+90 507 195 23 23

Faturaya İtiraz Nasıl Yapılır?

Yayınlanma: 3 Kasım 2025 • Güncelleme: 7 Aralık 2025 • 17 dk. okuma

Faturaya İtiraz Nasıl Yapılır?” diye mi arıyorsunuz? Hatalı tutar, eksik/ayrıntısız kalemler veya hiç alınmayan bir hizmet için faturaya itiraz etmek mümkün. İlk adım, faturayı ve sözleşmenizi dikkatle kontrol etmektir. Ticari işlemlerde itiraz süresi çoğunlukla 8 gün olduğundan hızlı davranmak gerekir. e-fatura, e-arşiv ve kağıt fatura için izlenecek yol ve kanıtlar farklılık gösterebilir.

Bu yazıda;

  • Satıcıya yapılacak yazılı bildirim,
  • Noter, KEP ve resmi başvuru kanalları,
  • e-fatura itiraz/ret adımları,
  • Kurum faturalarında iç başvuru ve tüketici hakem heyeti süreçleri,
  • Pratik ipuçları ve örnek dilekçe başlıklarını bulacaksınız.

Kısacası, hak kaybı yaşamadan doğru adımlarla “Faturaya İtiraz Nasıl Yapılır?” sorusunun yanıtını adım adım ele alacağız.

Faturaya İtirazın Tanımı ve Kapsamı

Fatura Nedir?

Fatura nedir sorusu, ticaret yapan herkesin mutlaka karşılaştığı bir konudur. Fatura, satılan bir mal veya sunulan hizmet karşılığında düzenlenen, alıcı ile satıcı arasında gerçekleşen işlemin detaylarını gösteren resmi bir belgedir. Faturalarda, işlemin tarihi, mal veya hizmetin cinsi, miktarı, birim fiyatı ve toplam tutar gibi önemli bilgiler yer alır. Fatura, vergi açısından da büyük önem taşır. Hem satıcı hem de alıcı, işlemi ispatlamak ve vergisel yükümlülükleri yerine getirmek için fatura düzenlemelidir.

Faturaya İtiraz Hakkı Nedir?

Faturaya itiraz hakkı, alıcıya gönderilen fatura içeriğinde bir hata veya uyuşmazlık olduğunda alıcıya verilen yasal bir haktır. Eğer bir kişi ya da firma, aldığı faturada miktar, fiyat, malın niteliği ya da herhangi bir bilgiyle ilgili yanlışlık olduğunu düşünüyorsa, bu faturaya belirli kurallar çerçevesinde itiraz edebilir. Faturaya itiraz hakkı, hem Türk Ticaret Kanunu hem de Vergi Usul Kanunu'nda açıkça tanınmıştır. Böylece hem şirketler hem de bireyler haksız işlemlere karşı kendilerini koruyabilirler.

İtiraz Edilebilecek Durumlar

İtiraz edilebilecek durumlar arasında en çok karşılaşılanlar şunlardır: Faturada belirtilen ürün ya da hizmetin hiç teslim edilmemesi veya eksik teslim edilmesi, yanlış fiyatlandırma yapılması, sözleşmede anlaşılan şartlardan farklı bilgiler olması, yanlış vergi miktarı yazılması gibi durumlar bulunur. Ayrıca fatura bilgileri yanlışsa, örneğin isim, adres veya vergi numarası yanlış yazılmışsa da itiraz hakkı bulunmaktadır. Kimi zaman ise müşteri, fatura tarihinin sipariş tarihinden farklı olmasından veya teslimatın hiç gerçekleşmemesinden dolayı da itiraz etmek isteyebilir.

Özetle, fatura üzerindeki herhangi bir hata, eksiklik ya da şüpheli durum, itiraz hakkının doğması için yeterlidir. Alıcı, haklarını korumak için bu tür durumları zamanında ve yazılı olarak bildirmek zorundadır.

Faturaya İtirazın Hukuki Dayanakları

Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu'nda Faturaya İtiraz

Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’nda faturaya itiraz hakkı, ticari ilişkilerde tarafların hukuki güvenliğini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 21. maddesi, bir tacirin aldığı faturada yer alan bilgilere ve tutara itiraz etmek için 8 gün süresi olduğunu açıkça belirtir. Bu süre, faturanın karşı tarafa ulaştığı tarihten itibaren başlamaktadır. Eğer bu sürede itiraz edilmezse, fatura içeriği ve borç miktarı kabul edilmiş sayılır.

Faturaya itirazın, yazılı olarak yapılması büyük önem taşır. Çünkü Vergi Usul Kanunu ve TTK, ispat yükünü itiraz eden tarafa bırakmıştır. Bu nedenle gönderilen itiraz dilekçeleri, noter, iadeli taahhütlü posta veya KEP gibi yöntemlerle gönderilmelidir. Hem Vergi Usul Kanunu hem TTK kapsamında, zamanında yapılan ve uygun şekilde belgeyle desteklenen itirazlar, tarafların olası bir hukuki uyuşmazlıkta haklarını korumada büyük rol oynar.

Yargıtay Kararları ve İlgili Mevzuat

Yargıtay kararları, faturaya itiraz konusunda uygulamaya yön vermektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, fatura gönderilen kişi veya şirket, faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içinde açıkça ve gerekçeli bir şekilde itiraz etmelidir. Eğer itiraz zamanında ve usulüne uygun yapılmazsa, Yargıtay faturadaki bilgilerin ve tutarın kabul edildiğine hükmetmektedir.

Ayrıca Yargıtay kararlarında, yalnızca “bu faturayı kabul etmiyorum” gibi genel bir ifade yeterli görülmemekte, itirazın hangi gerekçelerle ve hangi maddelere, miktarlara karşı yapıldığı açıkça belirtilmelidir. İlgili mevzuat ve Yargıtay kararları, itirazın şekil şartları ve ispat yükü konularında oldukça nettir. Ticari davalarda tarafların en büyük avantajı, süresinde ve doğru gerekçelendirilmiş bir itiraz dilekçesinin yazılı belgelerle desteklenmesidir.

Sonuç olarak, Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve Yargıtay kararları, faturaya itiraz hakkını korurken usule uyulmasını ve tarafların şeffaf bir şekilde haklarını savunmasını öngörmektedir.

Faturaya İtiraz Süresi

Faturanın Tebliği ve Süre Başlangıcı

Faturanın tebliği ve süre başlangıcı, faturaya itiraz süreçlerinde çok önemli bir yere sahiptir. Faturanın tebliği, yani alıcıya ulaştırılması anı, itiraz süresinin başlama noktasıdır. Fatura, elden teslim edilebilir, posta yoluyla ya da dijital ortamda (örneğin e-fatura) gönderilebilir. Özellikle e-faturada, fatura düzenlendiği an sistemde görünür ve tebliğ edilmiş sayılır. Fiziki (kağıt) faturalarda ise genellikle fatura teslim alındığında imza ile tarih atanır. Faturanın tam olarak ne zaman alıcıya ulaştığı, sürenin hesaplanmasında en belirleyici noktadır.

Alıcı, faturayı teslim aldığı tarihten itibaren yasal sürenin işlemeye başladığını bilmelidir. Eğer fatura postayla gelmişse, teslim fişindeki tarih esas alınır. Bu nedenle, faturayı aldığınız günü mutlaka not edin.

8 Günlük Yasal İtiraz Süresi

8 günlük yasal itiraz süresi, fatura itirazlarının en önemli kuralıdır. Türk Ticaret Kanunu’na göre, fatura alındığı günden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmezse, fatura içeriği ve tutarı kabul edilmiş sayılır. Bu nedenle, sürenin başlangıç günü faturanın alıcıya tebliğ edildiği gündür.

8 gün içinde yapılmayan itirazlar, ticari ilişkilerde büyük sıkıntılara yol açabilir. İtiraz edeceğiniz bir husus varsa, bu süreyi geçirmemek gerekir. Süre hafta sonu ya da tatile denk gelirse bile, genel olarak bu süre kaldığı yerden devam eder.

İtirazınızı ister yazılı olarak noter ya da posta yoluyla, ister KEP veya e-imza ile dijital olarak yapmanız mümkün. Ancak önemli olan, itirazın 8 günlük süre içinde karşı tarafa ulaşmasıdır. Sürecin başlatılması değil, karşı tarafın eline geçmesi ispatlanmalıdır.

Süreye Uymamanın Hukuki Sonuçları

Süreye uymamak, yani 8 günlük yasal sürede faturaya itiraz etmemek, faturanın tamamıyla kabul edildiği anlamına gelir. Bu durumda, fatura içeriğine ve tutarına itiraz hakkınız çok büyük ölçüde ortadan kalkar. Karşı taraf, fatura tutarını kesin olarak talep edebilir. Ayrıca, faturaya karşı açılan davalarda sizi “faturanın kabul edildiği” yönünde bağlayıcı bir durum ortaya çıkar. Yani mahkemeler, genellikle süreyi kaçırdığınız için itirazınızı dikkate almaz.

Eğer haklı bir neden olmadan (mücbir sebep gibi) süreyi geçirirseniz, ileride ödeme emrine veya icra takibine uğrama riskiniz de yükselir. Özellikle şirketler için bu tarz durumlar, hem maddi kayba hem de ticari itibar kaybına yol açabilir.

Sonuç olarak, faturaya itirazda sürenin önemi çok büyüktür; kısa ve net şekilde hareket edilmeli, her aşama belge ile ispatlanmalıdır.

Faturaya İtiraz Yöntemleri

Faturaya itiraz yolları, kişinin karşılaştığı haksız veya hatalı faturalar karşısında kendi haklarını kullanabilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu yöntemler sayesinde satıcı veya düzenleyici tarafa doğru zamanda ve geçerli şekilde başvuru yapılabilir. Hem yazılı hem de sözlü itiraz yolları tercih edilebilir. Fakat hangi yöntemin seçileceği, ispat kolaylığı ve ileride doğabilecek hukuki sıkıntıların önlenmesi bakımından büyük önem taşır.

Yazılı ve Sözlü İtiraz Yolları

Yazılı ve sözlü itiraz yolları arasında seçim yapmak, faturaya itiraz sürecinde en kritik basamaktır. Genelde yazılı yollar tercih edilir çünkü ispat açısından daha güvenlidir. Sözlü itiraz ise bazı durumlarda kabul edilebilir, fakat ileride yaşanabilecek anlaşmazlıklarda yazılı belge olması büyük avantaj sağlar. Yazılı itirazda; noter kanalı, iadeli taahhütlü posta, KEP, güvenli elektronik imza ve telgraf yöntemleri ön plana çıkar. Sözlü itiraz ise daha çok taraflar arasında yapılan görüşmelerde gerçekleşir ama hukuki nitelik açısından zayıftır.

Noterden İtiraz Dilekçesi Gönderme

Noterden itiraz dilekçesi gönderme, faturaya itiraz yolları arasında en etkili ve resmi olan yöntemlerden biridir. Noterde hazırlanan dilekçe, karşı tarafa tebliğ edilir ve bu tebligat resmiyet kazanır. Bu yöntem sayesinde, itirazın doğru, süresinde ve kesin şekilde ulaştığı garanti altına alınır. Noter masrafları biraz yüksek olabilir fakat hukuki ispat açısından en güvenilir yoldur.

İadeli Taahhütlü Posta ile İtiraz

İadeli taahhütlü posta ile itiraz, yazılı olarak yapılan bir diğer güvenilir yöntemdir. Dilekçe hazırlanır, faturanın düzenleyicisine posta yolu ile gönderilir ve bu posta türü sayesinde gönderinin ne zaman ulaştığı da resmi olarak tespit edilir. Eğer ileride uyuşmazlık yaşanırsa, PTT kayıtları sayesinde itirazın yasal sürede ve doğru kişiye ulaştırıldığı kanıtlanabilir.

KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) ile İtiraz

KEP, yani Kayıtlı Elektronik Posta sistemi ile itiraz, elektronik ortamda hem hızlı hem de hukuken geçerli bir yol sunar. Özellikle dijitalleşen ticaret hayatında, şirketler ve bireyler bu yöntemi sıklıkla tercih eder. KEP ile gönderilen bir itiraz, karşı tarafa ulaştığında sistem tarafından ayrıca kaydedilir ve ileride ispat için kullanılabilir. Bu yöntem, resmi bir e-posta servis sağlayıcısından alınan KEP adresi sayesinde gerçekleştirilir.

Güvenli Elektronik İmza ile İtiraz

Güvenli elektronik imza ile itiraz, internet üzerinden ya da e-posta aracılığıyla yapılan itirazlarda en sağlam yollardan biridir. Elektronik imza, el yazısı ile atılmış imza kadar geçerli kabul edilir. Özellikle şirketler arası işlemlerde, dosyanın altına e-imza eklenerek hem zaman kazanılır hem de hukuken bir sakınca doğmaz. E-imzalı dilekçeler dijital ortamda kolaylıkla arşivlenebilir.

Telgraf veya Faturanın Geri Gönderilmesi

Telgraf ile itiraz, günümüzde nispeten az kullanılsa da hala geçerli bir yöntemdir. Kısa sürede karşı tarafa ulaşması ve gönderi kaydının olması avantaj sağlar. Bir diğer yol ise faturanın iade edilmesi yani 'geri gönderilmesi'dir. Yanlış ya da eksik olan fatura, itiraz dilekçesi ile birlikte düzenleyene iade edilir ve bu şekilde resmi bir tepki gösterilmiş olur. Bu yol, yazılı olarak bildirim yapılmasına örnektir.

Sözlü İtirazın Geçerlilik Şartları

Sözlü itirazın geçerlilik şartları, özellikle güven ilişkisine dayalı ticari işlemlerde sıkça karşılaşılır. Ancak sözlü itirazın ispatı çok zordur. Türk Ticaret Kanunu’na göre, fatura içeriğine 8 gün içinde açık ve kesin bir şekilde itiraz edilmediğinde kabul edilmiş sayılır. Sözlü olarak yapılan itirazlarda, bu beyanın ispatı ve tespiti neredeyse imkânsız olabilir. Çoğu zaman, karşı taraf itirazı inkâr ederse hak kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, sözlü itirazın geçerliliği için mutlaka tanık, ses kaydı gibi ek ispat unsurları bulunmalıdır. Yani mümkünse her zaman yazılı yollar tercih edilmeli; sözlü olarak yapılan itirazlara ise şahit göstererek veya yazılıya dökerek güç kazandırılmalıdır.

Temel E-Fatura ve Ticari E-Fatura Arasındaki Farklar

Temel e-fatura ve ticari e-fatura arasındaki farklar, e-fatura kullanımında tarafların haklarını ve süreçleri doğrudan etkiler. Temel e-fatura; faturanın, göndericiden alıcıya ulaştığı anda onay gerekmeksizin geçerli olmasını sağlar. Yani alıcı, temel e-faturada faturaya sistem üzerinden doğrudan "ret" veya "kabul" işlemi yapamaz. Faturayı alan kişi ya faturayı işler ya da harici yöntemlerle (örneğin Noter, KEP veya iadeli taahhütlü posta) itirazda bulunur.

Ticari e-fatura ise farklı olarak, alıcıya faturayı "onaylama" veya "reddetme" hakkı verir. Ticari fatura alıcıya ulaştığında, alıcı sistem üzerinden faturayı kabul edebilir ya da gerekirse reddedebilir veya iptal talebinde bulunabilir. Ticari senaryolar genellikle firmalar arasındaki ilişkilerde tercih edilirken, temel faturalar hizmet veya daha standart işlemlerde kullanılır.

İki fatura türü arasındaki en önemli farklardan biri, ticari e-faturada sistem üzerinden ret işlemi yapılabilirken, temel e-faturada ret işleminin sistem üzerinde değil, yukarıda belirtilen harici kanallarla yapılabilmesidir.

E-Faturada İtiraz Yöntemleri ve Portal Üzerinden İtiraz

E-faturada itiraz yöntemleri, fatura türüne ve tarafların kullandığı sistemlere göre değişir. E-faturaya itiraz etmek için en yaygın yol, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) e-Fatura İptal/İtiraz Portalı’nı kullanmaktır. Bunun için fatura numarası ve fatura tutarı ile sistem üzerinden başvuru yapılır. Sistem, fatura üzerinde elektronik imza ile işlemi tamamlamayı gerektirir.

Alıcı veya satıcı isterse portal üzerinden fatura iptal veya itiraz talebi başlatabilir. Ticari senaryoda ret işlemi doğrudan sistem üzerinden, temel senaryoda ise itiraz genellikle harici yollardan yapılır.

Bunun dışında, noter kanalıyla, iadeli taahhütlü posta ile, KEP ile veya güvenli elektronik imza ile de e-faturaya süresi içinde itiraz edilebilir. Özellikle ticari e-faturalarda ret ve kabul işlemleri birkaç tıklama ile portal üzerinden hızlıca yapılabilir. Temel e-fatura da ise ek olarak harici yöntemlerin seçilmesi gerekebilir.

E-arşiv faturalar için de itiraz, yine genellikle harici yollarla veya e-Arşiv Portalı üzerinden bildirilebilir.

E-Devlet Üzerinden Faturaya İtiraz

E-devlet üzerinden faturaya itiraz işlemleri çoğunlukla hizmet faturaları (elektrik, su, doğalgaz gibi) için kullanılmaktadır. E-Devlet Kapısı'nda ilgili firmanın sunduğu fatura itiraz başvuru hizmeti sayesinde, fatura bilgileriyle sisteme başvuru yapılabilir. Burada kullanıcı, fatura numarasını, abone bilgilerini ve itiraz gerekçesini girerek başvuruyu kolayca tamamlar.

Bazı durumlarda, e-devlet üzerinden iletilen başvurular ilgili kuruma otomatik aktarılır ve işlemler kayda alınarak sonuç kullanıcıya bildirilir.

e-Fatura ve e-arşiv faturalar için ise genellikle Gelir İdaresi’nin E-Belge sistemlerinden işlem yapılması gerekmekte, e-devlet altyapısı doğrudan tüm e-faturalar için itiraz yeteneği sunmamaktadır. Ancak örneğin elektrik abonelikleri için bu hizmet aktiftir ve aboneliğinizin bulunduğu firmanın başvurusuna göre fatura itirazı ilgili yetkililere iletilir.

Kısacası; e-devlet yalnızca bazı kamu veya enerji firmalarının faturaları için doğrudan bir itiraz başvurusu imkanı verir, diğer tüm e-faturalar için GİB'in kendi portalları daha yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Faturanın Detaylı İncelenmesi

Faturaya itiraz etmeden önce öncelikle faturanın detaylı incelenmesi gerekir. Faturada yazan kalemlerin, miktarların, birim fiyatların ve tarihi gibi tüm bilgilerin doğru olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Özellikle alınan hizmet ya da teslim edilen mal ile faturada yazanlar birebir uyuyor mu, fazladan bir kalem eklenmiş mi, indirimsiz ya da yanlış bir fiyat mı yazılmış gibi sorular sorulmalıdır. Faturada hata olduğunu düşündüğünüz noktaları işaretlemeli ve gerekirse firmanın daha önce gönderdiği teklif veya sözleşme ile karşılaştırmalısınız. Bu şekilde itiraz gerekçeniz netleşir ve yanlış anlamaların önüne geçilmiş olur.

İtiraz Dilekçesi Hazırlama ve Gerekçelendirme

Faturada bir hata tespit ettiyseniz sıradaki adım itiraz dilekçesi hazırlamaktır. İtiraz dilekçesinde, itiraz edilen faturanın numarası, tarihi ve tutarı mutlaka yer almalıdır. Ayrıca hangi maddelerde hata olduğu, bu hataların neden kabul edilmediği net şekilde açıklanmalıdır. Dikkat edilmesi gereken en önemli şey, gerekçelerin açık, kısa ve anlaşılır olmasıdır. Gerekçeyi destekleyecek belgeler veya örnekler dilekçede belirtilmelidir. İtiraz dilekçesi yazılırken, “Faturanın ... numaralı satırında ... tutar hatalıdır” gibi doğrudan ifadeler kullanmak, sürecin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olur.

Başvuru Belgeleri ve Delillerin Hazırlanması

Faturaya itiraz sürecinde sadece dilekçe değil, aynı zamanda başvuru belgeleri ve delillerin de hazırlanması gerekir. Örneğin; varsa sözleşme, teklifler, yazışmalar, teslim tutanakları, banka dekontları gibi belgeler, iddianızı güçlendiren en önemli kanıtlardır. Faturadaki yanlışlığa dair elinizde bulunan e-posta yazışmaları veya tanık beyanları da eklenmelidir. Eğer bir mal veya hizmet hatalı teslim edildi ise, bunu gösteren raporlar, fotoğraflar ya da ekspertiz raporları da sunabilirsiniz. Belgelendirme, itirazınızın ciddi şekilde ele alınmasını sağlar.

Dilekçenin Gönderimi ve Takibi

Hazırlanan dilekçe ve belgeler tamamlandıktan sonra, sırada dilekçenin gönderimi ve takibi adımı vardır. Dilekçenizi mümkünse noter kanalıyla, iadeli taahhütlü posta ile, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) yoluyla ya da karşı tarafa elden imza karşılığında teslim edebilirsiniz. Buradaki amaç, itirazınızın karşı tarafa hangi tarihte ulaştığını belgelemektir. Gönderim işlemi yapıldıktan sonra, karşı taraftan gelen cevabı mutlaka takip edin ve gerekirse ikinci bir yazışmayla hatırlatma yapın. Tüm süreci tarih sırasına göre dosyalamak ve kayıt altına almak, ileride yaşanacak hukuki bir durumda büyük avantaj sağlar.

Tüketici Hakem Heyetine Başvuru Şartları

Tüketici işlemlerinde faturaya itiraz etmek isteyen kişiler için Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapmak en pratik ve yaygın yollardan biridir. Türk hukukuna göre, tüketiciler bir mal veya hizmet alımında yaşadıkları anlaşmazlıklar için, satıcıya ya da sağlayıcıya karşı hakem heyetine başvurabilir. Ancak, başvurunun kabul edilebilmesi için bazı şartlar vardır.

Başvuracak kişinin öncelikle tüketici olması gerekir, yani işlemin ticari amaç dışında kişisel ya da ailevi ihtiyaçlar için yapılmış olması gereklidir. Ayrıca, başvurunun fatura veya benzeri bir belgeye dayanması şarttır. Faturadaki tutar, başvuru yapılan yılın parasal sınırının altında olmalı. 2025 yılı için bu sınırlar aşağıda verilmiştir.

Başvuru işlemi için ikametgahın bulunduğu yerdeki ya da satıcı/sağlayıcının bulunduğu yerdeki tüketici hakem heyetine yazılı olarak başvuru yapılabilir. Başvuruda fatura, ödeme dekontu ve anlaşmazlığa dair belgeler eklenmelidir. Başvurular ücretsiz olup, davanızı ispatlayacak tüm delilleri sunmanız tavsiye edilir.

Tüketici Mahkemesinde İtiraz Süreci

Tüketici hakem heyetine başvuramayacak kadar yüksek tutarlı faturalar için, Tüketici Mahkemesi’ne başvurmak gerekir. Hakem heyeti, yalnızca belirli parasal limitin altındaki işlemler için yetkilidir. Bu limitin üzerindeki faturalarda, doğrudan tüketici mahkemesine dava açılmalıdır.

Mahkemeye başvurmadan önce problemli fatura ile ilgili satıcıyla iletişime geçmekte fayda vardır. Uzlaşma sağlanamazsa, fatura, sözleşme, yazışmalar ve benzeri tüm evraklarla birlikte tüketici mahkemesine dilekçe verilir. Mahkemeye başvururken yargılama harcı ve dosya masrafı ödenir.

Tüketici mahkemesinde deliller titizlikle incelenir. Tarafların savunmaları dinlenir ve gerekirse bilirkişi raporu alınabilir. Son karar mahkeme tarafından verilir ve bağlayıcı olur. Eğer mahkemenin kararına itiraz etmek isterseniz, istinaf mahkemesine başvurma hakkınız vardır.

2025 Yılı Hakem Heyeti Parasal Sınırları

Tüketici hakem heyetleri, sizi mahkemeye gitmekten kurtaran pratik bir çözüm sunar. Ancak başvuruda bulunabilmek için 2025 yılı için belirlenen parasal sınırlar aşılmamalıdır. Her yıl yenilenen bu limitler, Ticaret Bakanlığı tarafından duyurulur.

2025 yılı için öngörülen parasal sınırlar şöyledir:

  • İlçe tüketici hakem heyetleri için: 66.000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda başvuru kabul edilir.
  • İl tüketici hakem heyetleri için: 66.000 TL ile 104.000 TL arasındaki uyuşmazlıklar için yetkilidir.
  • 104.000 TL’nin üzerindeki anlaşmazlıklarda tüketici hakem heyetleri yetkisizdir; doğrudan tüketici mahkemesine başvurmak gerekir.

Bu sınırlar, KDV dahil toplam tutara göre hesaplanır. Fatura üzerindeki tutar sınırın üzerindeyse, hakem heyetine başvurmak mümkün değildir. Bu nedenle faturanın kapsamını ve tutarını dikkatlice kontrol etmek, başvuru öncesi mağduriyet yaşamamak için çok önemlidir.

Faturaya İtirazın Sonuçları

Süresinde Yapılmayan İtirazın Sonuçları

Süresinde yapılmayan faturaya itiraz, çoğu zaman önemli hak kayıplarına yol açar. Faturaya itiraz için genellikle 8 günlük yasal süre bulunur. Eğer bu süre içinde itiraz edilmezse, fatura içeriği kabul edilmiş sayılır. Başka bir deyişle, faturada yazan bedel ve işlemler üzerinde mutabık kalındığı kabul edilir.

Süresinde itiraz yapılmayan faturalarda alacaklı kişi, faturadaki tutarı yasal yollarla tahsil etme hakkına sahip olur. Eğer borçlu bu bedele itirazını zamanında bildirmezse, mahkemeye taşındığında da kanun karşısında dezavantajlı duruma düşer. Yani borçlu, sonradan “ben bu fatura ile ilgili itirazım vardı” dese bile, hak kaybı kaçınılmaz olur. Bu nedenle, faturaya zamanında ve doğru şekilde itiraz etmek çok önemlidir.

Haksız İtiraz Durumunda Tarafların Sorumluluğu

Haksız yere yapılan faturaya itiraz, karşı taraf için maddi ve manevi kayba sebep olabilir. Haksız itiraz yapan taraf, kötü niyetli görülebilir ve tazminat ödemek zorunda kalabilir.

Haksız yere yapılan itiraz durumunda, mahkeme süreci başlarsa, davayı kaybeden taraf mahkeme masraflarıyla karşılaşır. Bu hem ödeme ve tahsilat süresini geciktirir hem de gereksiz yere adli süreçlerde tarafların zaman ve kaynak kaybı yaşamasına yol açar. Eğer bir kişi, gerçekten bir hakkı olmadan sadece ödemeyi geciktirmek için itiraz ederse, bu itirazı ispatlayamaz ve sonunda zarar görebilir.

Bunun yanında, kötü niyetli ve haksız itirazlarda, karşı taraf uğradığı zararı ve masrafları geri almak için ayrıca dava açabilir. Bu yüzden itiraz hakkını kullanırken gerçekçi, dikkatli ve belgeli olmak önemlidir.

İtiraz Sonrası Muhasebe ve Vergi Süreci

Faturaya yapılan itiraz, hem muhasebe hem de vergi süreci açısından önemli sonuçlar doğurur. İtiraz edilen fatura, işletmenin veya bireyin muhasebe kayıtlarında genellikle “şüpheli alacak” olarak işlenir. Faturaya itiraz varsa, alıcı bu faturayı gider veya maliyet olarak kaydedemez.

Vergi açısından ise, satıcı fatura bedelini gelir olarak işlemişse fakat müşteri itiraz etmişse, bu tutarın tahsil edilmediği ispatlanırsa satış geliri iptal edilebilir. Aynı şekilde, alıcı da bu tutarı KDV matrahından veya giderlerinden düşemez. Özellikle vergi denetimlerinde bu tip itirazlar, belgelerle desteklenmediği durumda cezai işlemlerle karşılaşmak mümkündür.

Muhasebe departmanları, itiraz edilen faturaları dikkatli şekilde izler, belgeler ve sürecin tamamını dosyalar. İlgili belgeler arasında itiraz dilekçesi, posta veya KEP kayıtları, fatura nüshası gibi evraklar bulunmalıdır.

Sonuç olarak, zamanında ve haklı şekilde faturaya itiraz yapılması, hem hukuki hem de muhasebe süreçlerinde tarafları korur. Ancak geç ya da haksız yapılan itirazlar, fazladan masraf, ceza veya hak kaybı getirebilir. Bu sebeple dikkatli hareket etmek son derece önemlidir.

Faturaya İtirazda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sık Yapılan Hatalar ve Riski Azaltma Yöntemleri

Faturaya itiraz ederken yapılan en büyük hata, itiraz süresinin kaçırılmasıdır. Bu süre genellikle 8 gündür ve bu sürede itiraz edilmezse fatura kabul edilmiş sayılır. Bir diğer sık hata ise, itirazın yanlış yöntemle yapılmasıdır. Sözlü ya da resmi olmayan yollarla yapılan itirazlar çoğu zaman geçerli sayılmaz. Ayrıca, gerekçesiz veya kanıt sunulmadan yapılan itirazlar da reddedilebilir.

Riski azaltmak için; fatura size ulaşır ulaşmaz detaylıca incelemeniz önemlidir. Eksik, hatalı ya da anlaşmazlık içeren bir durum varsa, itirazınızı mutlaka yazılı ve belgeye dayalı şekilde yapmalısınız. Mümkünse noter aracılığıyla, iadeli taahhütlü posta ya da KEP sistemi ile itiraz bildirimini gönderin. Böylece itirazınızın ne zaman yapıldığı ve karşı tarafa ulaştığı kolaylıkla ispatlanır.

Belgelerle İspat ve Süreç Yönetimi

Faturaya itirazda belgeler çok büyük önem taşır. İtiraz ettiğiniz bir kalem için elinizde bir sözleşme, teslim tutanağı, e-posta yazışması ya da sipariş formu gibi delilleriniz olmalı. Sadece "bu fatura yanlış" demek yeterli görülmez. Hangi hizmetin alınmadığını, hangi malın eksik teslim edildiğini veya fiyat farkını yazılı ve görsel belgelerle göstermeniz gerekir.

Sürecin yönetiminde, gönderdiğiniz itiraz dilekçesinin bir örneğini ve gönderim belgesini mutlaka saklayın. Ayrıca karşı taraftan gelecek cevapları takip edin. İtirazınıza cevap gelmezse veya sorun çözülmezse, bir üst kuruma (Tüketici Hakem Heyeti ya da Mahkeme) başvurmayı düşünün. Belgeleriniz olmadan hakkınızı aramak zordur; her belgeyi düzenli bir dosyada muhafaza edin.

Farklı Fatura Türlerinde İzlenmesi Gereken Yollar

Elektronik fatura (e-fatura) ve e-arşiv fatura gibi dijital faturalarda, itiraz etme şekli biraz değişiklik gösterir. E-faturada genellikle portaldan yanıt verme, temel veya ticari fatura ayrımına göre hareket etme gerekir. Temel e-faturada genellikle bir red hakkı yoktur, sadece ihtar çekerek veya KEP'le itiraz yapılabilir. Ticari e-faturalarda ise sistem üzerinden "red" bildirimi yapılabilir.

Kâğıt faturada ise klasik yollar olan noter, iadeli taahhütlü posta ya da telgraf gibi yöntemler geçerlidir. Bazı durumlarda, fatura üzerinde imza atmayarak veya açıkça "itrazlı" yazarak da işlem yapılabilir. Ancak en güvenli yolun yazılı ve kayıt altına alınabilen bir yöntemle itiraz etmek olduğunu unutmayın.

Her fatura türü için en uygun itiraz yolunu seçmeniz, ileride hukuki bir sorunla karşılaştığınızda elinizi güçlendirir. Yanlış bir yöntem seçmek, hakkınızı kaybetmenize neden olabilir.

Avukat Desteği Alın

Ankara avukatından danışmanlık ve temsil talepleriniz için bizimle iletişime geçin.