+90 507 195 23 23

İsim Soyisim Değişikliği Nasıl Yapılır?

Yayınlanma: 11 Aralık 2025 • Güncelleme: 19 Aralık 2025 • 25 dk. okuma

İsim soyisim değişikliği, Türk Medeni Kanunu’ndaki adın değiştirilmesi hükümleri ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası çerçevesinde, mahkeme kararıyla yapılan hukuki bir işlemdir. Genellikle haklı sebep, asliye hukuk mahkemesinde açılan dava, nüfus müdürlüğüne bildirim ve kimlik, pasaport gibi belgelerin güncellenmesi adımları izlenir.

Pek çok kişi; isminin gülünç olması, yanlış yazılması, travmatik çağrışımlar içermesi ya da soyadı değişen aile bireyleriyle uyum sağlamak için isim soyisim değişikliği yapmak istiyor. Bu yazıda, kimler başvurabilir, hangi durumlar “haklı sebep” sayılır, dava nereye ve nasıl açılır gibi sorulara, isim soyisim değişikliği nasıl yapılır sorusundan başlayarak adım adım değineceğiz.

Neden isim veya soyisim değiştirmek isteyebilirsiniz?

İsim ve soyisim, hukuken olduğu kadar psikolojik ve sosyal açıdan da kimliğinizin bir parçası kabul ediliyor. Türk Medeni Kanunu’na göre adın değiştirilmesi için “haklı sebep” aranıyor ve bu haklı sebepler hem kişisel hem ailevi hem de dini ya da kültürel gerekçelere dayanabiliyor.

En sık görülen kişisel nedenler (gülünç, zorlayıcı, travmatik isimler)

En yaygın gerekçelerden biri, gülünç veya küçük düşürücü isimler. İsminiz alay konusu oluyorsa, toplumda olumsuz çağrışım yapıyorsa ya da telaffuzu çok zor olduğu için sürekli yanlış söyleniyorsa, bu durum mahkemeler tarafından genellikle haklı sebep olarak kabul ediliyor.

Bazı kişiler için isim, geçmişte yaşanan bir travmayı, kaybı veya üzücü bir olayı sürekli hatırlatabiliyor. Örneğin vefat eden bir aile bireyinin adıyla aynı ismi taşımak, kişide duygusal baskı yaratabiliyor. Yargı uygulamasında, ismin kişide psikolojik rahatsızlık veya yoğun huzursuzluk yaratması da haklı sebep sayılabiliyor.

Bir diğer kişisel neden de, kimlikte yazan adınızdan farklı bir isimle sosyal hayatta tanınmanız. İş yerinde, okulda, arkadaş çevresinde yıllardır bambaşka bir adla anılıyorsanız ve resmi kayıtlardaki isim sizin için “yabancı” geliyorsa, bu uyumsuzluk da isim değişikliği talebinde önemli bir dayanak olarak görülüyor.

Evlilik, boşanma, evlatlık gibi ailevi nedenler

Ailevi ilişkiler de isim ve soyisim değişikliğinde sıkça karşımıza çıkıyor. Özellikle soyadı konusunda:

  • Evlilik sonrası eşinin soyadını alan kişiler, zamanla bu soyadının iş hayatında karışıklığa yol açtığını, mesleki itibarını etkilediğini ya da aile içi sorunlar nedeniyle artık taşımak istemediğini belirterek değişiklik talep edebiliyor.
  • Boşanma sonrasında, eski eşin soyadını taşımak istememek ya da tam tersine, çocuklarla soyadı birliğini korumak için farklı bir soyadı tercihi gündeme gelebiliyor.

Evlatlık alınma, biyolojik aileyle bağların sonradan kurulması veya ortaya çıkması da önemli bir gerekçe. Kişi, kendisini büyüten ailenin soyadını almak ya da tam tersine, biyolojik ailesinin soyadını taşımak isteyebiliyor. Mahkemeler, aile aidiyeti ve soyadı birliği gibi unsurları değerlendirerek bu tür talepleri haklı sebep kapsamında inceleyebiliyor.

Ayrıca ailede kötü şöhrete sahip birinin soyadını taşımak, örneğin ağır suç işlemiş bir akrabayla aynı soyadı paylaşmak da, kişinin toplumda damgalanmasına yol açtığı için soyadı değişikliği davalarında sıkça kabul edilen nedenler arasında.

Dini veya kültürel sebeplerle isim değiştirme

Dini inanç değişikliği veya mevcut inancını daha görünür kılma isteği de isim değişikliğinde önemli bir başlık. Din değiştiren kişiler, önceki inançlarını çağrıştıran isimlerini bırakıp yeni inançlarıyla uyumlu bir ad almak isteyebiliyor. Yargı kararlarında, din değişikliği ve dini hassasiyetler, haklı sebep olarak açıkça kabul ediliyor.

Benzer şekilde, kişinin etnik kökeni, kültürel aidiyeti veya yaşadığı ülkeye uyum süreci de rol oynayabiliyor. Örneğin:

  • Türk alfabesinde bulunmayan harfler içeren yabancı bir isim taşımak
  • Türkiye’de telaffuzu çok zor olan, sıkça yanlış yazılan yabancı kökenli bir ad kullanmak
  • Kültürel olarak ait hissettiği topluluğa uygun bir isim almak istemek

gibi durumlar, hem idari düzeltme hem de dava yoluyla isim değişikliği taleplerinde sıkça dile getiriliyor.

Özetle, isim veya soyisim değiştirme isteği çoğu zaman “sırf canım istedi” noktasından daha derin; kişinin kendini nasıl gördüğü, toplumda nasıl algılandığı ve hangi aileye, hangi kültüre ait hissettiğiyle yakından bağlantılı bir karar olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’de isim soyisim değişikliği için hangi yollar var?

Türkiye’de isim veya soyisim değişikliği için iki temel yol vardır:

  1. Mahkemesiz (idari) ad soyad düzeltme
  2. Dava açarak tam isim/soyisim değişikliği

Hangi yolu kullanacağınız; talebinizin kapsamına, hatanın türüne ve istediğiniz değişikliğin büyüklüğüne göre belirlenir.

Mahkemesiz (idari) ad soyad düzeltme ile tam değişiklik arasındaki fark

Mahkemesiz, yani idari yol; daha çok açık yazım hataları, bariz imla yanlışları veya kamu düzenine aykırı, gülünç, kaba, ahlaka aykırı ad ve soyadların düzeltilmesi için kullanılır. Bu işlemde:

  • Genellikle nüfus müdürlüğü veya e-Devlet üzerinden başvuru söz konusudur.
  • Süreç, dava açmaya göre daha hızlı ve masrafsızdır.
  • Talep edilen değişiklik, çoğu zaman mevcut ismin “düzeltilmesi” şeklindedir; tamamen farklı bir kimlik yaratma amacı taşımaz.

Tam değişiklik ise, kişinin adını veya soyadını kökten değiştirmek, yeni bir isim almak ya da soyadını tamamen farklı bir soyadla değiştirmek istediği durumlarda gündeme gelir. Bu durumda:

  • Çoğunlukla mahkemeye dava açmak gerekir.
  • Hakim, talebin gerekçesini ve delilleri değerlendirir.
  • Karar, nüfus kayıtlarına mahkeme kararıyla işlenir.

Özetle: idari yol “düzeltme”, dava yolu ise “tam değişiklik” için ana yoldur.

Yalnızca yazım ve imla hatasını düzeltmek mümkün mü?

Evet, yalnızca yazım ve imla hatasını düzeltmek çoğu durumda mahkemesiz mümkündür. Örneğin:

  • “Mehmet” yerine “Mehet” yazılmış olması
  • Soyadında harf eksikliği ya da fazlalığı bulunması
  • Türkçe karakterlerin yanlış kullanılması (Ö yerine O, Ş yerine S gibi)

Bu tür bariz hatalarda, kişi genellikle nüfus müdürlüğüne başvurarak veya ilgili dönem mevzuatına göre e-Devlet üzerinden talep oluşturarak düzeltme isteyebilir. Yetkili memur, kayıtları ve belgeleri inceleyerek hatayı tespit ederse, mahkeme kararı olmadan düzeltme yapabilir.

Ancak, “sadece harf değiştiriyorum” gibi görünen ama gerçekte isim anlamını tamamen değiştiren talepler (örneğin “Ayşe”yi “Aylin”e çevirmek) çoğu zaman tam değişiklik sayılır ve mahkeme yolunu gerektirebilir.

Tamamen yeni bir isim veya soyisim almak için hangi yol izlenir?

Tamamen yeni bir isim veya soyisim almak istiyorsanız, genellikle dava açmanız gerekir. Uygulamada izlenen temel adımlar kısaca şöyle özetlenebilir:

  1. Talebinizi netleştirme: Hangi adı veya soyadı almak istediğinizi, neden değiştirmek istediğinizi ve bu değişikliğin hayatınızda ne tür sorunları çözeceğini düşünerek gerekçenizi hazırlarsınız.

  2. Haklı sebep oluşturma: Mevcut isminizle ilgili gülünç olma, küçük düşürücü olma, karışıklığa yol açma, travmatik çağrışımlar, dini veya kültürel sebepler gibi haklı nedenleri mümkün olduğunca somut örneklerle ortaya koymanız beklenir.

  3. Yetkili mahkemede dava açma: Genellikle yerleşim yerinizin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde isim veya soyisim değişikliği davası açılır. Dilekçede yeni almak istediğiniz isim/soyisim açıkça yazılır.

  4. Delil ve tanık sunma: Çevrenizde sizi farklı bir isimle tanıyan tanıklar, sosyal medya, işyeri, okul kayıtları gibi belgeler; mevcut ismin size sorun çıkardığını veya yeni isimle tanındığınızı göstermek için kullanılabilir.

  5. Mahkeme kararı sonrası nüfus kaydının güncellenmesi: Dava kabul edilirse, karar nüfus müdürlüğüne gönderilir ve resmi kayıtlardaki adınız veya soyadınız tamamen yeni seçtiğiniz hale getirilir.

Kısacası, küçük yazım hataları için idari düzeltme, kimliğinizi baştan şekillendiren köklü değişiklikler için ise mahkeme yoluyla tam isim soyisim değişikliği tercih edilir.

Mahkemesiz isim soyisim değişikliği nasıl yapılır?

Türkiye’de bazı ad ve soyadlar için artık mahkemeye gitmeden, idari yolla düzeltme yapılabiliyor. Bu yol, özellikle bariz yazım hataları, imla yanlışları ve Türkçe kurallarına aykırı, gülünç veya kaba sayılan soyadları düzeltmek için kullanılıyor. İşlem, ya doğrudan nüfus müdürlüğünden ya da e-Devlet üzerinden başvuru ile yürütülüyor.

Aşağıda hem e-Devlet adımları hem de nüfus müdürlüğünde istenen belgeler ve hangi ad soyadların mahkemesiz değiştirilebildiği özetlenmiştir.

e-Devlet üzerinden ad soyad düzeltme başvurusu adımları

e-Devlet üzerinden yapılan işlem, genelde “ad ve soyad düzeltme” niteliğinde oluyor; tamamen yeni bir isim alma değil, mevcut kaydı düzeltme amaçlı kullanılıyor. Genel akış şu şekilde:

  1. e-Devlet hesabınıza T.C. kimlik numaranız ve şifreniz, mobil imza ya da internet bankacılığı ile giriş yaparsınız.
  2. Arama kısmına “ad soyad düzeltme”, “nüfus hizmetleri” gibi ifadeler yazarak ilgili hizmeti seçersiniz.
  3. Sistem, hangi tür düzeltmeye izin veriyorsa (örneğin harf hatası, yazım yanlışı, Türkçe karakter düzeltmesi gibi) seçenekler sunar.
  4. Düzeltmek istediğiniz ad veya soyadı, yeni haliyle birlikte forma girersiniz. Gerekliyse kısa bir açıklama yazarsınız.
  5. Başvuruyu onaylayıp gönderirsiniz. Bazı durumlarda başvurunuz doğrudan işleme alınırken, bazı hallerde nüfus müdürlüğüne yönlendirme veya ek belge talebi olabilir.
  6. Sonuç, yine e-Devlet üzerinden veya SMS ile tarafınıza bildirilir; onaylanırsa nüfus kaydınız güncellenir ve yeni kimlik belgesi için randevu almanız gerekir.

Her il ve ilçe nüfus müdürlüğü, uygulamada küçük farklılıklar gösterebildiği için, başvuru öncesi ilgili hizmet ekranındaki açıklamaları dikkatle okumakta fayda var.

Nüfus müdürlüğüne giderek başvuru yaparken istenen belgeler

Mahkemesiz ad soyad düzeltme için doğrudan nüfus müdürlüğüne de başvurabilirsiniz. Genellikle istenen temel belgeler şunlardır:

  • T.C. kimlik kartı veya geçerli kimlik belgesi
  • Son halinizi gösteren bir biyometrik fotoğraf (her zaman zorunlu olmayabilir, müdürlükten teyit etmek iyi olur)
  • Düzeltme talebinizi anlatan imzalı dilekçe
  • Eğer düzeltme, resmi kayıtlardaki bir hatadan kaynaklanıyorsa bunu gösteren belge veya kayıt örnekleri (eski nüfus kayıt örneği, okul kaydı, diploma, ehliyet, banka kaydı gibi)

Bazı nüfus müdürlükleri randevu sistemiyle çalıştığı için, gitmeden önce randevu almanız istenebilir. Başvuru sırasında, talebinizin idari yolla mı yoksa dava açılarak mı yapılması gerektiği konusunda da memur sizi bilgilendirir.

Hangi tür ad ve soyadlar mahkemesiz değiştirilebiliyor, hangileri değiştirilemiyor?

Mahkemesiz isim soyisim değişikliği, kapsamı sınırlı bir kolaylık. Genel çerçeve şöyle özetlenebilir:

Genellikle mahkemesiz düzeltilebilenler:

  • Açık yazım ve imla hataları
  • Örneğin “Ahmet” yerine “Ahemt” yazılması, “Mehmet”in “Mehnet” olarak kaydedilmesi gibi bariz yanlışlar
  • Türkçe karakterlerin yanlış veya eksik yazılması
  • “Ş, Ğ, Ç, İ, Ö, Ü” harflerinin yerine “S, G, C, I, O, U” kullanılması gibi durumlar
  • Soyadının Türkçe dil bilgisi kurallarına bariz aykırı olması veya kaba, gülünç, küçük düşürücü nitelik taşıması
  • Aynı aile içinde birlik sağlamak için, küçük uyum düzeltmeleri (örneğin ailede herkes “Yılmaz” iken bir kişinin “Yilmaz” yazılması)

Genellikle mahkeme gerektirenler:

  • Tamamen yeni bir isim veya soyisim almak
  • Örneğin “Ayşe” iken “Lara” olmak, “Demir” soyadını “Kaya” yapmak gibi köklü değişiklikler
  • İkinci isim eklemek ya da mevcut isimlerden birini kaldırmak
  • Sadece beğenmediğiniz için, haklı sebep göstermeden ismi tamamen değiştirmek
  • Aile bağları, evlatlık, soybağı gibi daha karmaşık hukuki sonuçlar doğuran değişiklikler

Özetle, küçük düzeltmeler ve bariz hatalar için mahkemesiz yol; kimliğinizi baştan şekillendiren, yeni bir ad veya soyad seçmek için ise çoğu zaman dava yolu zorunlu hale geliyor. Başvurudan önce, kendi talebinizin bu çerçevede nereye düştüğünü netleştirmek süreci çok daha sorunsuz hale getirir.

Dava açarak isim soyisim değişikliği nasıl yapılır?

İsim veya soyisim değişikliğini mahkemesiz, idari yolla yapamayanlar için yol, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmaktır. Bu süreçte mahkeme, talebinizin dayandığı “haklı sebep” olup olmadığını inceler, tanık dinler ve sonunda isim soyisim değişikliğine karar verir ya da talebi reddeder. Aşağıdaki başlıklar bu süreci adım adım anlamanıza yardımcı olur.

Hangi durumda mutlaka dava açmak gerekiyor?

Bazı durumlarda idari yol (nüfus müdürlüğü / komisyon) yeterli olmaz ve mutlaka dava açmak gerekir. Özetle:

  • Sadece yazım hatası değil, tamamen farklı ve yeni bir isim almak istiyorsanız
  • Soyadınızı, kanundaki sınırlı haller dışına çıkarak tamamen değiştirmek istiyorsanız
  • İkinci isim eklemek, mevcut isminizi kaldırmak gibi daha kapsamlı değişiklikler talep ediyorsanız
  • Adınız veya soyadınız nedeniyle ağır psikolojik, sosyal, mesleki sorunlar yaşadığınızı ve bunun idari yolla çözülemediğini düşünüyorsanız
  • Daha önce idari başvurunuz reddedildiyse

Bu hallerde genellikle mahkeme kararı zorunlu olur. Hakim, sizin kişisel durumunuzu, yaşadığınız sıkıntıları ve delilleri birlikte değerlendirir.

İsim soyisim davasında görevli ve yetkili mahkeme neresi?

İsim ve soyisim değişikliği davalarında görevli mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Yetkili mahkeme ise çoğunlukla:

  • Davacının (yani sizin) yerleşim yerinizin bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi veya
  • Nüfus kaydınızın bulunduğu yer mahkemesidir.

Uygulamada en pratik olan, fiilen yaşadığınız yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmaktır. Dava dilekçesinde hem kimlik bilgilerinizi hem de neden isim soyisim değişikliği istediğinizi açık ve tutarlı şekilde anlatmanız beklenir.

Dava açarken hazırlanması gereken belgeler ve deliller

İsim soyisim değişikliği davasında mahkeme, anlattıklarınızı destekleyen belge ve delil görmek ister. Her dosya farklıdır ama genelde şu tür evraklar hazırlanır:

  • Nüfus kayıt örneği (vukuatlı)
  • Kimlik fotokopisi
  • Varsa eski ve yeni ismin geçtiği resmi belgeler (diploma, sertifika, ehliyet, banka kartı vb.)
  • İsim veya soyadınız nedeniyle yaşadığınız sorunları gösteren yazışmalar, dilekçeler, tutanaklar
  • Çevrenizde sizi yeni isimle tanıyan kişiler varsa, bunların tanık olarak gösterilmesi
  • Gerekliyse, psikolojik etkileri gösteren sağlık raporu veya uzman görüşü

Her zaman zorunlu olmasa da, en az 1–2 tanık göstermek davayı güçlendirir. Tanıklar, sizi uzun süredir tanıyan ve isim/soyisim nedeniyle yaşadığınız sıkıntılara tanık olmuş kişiler olmalıdır.

Dava sürecinde duruşma nasıl işliyor, neler soruluyor?

Dava açıldıktan sonra mahkeme bir duruşma günü verir. Duruşmada süreç genelde şu şekilde ilerler:

  1. Hakim kimlik tespiti yapar, dosyayı özetler.
  2. Sizden, neden isim veya soyisim değiştirmek istediğinizi kendi ağzınızdan anlatmanızı ister.
  3. Tanıklarınız varsa, sırayla dinlenir; sizi nasıl tanıdıkları, sizi hangi isimle bildikleri, mevcut ismin size nasıl sorun çıkardığı sorulur.
  4. Gerek görürse hakim, ek belge veya açıklama isteyebilir.

Duruşmada sık sorulan sorular şunlara benzer:

  • “Bu ismi/soyadı ne zamandır kullanıyorsunuz?”
  • “Mevcut isim size ne tür zorluklar yaşattı?”
  • “Çevreniz sizi hangi isimle tanıyor?”
  • “Yeni isim/soyadı seçiminizin özel bir nedeni var mı?”

Hakim, anlatımınızın tutarlı, samimi ve makul olup olmadığına bakar. Deliller ve tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirme yapar ve genellikle tek ya da birkaç duruşma sonunda karar verir. Karar kesinleştiğinde, isim soyisim değişikliğiniz nüfus kayıtlarına işlenir ve resmi hale gelir.

İsim soyisim değişikliği için “haklı sebep” neler sayılıyor?

Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre isim veya soyisim değişikliği ancak “haklı sebep” varsa mümkün. Haklı sebep kanunda tek tek sayılmıyor; Yargıtay kararları ve mahkeme uygulamalarıyla şekilleniyor. Genel yaklaşım şu: İsim ya da soyadı, kişinin psikolojik, sosyal veya mesleki hayatını olumsuz etkiliyorsa, bu çoğu zaman haklı sebep olarak kabul ediliyor.

Aşağıdaki başlıklar, uygulamada en sık kabul edilen haklı sebepleri özetliyor.

Gülünç, küçük düşürücü ya da toplumda olumsuz algı yaratan isimler

İsminiz ya da soyadınız alay konusu oluyorsa, kaba, müstehcen, hakaret çağrıştıran veya toplumda olumsuz imaj yaratan bir anlam taşıyorsa, bu klasik ve güçlü bir haklı sebep sayılıyor.

Yargıtay; gülünç, çirkin, ahlaka aykırı, hakaret içeren ya da “Boşgezen”, “Danayiyen” gibi kişiyi toplum içinde zor durumda bırakan soyadlarının değiştirilmesini haklı buluyor.

Bu tür davalarda mahkemeler genellikle:

  • İsmin/soyadının anlamına,
  • Kişinin bu nedenle alay, dışlanma, utanç yaşayıp yaşamadığına,
  • Tanık anlatımlarına

bakıyor. Kişinin ruhsal durumunu etkileyen, sosyal ilişkilerini bozan bir isim veya soyadı çoğu zaman yeterli görülüyor.

Çevrede farklı isimle tanınma ve karışıklık yaşayanlar

Kişinin nüfusta kayıtlı adı ile günlük hayatta kullandığı isim farklıysa ve herkes onu bu farklı isimle biliyorsa, bu da yerleşik olarak haklı sebep kabul ediliyor.

Örneğin nüfusta “Muhterem” yazılı olup herkesin “Muharrem” diye hitap ettiği, ya da resmi kaydı “Mehmet Ali” iken herkesin “Ali” dediği durumlar sık görülüyor. Bu fark:

  • Okul, iş, banka, sağlık kayıtlarında karışıklığa,
  • Resmi işlemlerde sürekli açıklama yapma zorunluluğuna,
  • İmza ve belge uyumsuzluklarına

neden oluyorsa, mahkemeler genellikle isim değişikliğine izin veriyor.

Bu tür davalarda tanık beyanları, sosyal medya hesapları, işyeri kartvizitleri, okul kayıtları gibi belgelerle kişinin fiilen hangi isimle tanındığı ispatlanabiliyor.

Evlilik, boşanma ve soyadı nedeniyle iş veya sosyal hayatta sorun yaşanması

Soyadı, özellikle evlilik ve boşanma sonrası ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uygulamada haklı sebep sayılan bazı durumlar:

  • Boşandığı eşinin soyadını taşımak istemeyen, bu soyadının ona travma veya rahatsızlık hatırlatması,
  • Soyadının iş hayatında alay konusu olması, müşteriler veya iş çevresinde olumsuz izlenim yaratması,
  • Aile bireyleriyle fiili bağın kopması, özellikle baba ile hiçbir ilişki kalmamasına rağmen onun soyadını taşımak zorunda hissetmek,
  • Soyadının kaba, aşağılayıcı veya meslekle bağdaşmayan bir anlam taşıması.

Yargıtay, kişinin sosyal itibarını zedeleyen, aile bağları fiilen kopmuş bir soyadının değiştirilmesini çoğu zaman uygun buluyor. Burada da tanık anlatımları, boşanma kararları, iş hayatındaki olumsuzlukları gösteren yazışmalar, e‑postalar gibi deliller önem kazanıyor.

Dini inanç değişikliği veya kültürel sebeplere dayanan talepler

Kişinin din değiştirmesi, inancını derinleştirmesi ya da kültürel kimliğini daha doğru yansıtmak istemesi de haklı sebep olarak kabul edilebiliyor.

Örneğin:

  • Farklı bir dine geçen kişinin, yeni inancına uygun bir isim almak istemesi,
  • Etnik veya kültürel aidiyetini yansıtmayan bir ismi bırakıp, kendi kültürüne uygun bir isim tercih etmesi,
  • Mevcut ismin, kişinin dini veya kültürel kimliğiyle çelişmesi.

Yargıtay, inanç özgürlüğü ve özel hayata saygı hakkı çerçevesinde, bu tür talepleri çoğu zaman haklı buluyor. Anayasa Mahkemesi de isim değişikliği taleplerinin reddedilmesini, bazı dosyalarda özel hayata saygı hakkının ihlali olarak değerlendirdi.

Bu tür davalarda:

  • Din değişikliğini gösteren belgeler (varsa),
  • Kişinin yeni ismi günlük hayatta kullanmaya başladığını gösteren deliller,
  • Tanık beyanları

haklı sebebin ispatında etkili oluyor.

Özetle; gülünç veya küçük düşürücü isimler, çevrede farklı isimle tanınma, evlilik ve boşanma sonrası soyadı kaynaklı sorunlar ile dini ve kültürel gerekçeler, Türkiye’de isim soyisim değişikliği için en sık kabul edilen haklı sebepler arasında yer alıyor. Haklı sebep değerlendirmesi her dosyada ayrı yapılıyor; bu yüzden kişinin kendi yaşadığı somut sıkıntıları ayrıntılı ve tutarlı biçimde ortaya koyması çok önemli.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için ad soyad değişikliği

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için ad soyad değişikliği, hem bulundukları ülkenin hukukunu hem de Türk hukukunu ilgilendiren bir konu olur. Özellikle çifte vatandaşlık, farklı alfabeler, evlilik ve boşanma gibi durumlar, isimlerin pasaport, oturum kartı ve diğer belgelerde birbirini tutmamasına yol açabilir. Bu da havaalanı kontrollerinden banka işlemlerine kadar pek çok yerde sorun çıkarabilir.

Genel olarak iki temel yol vardır:

  • Mahkemesiz (idari) ad soyad düzeltme başvuruları
  • Türkiye’de açılacak isim/soyisim davası ve bu davanın yurt dışından takibi

Aşağıda özellikle yurt dışında yaşayanlar açısından bu iki yolun nasıl işlediğini özetleyelim.

Konsolosluk ve dış temsilciliklere başvuru süreci

Mahkemesiz ad soyad düzeltme imkânı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerle getirildi. Buna göre, yazım ve imla hatası, noktalama veya düzeltme işareti eksikliği ya da genel ahlaka aykırı, gülünç ad ve soyadlarının düzeltilmesi için mahkeme kararı aranmadan idari yoldan işlem yapılabiliyor.

Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları bu idari imkândan dış temsilcilikler üzerinden yararlanabiliyor:

  • Yerleşim yeri yurt dışında olan vatandaşlar, bulundukları ülkedeki büyükelçilik veya başkonsolosluklara başvuru yapıyor.
  • Konsolosluk, başvuruyu ve evrakları Türkiye’de kişinin kayıtlı olduğu nüfus müdürlüğünün bağlı olduğu valilik veya kaymakamlığa iletiyor.
  • Son kararı, Türkiye’deki il/ilçe idare kurulu veriyor; uygun görülürse ad veya soyad nüfus kütüğünde düzeltiliyor.

Bu idari yol, yalnızca belirli durumlar için geçerli:

  • Yazım ve imla hataları (örneğin Memet → Mehmet, Yasmin → Yasemin gibi)
  • Harf ve işaret eksikliğinden kaynaklanan anlam değişiklikleri
  • Genel ahlaka aykırı veya gülünç kabul edilen ad ve soyadları (örneğin “Koyun”, “Top”, “Deli” gibi örnekler resmi açıklamalarda özellikle sayılmıştır).

Buna karşılık, tamamen yeni bir isim almak, ikinci isim eklemek, soyadı kökten değiştirmek gibi daha kapsamlı talepler için konsolosluk üzerinden doğrudan idari değişiklik yapılamaz. Bu hallerde Türkiye’de dava açılması gerekir; konsolosluklar genellikle yalnızca bilgilendirme yapar, vekaletname düzenler ve evrak tasdiki gibi işlemlerde yardımcı olur.

Türkiye’de açılmış veya açılacak davaların yurt dışından takibi

Tamamen yeni bir ad veya soyad almak, çifte vatandaşlık nedeniyle yabancı ülkedeki isimle Türkiye’deki ismi uyumlu hale getirmek, travmatik çağrışımları olan bir ismi değiştirmek gibi durumlarda Asliye Hukuk Mahkemesi’nde isim/soyisim davası açılması gerekir.

Yurt dışında yaşayan bir Türk vatandaşı bu davayı şu şekilde yürütebilir:

  1. Türkiye’de avukata vekalet verme
  • En pratik yol, yaşanılan ülkedeki Türk konsolosluğunda, Türkiye’deki avukat adına özel yetkili vekaletname düzenletmektir.
  • Vekaletnamede özellikle “isim/soyisim değiştirme davası açmaya, nüfus davaları açmaya” yetki verildiği açıkça yazılmalıdır.
  1. Yabancı noter üzerinden vekalet
  • Bulunulan ülkede yerel noterden de vekalet düzenlenebilir; ancak bunun Türkiye’de geçerli olabilmesi için genellikle apostil şerhi ve gerektiğinde Türkçe tercüme ile Türkiye’deki ilgili makamlarda onay süreçleri gerekir.
  • Bu yol, çoğu zaman konsoloslukta vekalet düzenlemeye göre daha masraflı ve uzun sürelidir.
  1. Davanın fiilen takibi
  • Dava, kişinin nüfus kaydının bulunduğu yer mahkemesinde veya yerleşim yeri Türkiye’de ise oradaki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır.
  • Yurt dışında yaşayan kişi, çoğu zaman duruşmalara bizzat gelmek zorunda kalmaz; avukatı onu temsil eder. Ancak mahkeme gerekli görürse, beyanının alınması için istinaf yoluyla istinabe ya da görüntülü bağlantı gibi yöntemlere başvurabilir.
  1. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması
  • Kişi, yaşadığı ülkede isim değişikliği kararı almışsa, bu kararın Türkiye’de geçerli olabilmesi için 5718 sayılı Kanun uyarınca tanıma/tenfiz davası açılması gerekir.
  • Tanıma/tenfiz davası da yine Türkiye’deki mahkemelerde yürütülür ve çoğu zaman avukat aracılığıyla, yurt dışından gelmeye gerek kalmadan tamamlanabilir.

Sonuç olarak, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları için ad soyad değişikliği çoğu zaman iki aşamalı düşünülmelidir:

  • Küçük düzeltmeler ve gülünç/ahlaka aykırı isimler için konsolosluk üzerinden idari başvuru,
  • Kapsamlı değişiklikler veya yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olması için Türkiye’de dava ve tanıma/tenfiz süreçleri.

Bulunduğunuz ülke, vatandaşlık durumunuz ve talep ettiğiniz değişikliğin kapsamı, hangi yolu izlemeniz gerektiğini belirler. Bu nedenle özellikle dava gerektiren durumlarda, hem Türk hem de yaşadığınız ülke hukukunu bilen bir uzmandan birebir hukuki destek almak önemlidir.

İsim soyisim değişikliği yapılınca nüfus kayıtları ve resmi belgeler nasıl güncellenir?

İsim veya soyisim değişikliği kararı verildiğinde ilk ve en önemli adım, bu kararın nüfus kayıtlarına işlenmesidir. Mahkeme kararı ya da idari (mahkemesiz) karar, ilgili nüfus müdürlüğüne ulaştıktan sonra MERNİS kaydınız yeni ad soyadınızla güncellenir.

Bu aşamadan sonra artık tüm resmi belgelerinizi ve özel kurum kayıtlarınızı eski isimden yeni isme adım adım yenilemeniz gerekir. Tek tek uğraştırıcı görünse de, çoğu işlem belirli bir sırayla ilerlediğinde daha kolay tamamlanır: önce kimlik, sonra banka ve SGK, ardından pasaport, ehliyet ve diğer belgeler gibi.

Kimlik kartı, pasaport, ehliyet, banka ve SGK kayıtlarının yenilenmesi

Nüfus kaydınız güncellendikten sonra genelde şu sıra izlenir:

  1. Yeni kimlik kartı Önce yeni T.C. kimlik kartınızı çıkarmanız gerekir. Nüfus müdürlüğünden randevu alarak, güncel biyometrik fotoğraf ve gerekli harç/bedel ile başvuru yaparsınız. Sistem, MERNİS’teki yeni ad soyadınızı otomatik olarak çeker. Kartınız basılıp adresinize gönderilir.

  2. Pasaport Pasaportta isim değişikliği için il/ilçe nüfus müdürlüğü üzerinden pasaport başvurusu yapılır. Mevcut pasaportunuzdaki bilgiler değiştirilemez, genellikle yeni pasaport düzenlenir. Eski pasaport çoğu durumda iptal edilerek size iade edilir. Vize taşıyan pasaportlar için, seyahat edeceğiniz ülkenin vize kurallarını ayrıca kontrol etmek gerekir; bazı ülkeler eski pasaport + yeni kimlik ile seyahate izin verirken, bazıları yeni pasaporta vizenin aktarılmasını isteyebilir.

  3. Ehliyet (sürücü belgesi) Yeni kimlik kartınız çıktıktan sonra sürücü belgenizi de güncelleyebilirsiniz. Randevu alarak nüfus müdürlüğüne başvurulur, biyometrik fotoğraf ve harç ödenir. Yeni ehliyetinizde güncel ad soyadınız yer alır.

  4. Banka hesapları ve kredi kartları Bankalar, kimlik ve nüfus kayıtlarındaki isme göre işlem yapar. Şubeye giderek:

  • Yeni kimlik kartınızı,
  • Gerekirse mahkeme veya idari karar örneğini ibraz edersiniz. Banka sistemdeki ad soyadınızı günceller, banka kartı ve kredi kartlarınız yeni isimle yeniden basılabilir. İnternet bankacılığı, mobil uygulama ve IBAN bilgileriniz genelde aynı kalır, sadece isim alanı değişir.
  1. SGK ve e-Devlet kayıtları SGK kayıtları, MERNİS’ten gelen bilgilerle otomatik olarak güncellenir. Yine de işvereninizin insan kaynakları birimine bilgi vermeniz, bordro ve sigorta dökümlerinizde isim uyumu açısından önemlidir. e-Devlet’te de isim soyisim alanı MERNİS’e bağlı olduğu için, kimlik yenilendikten sonra sistemde yeni ad soyadınız görünmeye başlar.

Bu temel adımlar tamamlandığında, resmi işlemlerin büyük kısmında artık yeni isminizle işlem yapabilirsiniz. Ancak hayatınızda kullandığınız pek çok belge ve sözleşme de güncellenmeyi bekler.

Okul, işyeri, kira sözleşmesi, diploma gibi belgelerde isim güncelleme

İsim soyisim değişikliği sadece kimlikte kalmaz; eğitim ve iş hayatındaki tüm kayıtlarınızda da tutarlılık sağlamak gerekir. Özellikle ileride yurt dışı başvuruları, yüksek lisans, iş değişikliği gibi durumlarda eski ve yeni isimlerinizin aynı kişiye ait olduğunun açıkça görülebilmesi önemlidir.

Okul ve diploma kayıtları: Devam eden öğrencilik durumunuz varsa, öğrenci işleri birimine:

  • Yeni kimlik fotokopisi,
  • Gerekirse mahkeme/idari karar örneği ile başvurarak öğrenci bilgi sistemindeki ad soyadınızı güncellettirebilirsiniz.

Mezun olduğunuz okullarda ise diplomalar genellikle geriye dönük olarak tamamen yeniden düzenlenmez. Uygulamada çoğu kurum:

  • Diploma arkasına veya ek bir yazıya,
  • “Bu diploma sahibi, mahkeme kararı ile adını X’ten Y’ye değiştirmiştir” benzeri bir şerh düşer.

Böylece eski isimli diploma ile yeni kimlik birlikte kullanıldığında, aradaki bağ resmi olarak açıklanmış olur.

İşyeri kayıtları: Çalıştığınız kurumun insan kaynakları birimine yeni kimliğinizi iletmeniz gerekir. Personel dosyanız, bordrolarınız, SGK bildirgeleriniz ve şirket içi e-posta adresiniz yeni isme göre güncellenir. Özellikle:

  • İş sözleşmesi,
  • Ücret bordroları,
  • Yetki belgeleri ve imza sirküleri gibi evraklarda isim uyumu sağlanması, ileride doğabilecek hukuki uyuşmazlıkların önüne geçer.

Kira sözleşmesi ve diğer özel sözleşmeler: Ev veya işyeri kiralıyorsanız, kira sözleşmesinde yazan isim eski kalabilir; bu sözleşme kendiliğinden geçersiz olmaz. Ancak karışıklık yaşamamak için:

  • Kiraya veren veya kiracı olduğunuz kişiye,
  • Yeni kimlik fotokopinizi ve mümkünse karar örneğini göstererek, sözleşmeye ek bir protokol yapılması faydalı olur. Bu protokolde, “Sözleşmede adı X olarak geçen kişi, artık Y adını kullanmaktadır” şeklinde bir not düşülebilir.

Benzer şekilde:

  • Abonelik sözleşmeleri (elektrik, su, internet),
  • Özel sağlık sigortası poliçeleri,
  • Dernek, oda, baro, meslek birliği üyelikleri için de ilgili kurumlara başvurup isim güncellemesi talep etmeniz gerekir. Çoğu kurum, yeni kimlik fotokopisi ve kısa bir dilekçe ile kayıtları hızlıca günceller.

Özetle: İsim soyisim değişikliğinden sonra süreç, önce nüfus kayıtlarının ve kimliğin yenilenmesi, ardından pasaport, ehliyet, banka, SGK ve eğitim/iş/kira gibi tüm alanlarda kayıtların tek tek düzeltilmesi şeklinde ilerler. Her kurumun kendi iç prosedürü ve istediği belge listesi biraz farklı olabilir; bu yüzden başvuru yapmadan önce kısa bir telefon ya da çevrim içi bilgi almak, sizi gereksiz gidiş gelişlerden kurtarır.

Eş ve çocukların soyadı isim değişikliğinden nasıl etkilenir?

İsim soyisim değişikliği sadece başvuran kişiyi değil, çoğu zaman eş ve çocukları da etkileyebiliyor. Türk Medeni Kanunu’nda soyadıyla ilgili kurallar ayrıntılı şekilde düzenlenmiş. Bu yüzden “Ben soyadımı değiştirdim, ailemin soyadı da otomatik değişir mi?” sorusunun cevabı her durumda aynı değil. Aşağıda en sık karşılaşılan üç durumu özetleyelim.

Erkek eşin soyadı değişince eş ve çocukların soyadı ne oluyor?

Erkek eş soyadını mahkeme kararıyla değiştirdiğinde, bu değişiklik otomatik olarak eşe ve çocuklara geçmez. Yani koca soyadını değiştirdi diye, eşin ve çocukların soyadı kendiliğinden güncellenmiş sayılmaz.

Eş, evlilik birliği içinde kocasının yeni soyadını almak isterse, nüfus müdürlüğü üzerinden başvuru yaparak kendi soyadının da değiştirilmesini talep edebilir. Bu işlem genellikle mahkeme davası gerektirmez, ancak nüfus kayıtlarının ve evlilik bilgilerinin uyumlu olması gerekir.

Çocuklar açısından ise durum daha hassastır. Küçük çocukların soyadının babanın yeni soyadıyla uyumlu hale getirilmesi için çoğu zaman ayrı bir talep gerekir. Uygulamada bu, nüfus müdürlüğü işlemiyle veya bazı durumlarda mahkeme kararıyla yapılır. Özellikle velayet, boşanma, tanıma/soybağı gibi konular işin içine giriyorsa, aile mahkemesi kararı istenebilir. Ergin (18 yaşını doldurmuş) çocuklar kendi soyadlarını değiştirmek istiyorsa, zaten kendi adlarına başvuru yapmaları gerekir.

Kadının boşanma sonrası soyadını değiştirme veya eski soyadına dönme süreci

Boşanma kararı kesinleştiğinde, kadın kural olarak evlenmeden önceki soyadına döner. Bu dönüş, mahkeme kararının nüfusa işlenmesiyle birlikte otomatik olur; ayrıca başvuru yapmasına gerek kalmaz.

Ancak bazı kadınlar, özellikle çocuklarıyla aynı soyadı taşımak ya da mesleki tanınırlık nedeniyle, eski eşinin soyadını kullanmaya devam etmek isteyebiliyor. Bu durumda aile mahkemesine başvurup, “boşanma sonrası da eski eşin soyadını kullanmak istiyorum” şeklinde talepte bulunmak ve bunun için haklı bir sebep göstermek gerekiyor. Mahkeme, eski eşin menfaatlerini ve kadının gerekçelerini birlikte değerlendiriyor; uygun görürse kadının bu soyadıyla devam etmesine izin veriyor.

Kadın, boşanma sonrası tamamen farklı bir soyadı almak isterse, bu artık klasik isim soyisim değişikliği davası konusu olur. Yani boşanma kararı tek başına yeni bir soyadı yaratmaz; sadece evlilik öncesi soyadına dönüş sağlar.

Ergin olmayan çocuklar için soyadı değişikliği nasıl işliyor?

Ergin olmayan, yani 18 yaşından küçük çocukların soyadı değişikliği, kendi başlarına verebilecekleri bir karar değil. Burada velayet sahibi ebeveynin talebi ve çoğu zaman mahkeme kararı devreye giriyor.

Boşanma sonrası velayet annedeyse ve çocuk babanın soyadını taşıyorsa, anne çocuğun soyadının kendi soyadıyla aynı olmasını isteyebilir. Bu durumda genellikle aile mahkemesinde dava açılır ve:

  • Çocuğun üstün yararı
  • Çocuğun yaşı, sosyal çevresi, okul durumu
  • Soyadı değişikliğinin çocuk üzerinde yaratacağı etkiler

dikkate alınarak karar verilir. Yargı uygulamasında, çocuğun menfaatine olduğu açıkça ortaya konulursa, annenin soyadına geçişe izin verilebiliyor.

Babanın soyadı değiştiğinde, küçük çocuğun soyadının da yeni soyada uyarlanması için yine velayet durumuna ve somut olaya bakılır. Taraflar anlaşmalıysa süreç daha kolay ilerler; anlaşmazlık varsa mahkeme, çocuğun yararını esas alarak karar verir.

Çocuk 18 yaşına geldiğinde ise, artık kendi adına isim soyisim değişikliği davası açabilir ve soyadını bağımsız olarak değiştirme hakkına sahip olur. Bu aşamada ebeveyn rızası aranmaz, ancak yine de “haklı sebep” şartı geçerlidir.

İsim soyisim değişikliğinde zaman, maliyet ve avukat desteği

Ortalama dava süresi ve bekleme aşamaları

İsim veya soyisim değişikliği davası, genelde çok karmaşık olmayan, fakat yine de birkaç ay sürebilen bir süreçtir. Uygulamada, dava açıldıktan sonra ilk duruşma çoğu yerde yaklaşık 2 ila 4 ay sonrasına verilebiliyor. Dosyanın yoğunluğa göre daha erken ya da daha geç güne bırakılması da mümkün.

Duruşmada genellikle davacının beyanı alınır, çoğu zaman 1 ya da 2 tanık dinlenir ve mahkeme, haklı sebep görürse aynı celsede karar verebilir. Bazı mahkemeler ek belge, ek tanık veya başka kurumdan yazı istediğinde süreç 1–2 duruşma daha uzayabiliyor. Bu durumda toplam süre 6–9 aya kadar çıkabiliyor.

Karar verildikten sonra, kararın yazılması, kesinleşmesi ve nüfus müdürlüğüne gönderilmesi için ayrıca birkaç haftalık bir bekleme süresi olur. Yani başvurudan kimlik bilgilerinin tamamen güncellenmesine kadar geçen toplam süre, çoğu dosyada yaklaşık 3 ila 9 ay arasında değişiyor.

Harç, masraf ve avukat ücreti hakkında genel bilgiler

İsim soyisim davasında ödenen kalemler kabaca şöyle olur:

  • Mahkeme harçları
  • Gider avansı (tebligat, müzekkere, tanık çağırma vb.)
  • Varsa ilan gideri
  • Avukatla çalışılıyorsa vekalet ücreti

Harç ve masraflar, her yıl güncellenen tarifelere göre değişir. İsim değişikliği davaları genelde yüksek maliyetli davalar değildir; ancak birden fazla tanık, çok sayıda tebligat veya ilan gerekiyorsa toplam masraf artabilir. Avukat ücreti ise serbestçe belirlenir, fakat asgari bir tarifenin altına inilemez. Bu nedenle net rakam yerine, başvuru yapılacak ildeki güncel tarifeye ve avukatın kendi ücret politikasına bakmak gerekir.

Avukatla çalışmanın avantajları ve nelere dikkat etmek gerektiği

İsim soyisim değişikliği teoride kişinin kendi başına da yürütebileceği bir süreçtir. Yine de özellikle “haklı sebep” tartışmalıysa, geçmişte farklı isimle tanınma, travmatik olaylar, karmaşık aile ilişkileri gibi durumlar varsa avukatla çalışmak ciddi avantaj sağlar.

Avukat; dilekçenin doğru hukuki gerekçelerle yazılmasını, delillerin eksiksiz sunulmasını ve duruşmada sorulara net cevap verilmesini sağlar. Böylece hem sürecin uzama ihtimali azalır hem de ret kararı riskine karşı daha güçlü bir dosya hazırlanır.

Avukat seçerken:

  • Daha önce isim soyisim değişikliği davası takip edip etmediğini,
  • Ücretin neleri kapsadığını (yalnızca dava mı, karar sonrası işlemler de mi),
  • İletişim tarzını ve sizi bilgilendirme sıklığını açıkça konuşmak önemlidir. Sözlü konuşulan her şeyi mümkün olduğunca yazılı hale getirmek, ileride yanlış anlamaları önler ve süreci daha güvenli kılar.

Karar çıktıktan sonra dikkat edilmesi gereken son adımlar

Mahkeme veya idare kararının nüfus müdürlüğüne işlenmesi

İsim veya soyisim değişikliğine ilişkin karar kesinleştikten sonra, bunun nüfus kayıtlarına işlenmesi gerekir.

Mahkeme yoluyla değişiklikte, genelde mahkeme kararının bir örneği nüfus müdürlüğüne resen gönderilir. Yine de işin hızlanması için, kesinleşme şerhli karar örneğini alıp bizzat ilçe nüfus müdürlüğüne teslim etmek çoğu zaman daha pratiktir. Görevli memur, karardaki yeni ad soyadı bilgilerini MERNİS sistemine işler ve nüfus kayıtlarınız güncellenir.

İdari (mahkemesiz) değişikliklerde ise karar zaten nüfus idaresi tarafından verildiği için, sistemdeki kayıtlar genellikle aynı gün içinde güncellenir. Yine de e-Devlet’ten veya nüfus müdürlüğünden ad soyad bilgilerinizin doğru göründüğünü kontrol etmek iyi olur.

Kayıtlar işlendiğinde, yeni kimlik kartı, pasaport ve diğer belgeleri yenileyebilmeniz için zemin oluşur. Nüfus kaydı güncellenmeden başka kurumlarda değişiklik yapmak çoğu zaman mümkün olmaz.

İlan ve duyuru süreci nasıl ilerliyor?

Mahkeme yoluyla yapılan isim soyisim değişikliklerinde, uygulamada hâlâ ilan/duyuru yapılması istenebiliyor. Bazı mahkemeler kararın yerel bir gazetede veya ilan panosunda yayımlanmasını, bazen de UYAP üzerinden elektronik ilanla yetinilmesini karara bağlıyor.

Amaç, alacaklılar veya sizi eski adınızla tanıyan kişilerin bu değişiklikten haberdar olabilmesi. İlan gerekiyorsa, genellikle:

  • Mahkeme kararında ilan yükümlülüğü açıkça yazılır.
  • Taraf, kararı alıp belirtilen gazeteye veya ilgili mercie başvurur.
  • İlan yayımlandıktan sonra gazete küpürü ya da ilan çıktısı dosyaya sunulur.

İdari yolla yapılan, basit yazım düzeltmelerinde çoğu zaman ayrıca ilan yapılmaz; çünkü bu tür değişiklikler daha sınırlı ve teknik kabul edilir.

Karardan pişman olunursa veya itiraz edilmek istenirse ne olur?

Mahkeme kararı henüz kesinleşmemişse, kanun yolları açıktır. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren kanunda öngörülen süre içinde istinaf veya temyiz yoluna gidilebilir. Bu durumda üst mahkeme, kararın yerinde olup olmadığını inceler; onaylayabilir, bozabilir veya düzelterek yeniden kurabilir.

Karar kesinleştikten sonra ise, artık aynı gerekçeyle tekrar tekrar dava açmak mümkün değildir. Ancak:

  • Yeni ve önemli bir sebep ortaya çıkarsa,
  • Ya da önceki davada hiç ileri sürülmemiş, sonradan doğan haklı bir neden oluşursa,

yeniden isim veya soyisim değişikliği talep edilebilir. Bu, önceki kararı “geri alma” değil, yeni bir talebe dayalı yeni bir dava veya başvuru anlamına gelir.

İdari (mahkemesiz) kararlarda da, verilen karara karşı idari yargı yoluna başvurmak veya yeniden başvuru yapmak mümkündür. Fakat her durumda, kısa sürede tekrar tekrar isim değiştirmeye çalışmak, hem mahkemeler hem de idare nezdinde kötü niyetli görülebilir ve taleplerin reddine yol açabilir. Bu yüzden, karar vermeden önce seçtiğiniz isim veya soyadı üzerinde iyice düşünmek en sağlıklısıdır.

Avukat Desteği Alın

Ankara avukatından danışmanlık ve temsil talepleriniz için bizimle iletişime geçin.