlık ve temsil talepleriniz için bizimle iletişime geçin.