İtirazın İptali Davası Nedir?

Alacağın borçlu tarafından vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı tarafından icra takibi başlatılabilir. İcra takibinin sonucunda da alacaklı cebir ile alacağını borçludan tahsil edebilmektedir. Lakin borçlunun da kendisini savunabilmesi için yollar bulunmaktadır. Hatta hukuk sistemimiz şu anki yapısı itibariyle borçlunun haklarını alacaklınınkilerinden daha öncelikli tutmaktadır demek dahi mümkündür. Borçlunun kendisine karşı başlatılan icra takibini durdurmak için yapması gereken tek şey oldukça basit bir işlem olan itiraz etmektir. Bu itirazın sonucunda alacaklının ise alacağını bir an önce tahsil edebilmesi için kullanabileceği en etkili yollardan biri itirazın iptali davası açmaktır.

Borçlu itirazında borcunun olmadığına ilişkin herhangi bir kanıt dahi bulundurmak zorunda değildir. İİK m. 66;

ddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.

Her ne kadar durum böyle olsa da unutulmamalıdır ki yukarıda anlattığımız itiraz yolu ancak icra takibinin ilamsız olması halinde gerçekleşebilecektir. İlamlı takipler doğruluğu neredeyse kesin olan belgelere dayandığı için bu tip takiplere delil sunmadan itiraz sunulması halinde itiraz reddedilecektir. İlamlı icra takibini durdurabilmek için borcun ödendiğinin ispatı veya kararın icranın geri bırakılması talepli temyiz veyahut dosya istinafa gönderilerek dosyaya paranın depo edilmesi gerekmektedir.

Borçlu tarafından itiraz edildikten sonra alacaklının izleyebileceği sınırlı yollar bulunmaktadır. Bunlardan biri de işbu makalemizin konusu olan itirazın iptali davasıdır.

İtirazın iptali davası, alacaklı İİK m. 68’de belirtilen (imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye) belgelere sahip değilse zorunlu olarak açılmaktadır. Ancak bu husus işbu belgelere sahip olan alacaklıların itirazın iptali davası açamayacakları anlamına gelmemektedir. Mevzubahis belgelere sahip olan alacaklılar, itirazın iptali davası açabileceği gibi itirazın kaldırılması yoluna da gidebilecektir.

İtirazın İptali Davası Görevli Mahkeme

İtirazın iptali davasında görevli mahkeme taraflar arasındaki hukuki ilişki açısından özel bir hüküm bulunmadığı müddetçe davalının ikametgahına en yakın asliye hukuk mahkemesidir. Ancak HMK’nın ilk maddelerinde belirtilmiş hususlar uyarınca bazı ayrık durumlar da bulunmaktadır. Örneğin;

İtirazın iptali davasına konu olan alacak bir sözleşmeden kaynaklıysa, dava sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesinde de açılabilir. (HMK m. 10)

Taraflar arasında bir yetki sözleşmesi yapılması halindeyse, yetki sözleşmesinin belirtmiş olduğu mahkeme yargılama yetkisine sahip olan tek mahkeme görevli olacaktır.

İtirazın İptali Davası Dilekçe Örneği 

………….ASLİYE HUKUK/ SULH HUKUK/ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE 

DAVACI                     : ……

ADRES        : ……

VEKİLİ                       : …….  

ADRES        : ……                                

DAVALI                     : ……  

ADRES        : …….                                   

KONU                     : Davalı tarafından …./… Esas Sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, tüm alacak yönünden TAKİBİN DEVAMINA ve %20’den az olmamak kaydıyla İCRA İNKAR TAZMİNATINA hükmedilmesi talebimizden ibarettir.

DAVA DEĞERİ      : …… TL(Fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydıyla şimdilik)

AÇIKLAMALAR    : ……………………… Bu sebeple davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve alacağa faiz işletilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : İİK, HMK, TBK, İş Kanunu ve ilgili sair mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER    : 

SONUÇ VE İSTEM   : Yukarıda açıklanan ve mahkemenizce re’ sen gözetilecek nedenlerle DAVAMIZIN KABULÜ ile,

1- …………… İcra Dairesi’nin …/… Esas numaralı dosyasına yapılan kötü niyetli ve haksız İTİRAZIN İPTALİNE ve itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden TAKİBİN KALDIĞI YERDEN DEVAMINA,

2- Haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere İCRA İNKÂR TAZMİNATINA hükmedilmesine,

3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz. 

                                                                                   Davacı Vekili

                                                                            ……………………………

Ekler:

İtirazın İptali Davası Süresi

İtirazın iptali davasında süre hususu oldukça büyük önem taşımaktadır. Şöyle ki itirazın iptali davasında süre geçirilirse bu süre hak düşürücü süre niteliği taşıdığından alacaklının dava yoluyla alacağını alması oldukça zorlaşacaktır. İtirazın iptali davasında zamanaşımı ise İİK m. 67/1’de belirtilmiştir;

Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”

Ancak bu sürenin aşımı halinde alacağın tahsili imkânsız hale gelmemektedir. Şöyle ki;

İİK m. 67/5

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde

alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

Sizlere tavsiyemiz itirazın iptali davası açarken kanunda belirtilmiş olan zamanaşımını kesinlikle geçirmemeniz olacaktır. Çünkü İİK m. 67/5’de bahsedilen ikinci yol süresi içerisinde açılan itirazın iptalin davasına kıyasla çok daha zahmetli ve zaman alıcı bir süreç içerecektir.

Yukarıda izah ettiğimiz, itirazın iptaline ilişkin anlatılan tüm hususlar oldukça derinlikli konular olup hak kaybı yaşamamak ve mağdur olmamak için bir avukattan yardım alınması tarafların menfaatine olacaktır.