Metamfetamin cezası, Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu madde suçları arasında yer alır ve çoğu durumda TCK 191 kullanmak için bulundurma ile TCK 188 uyuşturucu ticareti hükümlerine göre değerlendirilir. Ele geçirilen metamfetamin miktarı, bulundurma amacı, deliller ve kişinin durumuna göre ceza önemli ölçüde değişebilir.
Kendi kullanımı için az miktarda metamfetaminle yakalanan kişi hakkında genellikle TCK 191 kapsamında 2–5 yıl arası hapis öngörülür; ilk olaylarda denetimli serbestlik, tedavi ve erteleme gibi seçenekler gündeme gelebilir. Satış, dağıtım veya nakil şüphesi varsa ise TCK 188 devreye girer ve 10 yıldan başlayıp 30 yıla kadar çıkabilen çok ağır yaptırımlar metamfetamin cezası olarak karşımıza çıkar.
Metamfetaminle yakalanınca hangi durumlarda suç sayılır?
Metamfetamin, Türk Ceza Kanunu’nda “uyuşturucu veya uyarıcı madde” olarak kabul edilir. Bu maddeyle yakalanan kişi hakkında mutlaka işlem yapılır; ancak hangi suçtan işlem yapılacağı, yani “kullanmak için mi, ticaret için mi?” sorusunun cevabı, hem cezanın türünü hem de süresini tamamen değiştirir.
Genel olarak:
- Sadece kullanmak için satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma durumunda TCK 191 uygulanır.
- Satma, başkasına verme, sevk etme, nakletme, depolama, satışa arz etme gibi fiillerde ise TCK 188 (uyuşturucu ticareti) devreye girer ve cezalar çok daha ağırdır.
Savcılık ve mahkeme, dosyayı incelerken kişinin “içici mi, satıcı mı” olduğuna dair bir değerlendirme yapar. Bu değerlendirme yapılmadan, sadece “üzerinde metamfetaminle yakalandı” diye otomatik olarak ticaret suçu kabul edilmez; ancak uygulamada çoğu dosya önce TCK 188 kapsamında soruşturulur, sonra delillere göre nitelendirme netleşir.
Sadece kullanmak mı, ticaret yapmak mı? (TCK 191 – TCK 188 ayrımı)
TCK 191: “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ya da kullanmak” suçunu düzenler. Burada amaç, kişinin kendi kullanımıdır. Bu nedenle kanun, tedavi ve denetimli serbestlik gibi daha çok bağımlılıkla mücadeleye dönük tedbirler öngörür.
TCK 188 ise “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçudur. Metamfetamin için bu madde uygulandığında, kişi artık “satıcı / ticaret yapan” olarak görülür ve alt sınırı dahi çok yüksek hapis cezaları gündeme gelir.
Ayrımı yaparken mahkemeler özellikle şunlara bakar:
- Üzerinde bulunan metamfetaminin miktarı ve paketlenme şekli
- Kişinin uyuşturucu kullanma alışkanlığı olup olmadığı (eski kayıtlar, sağlık raporları, beyanlar)
- Telefon kayıtları, mesajlar, sosyal medya yazışmaları (satış pazarlığı, fiyat konuşmaları vb.)
- Evde veya araçta bulunan terazi, çok sayıda boş kilitli poşet, yüklü nakit para gibi ticarete işaret eden unsurlar
- Tanık ve gizli tanık beyanları
Bu unsurlar bir araya geldiğinde, savcılık “ticaret kastı” olduğuna kanaat getirirse TCK 188’den iddianame düzenler; aksi halde TCK 191 kapsamında “kullanıcı” olarak değerlendirme ihtimali artar.
Miktarın “kullanım” mı “satış” mı sayıldığı sınırlar
Kanunda, metamfetamin için “şu kadar gramı geçerse ticaret sayılır” şeklinde net bir rakam yazmaz. Sınırlar, Yargıtay içtihatları ve bilirkişi raporlarıyla, her dosyanın somut durumuna göre belirlenir.
Uygulamada genel yaklaşım şöyle özetlenebilir:
- Kişinin günlük ve haftalık kullanım ihtiyacı dikkate alınır.
- Miktar, kişinin makul sürede tüketebileceği seviyeyi açıkça aşıyorsa, özellikle de çoklu paketler halinde ise, ticaret şüphesi güçlenir.
- Bazı karar ve bilirkişi raporlarında, hafif nitelikteki uyuşturucular için “8–9 paket”e kadar içici kabul edildiği, daha fazla paket ve yüksek gramajlarda ise ticaret yönünde değerlendirme yapıldığı görülür; metamfetamin gibi daha tehlikeli ve sentetik maddelerde ise daha düşük miktarlarda bile ticaret şüphesi doğabilmektedir.
Sonuç olarak, metamfetaminle yakalanan bir kişi için sadece gram değil, tüm dosya bütünlüğü önemlidir. Aynı miktar, bir dosyada “kullanım” sayılabilirken, başka bir dosyada telefon kayıtları, paketleme ve para trafiği nedeniyle “ticaret” kabul edilebilir. Bu nedenle, böyle bir durumda mutlaka dosyayı ayrıntılı inceleyebilecek bir ceza avukatından hukuki destek almak, hem suç vasfının doğru belirlenmesi hem de cezanın ağırlığı açısından kritik öneme sahiptir.
Metamfetamin kullanma ve bulundurma cezası (TCK 191)
Kullanmak için metamfetamin bulundurmanın cezası kaç yıl?
Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi, metamfetamin de dahil olmak üzere “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma” fiillerini düzenler. Yani metamfetaminle yakalanan bir kişi, eğer amaç ticaret değil, kullanım ise TCK 191 kapsamına girer.
Kanundaki temel yaptırım şudur: Kullanmak için metamfetamin bulunduran veya kullanan kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülür.
Ancak uygulamada, özellikle ilk yakalanmada, mahkemeler çoğu zaman doğrudan hapis cezası vermek yerine tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine yönelir. Yani kanunda hapis yazsa da, fiili sonuç çoğu zaman “takip, tedavi ve denetim” şeklinde olur. Burada kişinin:
- Üzerindeki metamfetamin miktarı
- Paketleme şekli (tek parça mı, çoklu paket mi)
- Tartı, hassas terazi, çok sayıda poşet gibi ticarete işaret eden unsurların bulunup bulunmaması
gibi kriterler, “kullanım mı, ticaret mi” ayrımında çok önemlidir.
İlk defa yakalananlar için denetimli serbestlik ve tedavi imkânı
TCK 191’in en önemli özelliği, kullanıcıyı cezalandırmaktan çok tedavi etmeyi hedeflemesidir. Bu nedenle ilk defa metamfetaminle yakalanan kişiler için çoğu dosyada şu yol izlenir:
- Savcılık, kamu davasının açılmasını 5 yıla kadar erteleyebilir.
- Bu süre içinde kişiye denetimli serbestlik uygulanır; genellikle belirli aralıklarla imza, test, görüşme ve gerekirse tedavi programına katılma yükümlülükleri getirilir.
- Kişi bu süre boyunca kurallara uyarsa ve yeniden uyuşturucu suçuna karışmazsa, hakkında dava açılmaz ve dosya düşer.
Bazı durumlarda mahkeme, doğrudan hüküm kurup cezayı erteleyerek yine denetimli serbestlik ve tedaviye yönlendirebilir. Özellikle bağımlılık şüphesi varsa, rapor alınıp tedavi zorunlu tutulabilir. Bu süreçte yükümlülüklere uymamak, kontrolleri aksatmak veya yeniden metamfetaminle yakalanmak, kişinin bu imkânları kaybetmesine yol açar.
Tekrar yakalanınca ceza nasıl ağırlaşıyor?
Metamfetaminle tekrar tekrar yakalanmak, hem TCK 191 kapsamındaki tedbirlerin sona ermesine hem de cezanın ağırlaşmasına neden olur.
Özetle:
- Kişi, denetimli serbestlik süresinde veya dosyası ertelenmişken yeniden metamfetamin kullanırken ya da bulundururken yakalanırsa, savcılık artık genellikle dava açar.
- Mahkeme, önceki dosyaları da dikkate alarak, “artık tedbirlerle sonuç alınamıyor” kanaatine varırsa hapis cezası verip bunu ertelemeden uygulayabilir.
- Birden fazla kez yakalanma, “ısrar” ve “alışkanlık” göstergesi sayıldığı için, ceza belirlenirken aleyhe değerlendirilir; alt sınırdan uzaklaşılabilir.
- Eğer tekrar yakalanmada miktar artmış, paketleme değişmiş veya ticarete işaret eden deliller ortaya çıkmışsa, dosya TCK 191’den çıkıp TCK 188 (uyuşturucu ticareti) kapsamına da kayabilir. Bu durumda ceza aralığı çok daha ağır hale gelir.
Bu yüzden, ilk yakalanmada verilen denetimli serbestlik ve tedavi şansı, hukuken de fiilen de çok kritik bir fırsattır. Kurallara uymak, tedaviyi ciddiye almak ve yeniden suça karışmamak, ileride karşılaşılabilecek ağır hapis cezalarının önüne geçebilir.
Metamfetamin satma, taşıma ve ticaret yapma cezası (TCK 188)
Satmak, sevk etmek, depolamak gibi fiillerde temel ceza aralığı
Metamfetaminle ilgili satma, satın alma, sevk etme, nakletme, depolama, başkalarına verme gibi fiiller, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi kapsamında “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti” suçu sayılır.
TCK 188’e göre uyuşturucu ticareti suçunun temel cezası kural olarak:
- 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası
- Ve ayrıca adli para cezasıdır (genellikle çok yüksek tutarlarda belirlenir).
Metamfetamin, kanunda sayılan “nitelikli maddeler” arasında kabul edildiği için, bu temel ceza yarı oranında artırılır. Yani mahkeme, normalde 10 yıl civarında başlayabilecek bir cezayı, metamfetamin söz konusu olduğunda 15 yıl ve üzerine çıkarabilir.
Burada önemli nokta, sadece “satış” değil, satmak amacıyla bulundurma, paketleme, sevk etme, depolama, başkasına ücretsiz verme gibi ticarete yönelik her davranışın TCK 188 kapsamında değerlendirilmesidir. Kişinin “ben satmıyordum” demesi tek başına yeterli olmaz; miktar, paketleme şekli, tartı aleti, para trafiği, mesajlar gibi deliller niyetin ticaret olup olmadığını belirlemede kullanılır.
Uyuşturucu kuryesi / torbacı için ceza ne kadar oluyor?
Uygulamada “kurye” veya “torbacı” olarak adlandırılan kişiler de hukuken uyuşturucu ticareti suçunun failleri arasında sayılır. Yani “ben sadece taşıyordum, benim değil” demek, çoğu durumda suçu hafifletmez; yine TCK 188’e göre yargılama yapılır.
Kurye veya torbacı için:
- Başlangıç noktası yine 10 yıl ve üzeri hapis olup,
- Metamfetamin nedeniyle bu ceza yarı oranında artırılarak daha da yükselir.
Mahkeme, kuryenin:
- Sadece tek seferlik mi taşıdığı,
- Örgütlü bir yapı içinde mi hareket ettiği,
- Ücret karşılığı mı yoksa baskı/tehdit altında mı taşıdığı,
- Üzerinde veya araçta yakalanan metamfetamin miktarı
gibi unsurlara bakarak ceza miktarını belirler.
Bazı dosyalarda, kurye olduğu açıkça anlaşılan ve örgütle bağlantısı sınırlı olan kişiler için, alt sınıra yakın ceza verilip, iyi hal indirimi uygulanabilir. Ancak metamfetamin söz konusu olduğunda, nitelikli hal nedeniyle cezaların fiilen oldukça yüksek seviyelerde kaldığını unutmamak gerekir.
Metamfetamin için cezanın neden yarı oranında artırıldığı (nitelikli hal)
TCK 188’de, bazı uyuşturucu türleri için “nitelikli hal” düzenlenmiştir. Metamfetamin de bu kapsamda kabul edilir. Bunun anlamı şudur:
- Normalde uyuşturucu ticareti için öngörülen ceza ne ise,
- Metamfetamin söz konusu olduğunda, bu ceza yarı oranında artırılır.
Bu ağırlaştırmanın gerekçesi, yargı kararlarında ve doktrinde genellikle şöyle açıklanır:
- Metamfetaminin bağımlılık yapıcı etkisi çok güçlüdür.
- Kullanıcının fiziksel ve ruhsal sağlığını kısa sürede ağır biçimde bozabilir.
- Toplumsal etkisi, suç işleme eğilimini ve şiddeti artırma riski nedeniyle diğer pek çok maddeye göre daha tehlikeli görülür.
Bu nedenle yasa koyucu, metamfetamin ticaretini “daha ağır cezalandırılması gereken” bir uyuşturucu suçu olarak düzenlemiştir. Sonuç olarak, aynı miktarda başka bir uyuşturucuya göre, metamfetamin ticaretinde verilen hapis cezaları genellikle daha uzun, para cezaları ise daha yüksek olmaktadır.
Bu bölümde anlatılanlar, genel bilgilendirme niteliğindedir; somut bir dosyada ceza miktarı, tüm deliller ve kişinin geçmişi birlikte değerlendirilerek hâkim tarafından belirlenir.
Metamfetamin miktarı cezayı nasıl etkiler?
Metamfetamin suçlarında ele geçen miktar, hem suçun “kullanmak için bulundurma mı, yoksa ticaret mi” olduğuna karar verirken hem de verilecek cezanın alt–üst sınırının belirlenmesinde çok önemli bir ölçüttür. Ancak unutulmaması gereken nokta şu: Miktar tek başına belirleyici değildir; paketleme şekli, tartı aleti, para trafiği, mesaj içerikleri, önceki sabıkalar gibi pek çok unsur birlikte değerlendirilir.
Kişisel kullanım sınırı olarak uygulamada esas alınan gramlar
Türk Ceza Kanunu’nda metamfetamin için “şu gramın altı kişisel kullanım sayılır” diye yazılı, net bir rakam yoktur. Bu sınırlar, Yargıtay kararları ve bilirkişi raporlarıyla, her dosyanın özelliğine göre şekillenir.
Uygulamada mahkemeler ve Yargıtay, kişisel kullanım sınırını değerlendirirken genellikle şu noktalara bakar:
- Ele geçen metamfetaminin toplam gramı
- Maddenin kaç paket halinde olduğu
- Şüphelinin kullanıcı olup olmadığına dair emareler (esrar, metamfetamin geçmişi, idrar/kan tahlili, beyanlar)
- Maddenin kaç günlük kullanım ihtiyacını karşılayabileceği
Metamfetamin çok küçük dozlarla kullanılan, etkisi güçlü bir madde olduğu için, birkaç gramlık miktarlar dahi bazı dosyalarda “kullanım sınırını aşan” seviye olarak yorumlanabilmektedir. Örneğin:
- Tek parça halinde, yanında tartı, paket malzemesi, satışa dair mesaj yoksa; birkaç gramlık metamfetamin çoğu zaman “kullanmak için bulundurma” yönünde değerlendirilir.
- Aynı miktar, çok sayıda küçük paket halinde, üzerinde yüklü nakit para ve satışa işaret eden mesajlarla yakalanırsa, ticaret şüphesi güçlenir.
Bu nedenle “şu kadar gramın altı kesin kullanıcıdır” demek doğru olmaz; her olayda dosya bütününe bakılır.
Miktar arttıkça mahkemenin ceza tayininde dikkat ettiği hususlar
Miktar arttıkça, mahkemenin hem suç vasfını hem de cezanın seviyesini belirlerken hassasiyeti artar. Genel olarak şu aşamalar izlenir:
- Suçun niteliği:
- Düşük miktar, kullanıcı profili, tek paket, satış emaresi yoksa TCK 191 (kullanmak için bulundurma) uygulanma ihtimali yükselir.
- Yüksek miktar, çoklu paketleme, hassas terazi, alıcı–satıcı yazışmaları, para trafiği varsa TCK 188 (ticaret) yönünde değerlendirme yapılır.
- TCK 188’de temel cezanın belirlenmesi: Ticaret suçunda hâkim, kanundaki alt ve üst sınırlar arasında temel cezayı belirlerken miktarı önemli bir ölçüt olarak kullanır.
- Görece daha az miktarlarda alt sınıra yakın ceza,
- Çok yüksek miktarlarda ise üst sınıra yaklaşan ceza verme eğilimi görülür.
-
Artırım ve indirimler: Miktar çok yüksekse, “suçun ağırlığı” gerekçesiyle takdiri indirimler daha sınırlı kullanılabilir. Buna karşılık, miktar görece düşük, sanık kullanıcı profiline yakın ve pişmanlık içindeyse, hâkim takdiri indirimleri daha geniş uygulayabilir.
-
Kişisel kullanım savunmasının inandırıcılığı: Sanık “hepsi benim kullanımım içindi” dese bile, ele geçen metamfetamin miktarı günlük kullanım dozlarıyla kıyaslandığında çok yüksekse, bu savunmanın inandırıcılığı azalır ve ticaret suçuna kayma riski artar.
Özetle, metamfetamin miktarı hem suçun adını hem de cezanın seviyesini doğrudan etkiler; fakat tek başına değil, dosyadaki tüm delillerle birlikte değerlendirilir. Bu yüzden her somut olayda, özellikle miktar tartışmalıysa, uzman bir ceza avukatından görüş almak büyük önem taşır.
Metamfetamin suçunda cezayı artıran özel durumlar
Metamfetamin suçlarında bazı haller, Türk Ceza Kanunu’nda “nitelikli hal” olarak düzenlenir ve normalde verilecek ceza ciddi şekilde yükselir. Aşağıdaki üç başlık, uygulamada en ağır sonuçları doğuran durumlardandır.
Okul, yurt, hastane gibi yerlere yakın konumda yakalanmanın sonucu
Metamfetamin, okul, yurt, hastane, ibadethane, kışla gibi yerlere yakın bir bölgede satılırken, taşınırken veya bulundurulurken yakalanırsa, bu durum TCK 188 kapsamında cezayı artıran nitelikli hal sayılır.
Kanun, özellikle çocukların, öğrencilerin, hastaların ve tedavi gören kişilerin korunmasını amaçladığı için, bu tür yerlere:
- içinde
- kapısında
- bahçesinde
- çok yakın çevresinde
uyuşturucu madde bulundurma veya satışına yönelik bir faaliyet tespit edilirse, mahkeme temel ceza üzerine artırıma gider. Uygulamada bu artırım çoğu zaman yarı oranında veya daha fazla olacak şekilde değerlendirilir.
Örneğin, normalde alt sınırdan ceza alabilecek bir sanık, okul çevresinde yakalandığı için hem daha yüksek bir hapis cezası ile hem de adli para cezası ile karşılaşabilir. Ayrıca mahkemeler bu tür dosyalarda erteleme, HAGB, adli kontrol gibi imkanlara daha temkinli yaklaşma eğilimindedir.
Çocuğa metamfetamin verilmesi veya satılması halinde ceza
Metamfetaminin 18 yaşından küçük bir kişiye verilmesi, kullandırılması, satılması veya temin edilmesi, TCK bakımından en ağır nitelikli hallerden biridir. Burada:
- Çocuğun rızası olup olmaması,
- Parayla satılıp satılmaması
çoğu zaman sonucu değiştirmez; önemli olan, maddenin bir çocuğa yönelmiş olmasıdır.
Bu durumda:
- TCK 188 kapsamında öngörülen hapis cezası üst sınıra doğru çekilir,
- Adli para cezası da çok yüksek miktarlarda belirlenebilir,
- Hakim, sanığın lehine olan takdiri indirimleri daha sınırlı kullanabilir.
Eğer çocuk, metamfetamin kullanmaya bu kişi nedeniyle başlamışsa veya sağlık açısından ağır bir zarar oluşmuşsa, mahkeme bunu ayrıca aleyhe bir unsur olarak değerlendirir.
Suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi
Metamfetamin suçunun suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenmesi, hem TCK 188’deki nitelikli hal hükümlerini, hem de ayrıca örgüt kurma / yönetme / üye olma suçlarını gündeme getirir.
Örgüt faaliyeti kapsamında sayılabilecek durumlara örnek olarak:
- Hiyerarşik bir yapı içinde,
- Süreklilik gösteren şekilde,
- Birden fazla kişinin görev paylaşımı yaparak (üretim, depolama, sevkiyat, satış vb.) hareket etmesi
gösterilebilir.
Bu durumda sanıklar, yalnızca “uyuşturucu ticareti” suçundan değil, aynı zamanda örgüt kurmak veya örgüte üye olmak suçundan da yargılanabilir. Bu da:
- Toplam hapis cezasının çok uzun yıllara çıkmasına,
- Tutuklama tedbirinin daha kolay uygulanmasına,
- İnfaz aşamasında koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik imkanlarının daralmasına
neden olur.
Özetle, metamfetamin suçunda yer, mağdurun çocuk olması ve örgüt bağlantısı, cezayı katlayan en kritik üç faktördür. Bu tür dosyalarda, küçük bir ayrıntı bile ceza miktarını yıllarca değiştirebildiği için, hukuki destek almadan hareket etmek ciddi risk taşır.
Metamfetamin suçunda indirim ve erteleme imkanları
Etkin pişmanlık, itiraf ve örgütü ortaya çıkarma durumunda ceza indirimi
Metamfetamin suçlarında etkin pişmanlık, özellikle TCK 192 kapsamında çok önemli bir indirim imkânıdır. Kişi, yakalanmadan önce ya da yakalandıktan sonra, uyuşturucu maddeyi temin ettiği kişileri, dağıtım ağını, depoları veya örgütü samimi biçimde ortaya çıkarır ve bu bilgilerle somut sonuç alınırsa, mahkeme cezada ciddi indirim yapabilir, hatta bazı durumlarda cezasızlık dahi söz konusu olabilir.
Burada kritik nokta, verilen bilginin:
- Somut, doğrulanabilir olması
- Soruşturma makamlarına gerçekten yardım sağlaması
- Mümkün olduğunca erken aşamada yapılmasıdır.
Sadece “pişmanım, bir daha yapmayacağım” demek etkin pişmanlık sayılmaz. Kişinin, suça ilişkin bilgi ve delilleri paylaşması, diğer faillerin yakalanmasına katkı sunması gerekir. Özellikle metamfetamin ticareti ve örgütlü suçlarda, savcılık bu tür işbirliğini çok dikkatle değerlendirir; abartılı, doğrulanamayan beyanlar ise hem dikkate alınmaz hem de sanığın güvenilirliğini zedeler.
HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) ve erteleme şartları
Metamfetamin suçlarında HAGB ve cezanın ertelenmesi imkânı, daha çok kullanmak için bulundurma (TCK 191) dosyalarında ve düşük ceza beklenen sınırlı ticaret vakalarında gündeme gelir. Genel olarak:
- HAGB için mahkemenin verdiği sonuç cezanın 2 yıl veya altında olması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkûmiyetinin bulunmaması,
- Yargılama sürecinde iyi hâl göstermesi,
- Mahkemenin, sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varması gerekir.
Cezanın ertelenmesinde ise sonuç cezanın genellikle 2 yılın altında olması ve sanığın kişisel, sosyal durumu ile suç geçmişinin olumlu değerlendirilmesi önemlidir. Ticaret suçlarında (TCK 188) verilen cezalar çoğu zaman bu sınırların çok üzerinde olduğu için, HAGB ve erteleme istisnai kalır. Buna karşılık, küçük miktarda metamfetaminle sadece “kullanmak için” yakalanan, sabıkasız ve pişman kişilerde HAGB kararı verilmesi uygulamada daha sık görülür.
Denetimli serbestliğe ne zaman çıkılabilir?
Metamfetamin suçlarında denetimli serbestlik iki farklı şekilde karşımıza çıkar:
- Kullanmak için bulundurma suçunda (TCK 191): İlk defa yakalanan kişiler hakkında çoğu zaman ceza vermeden önce denetimli serbestlik ve tedavi kararı uygulanır. Bu durumda kişi, belirlenen süre boyunca:
- Uyuşturucu kullanmama yükümlülüğüne,
- Belirli aralıklarla teste girmeye,
- Gerekirse tedavi ve rehabilitasyon programlarına tabi tutulur. Yükümlülüklere uyulursa, dosya sonunda ceza verilmeden düşme kararı verilebilir.
- Hapis cezası aldıktan sonra denetimli serbestlik: TCK 188 kapsamındaki metamfetamin ticareti suçlarında verilen uzun hapis cezalarında, infaz aşamasında belirli bir süreyi cezaevinde geçirdikten sonra denetimli serbestliğe ayrılma imkânı vardır. Burada:
- Verilen cezanın süresi,
- Suçun niteliği (ticaret, örgüt, nitelikli hâl),
- Disiplin cezaları ve iyi hâl durumu dikkate alınır.
Özetle, metamfetamin suçunda indirim, erteleme, HAGB ve denetimli serbestlik tamamen dosyanın somut durumuna, kişinin sabıka kaydına, işbirliği düzeyine ve mahkemenin takdirine bağlıdır. Bu nedenle, her aşamada uzman bir avukattan birebir hukuki destek almak, hak kaybı yaşamamak açısından çok önemlidir.
Soruşturma ve yargılama sürecinde neler yaşanır?
Metamfetamin nedeniyle yakalanan bir kişi için süreç genelde şu sırayla ilerler: yakalama, gözaltı, ifade alma, savcılık sorgusu, tutuklama istemi olup olmayacağına karar, sulh ceza hâkimliği önüne çıkarılma ve sonrasında iddianame düzenlenip dava açılması. Her aşamada susma hakkınız, avukat isteme hakkınız ve yakınlarınıza haber verilmesini talep etme hakkınız vardır. Bu haklar sadece kâğıt üzerinde değil, fiilen kullanılabilir haklardır; ısrarla talep edebilirsiniz.
Yakalamadan sonra en kritik nokta, ifade vermeden önce bir avukatla görüşmektir. Çünkü ilk ifade, ileride mahkeme önünde karşınıza sürekli çıkar ve geri dönmesi zor sonuçlar doğurabilir. Özellikle “kullanıcı mısın, satıcı mısın?” ayrımı bakımından, o ilk anlatım çok önemlidir.
Gözaltı, ifade, tutuklama aşamalarında haklarınız
Gözaltına alındığınızda size neden yakalandığınız, hangi suçtan işlem yapıldığı ve haklarınız açıkça anlatılmalıdır. Aşağıdaki temel haklarınız vardır:
- Susma hakkı: Hiçbir soruya cevap vermek zorunda değilsiniz. Susmanız, tek başına aleyhinize delil sayılamaz.
- Müdafi (avukat) isteme hakkı: Kendi avukatınızı çağırabilir veya barodan ücretsiz avukat talep edebilirsiniz. Avukat gelmeden ifade vermemek en güvenli yoldur.
- Yakınlara haber verilmesi: Ailenizden birine veya belirttiğiniz bir kişiye gözaltında olduğunuz bildirilmelidir.
- İfade tutanağını okuma ve düzeltme hakkı: İfade sonunda tutanağı dikkatle okuyup, yanlış gördüğünüz yerleri düzelttirebilir, ekleme yaptırabilirsiniz.
Savcı, dosyadaki delillere göre sizi serbest bırakabilir, adli kontrol isteyebilir veya tutuklama talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edebilir. Hâkim, kaçma şüphesi, delilleri karartma ihtimali ve suçun niteliğine bakarak tutuklama ya da adli kontrol (imza, yurtdışı yasağı vb.) kararı verir. Tutuklama bir ceza değil, yargılama sürecinde uygulanan geçici bir tedbirdir; karara itiraz hakkınız vardır.
Telefon kayıtları, mesajlar ve tanık beyanlarının delil olarak kullanılması
Metamfetamin dosyalarında, telefon kayıtları ve mesajlar çok sık delil olarak kullanılır. Kolluk, savcı kararı ve hâkim onayıyla iletişimin tespiti veya dinlenmesi yoluna gidebilir. Eski mesaj kayıtları, sosyal medya yazışmaları, para transferleri ve konum bilgileri, “ticaret” iddiasını desteklemek için dosyaya konulabilir.
Burada önemli olan, bu kayıtların hukuka uygun şekilde elde edilip edilmediğidir. Hâkim kararı olmadan yapılan dinlemeler, usule aykırı aramalar veya zorla, baskıyla alınan şifreler tartışma konusu olabilir. Hukuka aykırı delillerin hükme esas alınmaması gerekir; avukatınız bu noktada itiraz ve dışlama talepleri yapabilir.
Tanık beyanları da özellikle “torbacı”, “kurye” iddialarında sıkça karşınıza çıkar. Sizinle birlikte yakalanan kişiler, etkin pişmanlıktan yararlanmak için adınızı verebilir. Bu durumda:
- Tanığın kim olduğu, sizinle gerçek bir bağlantısı bulunup bulunmadığı,
- Beyanlarının tutarlı olup olmadığı, başka delillerle desteklenip desteklenmediği
mahkeme tarafından değerlendirilir. Sadece soyut, genel ve çelişkili tanık anlatımları tek başına ağır bir mahkûmiyet için yeterli görülmeyebilir. Bu yüzden, hem telefon kayıtlarının hem tanık ifadelerinin ayrıntılı incelenmesi ve çelişkilerin ortaya konulması savunma açısından hayati önem taşır.
Metamfetamin davasında avukatla çalışmanın önemi
Metamfetamin dosyaları, hem TCK 191 (kullanmak için bulundurma/kullanma) hem de TCK 188 (uyuşturucu ticareti) açısından çok ağır sonuçlar doğurabilen, teknik dosyalardır. Bu nedenle daha gözaltı aşamasında bir ceza avukatıyla çalışmak, çoğu zaman yıllarca hapis yatıp yatmamanızı belirleyebilecek kadar kritik hale gelir. Özellikle metamfetamin, kanunda nitelikli uyuşturucu kabul edildiği için, ticaret suçunda cezalar diğer maddelere göre daha yüksek belirlenmektedir; bu da savunmanın daha dikkatli kurulmasını zorunlu kılar.
Erken aşamada hukuki destek alınmazsa hangi haklar riske girer?
Gözaltına alındığınız andan itibaren susma hakkınız, müdafi isteme hakkınız ve yakınlarınıza haber verilmesini isteme hakkınız vardır. Bu haklar kâğıt üzerinde güçlü görünse de, pratikte çoğu kişi neye imza attığını, ifadesinde hangi cümlelerin aleyhine delil olacağını bilmeden süreci geçirir.
Avukat olmadan:
- İfade tutanağı aleyhinize olacak şekilde düzenlenebilir; örneğin “satmak için aldım” gibi bir ifade, sonradan “yanlış anlaşıldım” denilse bile kolay kolay telafi edilemez.
- Üzerinizde veya evde bulunan miktar, paketleme şekli, hassas terazi, para gibi unsurların “ticaret kastı” delili olarak dosyaya girmesine karşı zamanında itiraz edilemeyebilir.
- Arama ve elkoyma işlemlerinde usulsüzlük varsa, bunların tespiti ve delil yasaklılığı itirazları çoğu zaman ancak uzman bir avukat tarafından fark edilir.
- TCK 191 kapsamında mümkün olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi gibi imkânlar, yanlış beyanlar nedeniyle devre dışı kalabilir.
Kısacası, erken aşamada hukuki destek alınmaması; gereksiz yere TCK 188 ile yargılanmanıza, tutuklanmanıza ve ileride telafisi çok zor hak kayıplarına yol açabilir.
Savunmada genellikle kullanılan hukuki argümanlar (kullanım–ticaret ayrımı vb.)
Metamfetamin dosyalarında savunmanın en kritik noktası, “kullanım mı, ticaret mi?” ayrımıdır. Avukatlar bu ayrımı yaparken genellikle şu başlıklara odaklanır:
- Miktar ve kullanım sıklığı: Ele geçen gramajın, kişinin beyan ettiği kullanım alışkanlığıyla uyumlu olup olmadığı tartışılır. Bağımlı birinin birkaç günlük/haftalık ihtiyacına denk gelebilecek miktar, doğru açıklanır ve desteklenirse “kullanım” kapsamında değerlendirilebilir.
- Paketleme ve malzeme durumu: Çok sayıda küçük paket, hassas terazi, kilitli poşet, yüklü nakit para gibi unsurlar varsa savcılık bunları ticaret delili sayar. Avukat, bunların başka bir amaçla kullanıldığını gösterebilecek açıklama ve delilleri toplamaya çalışır.
- İletişim kayıtları ve mesajlar: Telefon yazışmalarında “satış dili” olup olmadığı, para konuşmalarının uyuşturucuyla bağlantısının bulunup bulunmadığı ayrıntılı incelenir. Avukat, uyuşturucu ile ilgisi olmayan konuşmaların dosyadan ayrılmasını veya farklı yorumlanmasını talep edebilir.
- Kişinin sosyal ve sağlık durumu: Bağımlılık raporları, tedavi başvuruları, psikiyatrik kayıtlar, kişinin düzenli işi ve sosyal çevresi gibi unsurlar, “kullanıcı profili”ni desteklemek için savunmada kullanılır.
Bunlara ek olarak, avukat; arama kararının hukuka uygunluğu, yakalama tutanağındaki çelişkiler, tanık beyanlarının güvenilirliği gibi teknik noktalara da dayanarak delillerin hukuka aykırılığı, şüphenin sanık lehine yorumlanması ve orantılı ceza ilkelerini öne çıkarır.
Sonuç olarak, metamfetamin davasında avukatla çalışmak; sadece mahkemede sizi temsil ettirmek değil, en baştan itibaren dosyanın “kullanım” ekseninde kalmasını sağlamak, mümkün olan en düşük yaptırımı veya tedavi odaklı bir çözümü hedeflemek açısından hayati öneme sahiptir.
Ankara avukatından danışmanlık ve temsil talepleriniz için bizimle iletişime geçin.