Dosyanın işlemden kaldırılması ve yenilenmesi, diğer bir deyişle davanın müracaata bırakılması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 150. maddesi kapsamında önemli bir prosedürdür. Bu madde, iki tarafın da duruşmaya katılmaması durumunda dosyanın nasıl işlemden kaldırılacağını düzenler. Duruşmaya katılmayan taraflar, dosya yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına neden olabilir.
Bununla birlikte, dosya işlemden kaldırıldıktan sonra üç ay içinde yenileme talebinde bulunulması gerekir. İlk ayda yenileme talebi yapılırsa harç alınmaz; ancak bu sürenin sonunda harç ödenmesi zorunlu hale gelir. Aksi takdirde, dosya açılmamış sayılabilir. Aksi bir girişimde bulunulmayan dosyalar, zamanaşımı gibi sonuçlarla karşılaşabilir ve dava şartları eski tarihler üzerinden yeniden değerlendirilebilir. Yargıtay kararları ise tarafların duruşmaya katılmamak gibi ayrıntılarından doğan sonuçları netleştirmektedir.
HMK Madde 150 ayrıca, medeni usul hukuku kapsamındaki hakların korunmasına yönelik olarak taraflara belirli haklar tanır. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar ve çeşitli Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulmalıdır.
Kanuni Düzenlemenin Amacı
HMK 150’nin kanuni düzenlemesinin amacı, mahkeme sürecinin taraflar için hem hakkaniyetli hem de düzenli ilerlemesini sağlamaktır. Bu maddeyle, tarafların davayı takip etmediği veya duruşmaya gelmediği durumlarda dosyanın sürekli sürüncemede kalmasının önüne geçilmek istenmiştir. Yani dosya yıllarca mahkemede gereksiz yere beklemesin, yargı sistemi gereksiz bir yük altında kalmasın diye bu düzenleme getirilmiştir. Özellikle dava sürecinin makul sürede bitirilmesi ve tarafların aktif katılımının sağlanması hedeflenmiştir. Sonuçta, adil yargılanma hakkı çerçevesinde yargının etkin işlemesi, tarafların kendi haklarını koruma konusunda özenli ve sorumlu davranmaları için teşvik edilmiştir.
HMK 150’nin Hukuki Dayanağı
HMK 150’nin hukuki dayanağı, doğrudan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesidir. Bunun yanında, anayasal düzeyde de adil yargılanma hakkı ve makul sürede yargılanma ilkesi bu hükmün temelini oluşturur. Madde gerekçesine ve uygulamadaki içtihatlara bakıldığında, bu düzenleme sayesinde davalar belirli bir disiplinle sürmekte ve dosyanın yıllarca işlem görmeden beklemesi engellenmektedir. Eğer taraflar usulüne uygun şekilde davet edildiği halde duruşmaya gelmezse ve davayı takip etmezse, mahkeme dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Ardından, tarafların belirli bir süre içinde davayı yenileme hakkı vardır. Ancak bu süre içinde başvuru yapılmazsa, dava açılmamış sayılır ve hukuki sonuçlar doğar.
Benzer Mevzuattaki Karşılığı
HMK 150’nin benzer mevzuattaki karşılığı, eski 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesidir. Yeni HMK ile birlikte sistem daha net ve pratik hale getirilmiştir. Eski düzenleme de tarafların duruşmaya gelmemesi ve dosyanın işlemden kaldırılması ile ilgiliydi, ancak HMK 150 günümüzdeki uygulamasında süreler ve işlemler daha açık ve detaylı şekilde belirlenmiştir. Yani HMK 150, eski HUMK 409’un güncellenmiş, daha çağdaş bir devamı olarak karşımıza çıkar. Dikkat edilirse, benzer hükümler bazı iş ve icra mahkemelerinde de yer almakta, örneğin İcra ve İflas Kanunu ile bazı özel hukuk mahkemelerinde de duruşmaya gelinmemesi halinde dosyanın akıbetini düzenleyen maddeler bulunmaktadır.
Sonuç olarak, HMK 150 ile yargılamanın etkinliği sağlanırken, taraflara da hem sorumluluk verilmekte hem de süreci devam ettirme hakkı tanınmaktadır. Bu madde hem adil yargılanma hakkını hem de yargının iş yükünü dengede tutan önemli bir düzenlemedir.
Dosyanın İşlemden Kaldırılmasını Gerektiren Haller
Tarafların Duruşmaya Gelmemesi
Tarafların duruşmaya gelmemesi, dosyanın işlemden kaldırılması hallerinin başında gelir. HMK 150. madde gereğince, usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilen taraflardan hiçbiri mahkemeye gelmediyse, hakim genellikle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Bu durumda mahkeme, davanın takipsiz kaldığını tespit edip başka bir işleme gerek duymadan işlemden kaldırma kararı verir. Yani davalı ve davacı, hiçbir haklı neden sunmadan yoksa veya mazeretsiz olarak duruşmaya katılmazlarsa, dosya işlemden kaldırılır. (Kaynak: aligulec.av.tr, dewpaternss.com)
Duruşmada Davayı Takip Etmeme
Duruşmada davayı takip etmeme durumu ise, taraflardan biri gelip de, açıkça davayı takip etmeyeceğini beyan ederse de dosya işlemden kaldırılır. Hatta her iki taraf da mahkeme huzurunda çekilirse veya “takip etmeyeceğiz” şeklinde irade bildirirse aynı durum oluşur. Davaya katılan taraflardan birinin mahkemeye davayı sürdürmeyeceğini söylemesi, işleyen süreci bozar ve dosyanın işlemden kaldırılması gerektirir. Yargılama sırasında, duruşmaya katılıp hiçbir işlem yapmak istemeyen, yani davaya ilişkin bir talebi olmayan taraflar için de bu hükümler geçerlidir.
Duruşma Günü Belirlenmemesi
Duruşma günü belirlenmemesi de önemli bir işlemdir. Özellikle, bazı hallerde duruşma gününün mahkemece değil de tarafların başvurusu ile belirlenmesi gerekir. İşte bu gibi durumlarda, mahkeme, taraflara “gün almak için başvurun” der ve taraflardan hiçbiri bir ay içinde duruşma günü almak/tespit ettirmek için mahkemeye başvurmazsa dosya işlemden kaldırılır. Yani, duruşma günü belli edilmesi için masrafları yatırmak veya başvuruda bulunmak taraflara bırakılmışsa ve bu görev yerine getirilmezse yine işlemden kaldırma kararı verilir. (Kaynak: kubrayildiz.av.tr, kadimhukuk.com.tr)
Harç Eksikliği Durumu ve Sonuçları
Harç eksikliği dosyanın işlemden kaldırılmasına neden olan diğer bir önemli sebeptir. Davanın açılması veya işlemlerin devamı için gerekli olan harçlar eksik yatırılmışsa ve mahkeme tarafından bu eksiğin tamamlanması için süre verilmiş ama verilen bu sürede de harç yatırılmamışsa dosya işlemden kaldırılır. Yani eksik harcın süre içerisinde yatırılmaması doğrudan davanın düşmesine neden olmaz; önce mutlaka dosya işlemden kaldırılır. Daha sonra, yasal üç aylık süre içinde hem yenileme talebiyle hem de eksik harç yatırılırsa dosya tekrar işler hale gelir. Ancak süre kaçırılır veya harç örneğin üç ayda da yatırılmazsa, dava açılmamış sayılır. (Kaynak: gurkanyildirim.av.tr, meydan-yapal.av.tr)
Tebligat ve Usulsüzlükler
Tebligat usulsüzlüğü de işlemden kaldırma sebepleri arasındadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta şudur: Tebligat usulüne uygun yapılmamışsa, yani taraflardan biri usulüne uygun çağrılmamışsa, yokluğunda işlem yapılıp işlemden kaldırma kararı verilmesi hukuka aykırı olur. Dosyanın işlemden kaldırılması kararının geçerli olması için tebligatın doğru ve yasalara uygun yapılması zorunludur. Yanlış, eksik veya hiç yapılmayan tebligat nedeniyle, işlemden kaldırma kararı verilirse bu karar sonradan iptal edilebilir veya bozulabilir. Bu yüzden tebligat usulsüzlüğü olduğu anlaşıldığında taraflara yeniden çağrı gönderilip yargılamaya devam edilir. (Kaynak: aligulec.av.tr, tbbdergisi.barobirlik.org.tr)
Sonuç olarak: Dosyanın işlemden kaldırılması, çoğunlukla tarafların duruşmaya gelmemesi, davayı takip etmemesi, duruşma günü belirlenmemesi, harç eksikliği veya usule uygun yapılmayan tebligat gibi nedenlerle olur. Her durumda karar, HMK 150’ye uygun olarak verilir ve bu kararın usule uygun şekilde taraflara tebliğ edilmesi gerekir.
Dosyanın İşlemden Kaldırılması Kararının Niteliği
Kararın Ara Karar Olması
Dosyanın işlemden kaldırılması kararı, HMK 150 uyarınca verilen bir ara karar niteliğindedir. Yani bu karar, davayı tamamen sona erdiren bir nihai karar değildir. İşlemden kaldırma, dosyanın geçici olarak raflara kaldırılması anlamına gelir ve esas karara herhangi bir etki yapmaz. Ara karar olması nedeniyle, mahkeme esas meseleye dair bir hüküm vermez; sadece taraflar dava takibini yapmadıkları için dosyanın geçici olarak beklemeye alınmasına karar verir. Bu aşamada, dosyanın kaybedilmesi veya davanın tamamen bittiği anlamı çıkarılmamalıdır.
Karara İtiraz İmkanı
Dosyanın işlemden kaldırılması kararına karşı, HMK’na göre kanun yoluna başvurma imkanı bulunmamaktadır. Çünkü bu karar ara karar olduğundan; istinaf ya da temyiz incelemesine konu olamaz. Bu nedenle, esasen dosyanın işlemden kaldırılması işlemine karşı yapılan itirazlar, mahkemece karara bağlanmadan reddedilir. Ancak dosyada işlemden kaldırmayı gerektiren koşullar yoksa, taraflar bu kararı gerekçe göstererek, aynı mahkemeden kararın kaldırılarak yargılamaya devam edilmesini isteyebilirler. Ama bunun dışında üst mahkemeye başvuru imkanı pratikte kabul edilmez.
Derdestlik Durumu ve Sonuçları
Dosyanın işlemden kaldırılması ile davanın derdestliği (devam eden bir dava olup olmaması durumu) sona ermez. Yani, işlemden kaldırılan dosya, belirli bir süre içinde yenilenirse, dava kaldığı yerden devam eder. Ancak, eğer yasal süre içinde yenileme talebinde bulunulmazsa, dosya ve dava açılmamış sayılır ve derdestlik hali kaybolur. Bu durumda aynı konuda tekrar dava açılması mümkündür. Fakat süre içerisinde yenileme yapılırsa, davadaki bütün usul işlemleri geçerliliğini korur ve süreç devam eder.
Derdestliğin sürmesi, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler bakımından taraflara avantaj sağlar. Fakat süreyi kaçırmak davanın tamamen ortadan kalkmasına sebep olabilir, bu nedenle yenileme sürelerine titizlikle dikkat edilmesi gerekir.
Yenileme Süresi ve Başlangıcı
Yenileme süresi, HMK 150. maddeye göre dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren başlar. Dosya işlemden kaldırıldıktan sonra 3 ay içinde taraflardan biri mahkemeye yazılı bir talepte bulunarak dosyanın yenilenmesini isteyebilir. İlk 1 ay içinde başvuru yapılırsa yenileme için harç alınmaz. Fakat bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa yenileme harcı ödenmesi gerekir. Eğer 3 ay süre içinde dosya yenilenmezse, dosya kendiliğinden düşer ve dava açılmamış sayılır. Bu nedenle işlemden kaldırma tarihi çok dikkatli takip edilmelidir.
Yenileme Talebinin Şartları
Dosyanın yeniden işleme alınabilmesi için mutlaka taraflardan birinin yenileme talebinde bulunması gerekir. Bu talep yazılı bir dilekçe ile yapılmalıdır. HMK madde 150’ye göre, yenileme için başvuran taraf, dosyanın işlemden kaldırıldığı mahkemeye bu talebini sunar. Yenileme yapılabilmesi için süre ve şekil şartlarına uygun hareket edilmelidir. Mahkeme, gelen yenileme dilekçesini diğer tarafa da tebliğ eder ve duruşmanın günü, saati ve yeri belirlenir.
Kimler Yenileme Başvurusu Yapabilir?
Yenileme talebinde bulunma hakkı yalnızca davanın asli taraflarına aittir. Yani davacı ya da davalı olan herkes bu hakkı kullanabilir. Davanın tarafı olmayan, örneğin fer’i müdahil olarak davaya katılanların yenileme talebi hakkı yoktur. Vekil aracılığıyla davada temsil edilen taraflar ise avukatları aracılığıyla yenileme için başvuru yapabilirler.
Mecburi ve İhtiyari Dava Arkadaşlığı Durumları
Eğer dava birden fazla kişinin birlikte açtığı veya birlikte taraf olduğu bir davaysa, burada dava arkadaşlığı kavramı devreye girer. Mecburi dava arkadaşlığı olan hallerde, dosyanın yenilenmesi için tüm dava arkadaşlarının birlikte yenileme talebinde bulunması gerekir. Yani hepsi bir arada olmalıdır ve tek bir arkadaşın tek başına yaptığı başvuru geçerli değildir. İhtiyari dava arkadaşlığında ise her bir dava arkadaşı bağımsız şekilde dosyanın yenilenmesini isteyebilir.
Yenileme Dilekçesinde Bulunması Gerekenler
Bir dosyanın yeniden işleme alınabilmesi için verilen yenileme dilekçesinin belirli bilgiler içermesi zorunludur. Yenileme dilekçesinde mutlaka:
- Dosya numarası
- Tarafların ad, soyad ve adres bilgileri
- Yenileme talebinin açıkça belirtilmesi
- Duruşma günü, saati ve yeri (mahkeme tarafından doldurulmak üzere)
- Yenilenmek istenen dosyanın ne olduğu ve neden yenilendiği (kısa açıklama)
- Başvuru tarihi ve imza
yer almalıdır. Dilekçe eksiksiz ve okunabilir olmalıdır. Dilekçede eksiklik varsa mahkeme bu eksikliği tamamlamanızı isteyebilir ve süreç gecikebilir.
Yenileme Süresinin Kaçırılması ve Sonuçları
En hayati konulardan biri de yenileme süresinin kaçırılmasıdır. İşlemden kaldırmadan itibaren 3 ay içinde yenileme talebinde bulunulmazsa, dosya “kapanmış” olur ve dava açılmamış sayılır. Bu durumda aynı konuda tekrar dava açmak mümkün olabilir; ancak zamanaşımı ve hak düşürücü süreler açısından kayıplar yaşanabilir. Yani, davayı tekrar açmak isteseniz bile haklarınızı yitirmiş olabilirsiniz. Ayrıca yenileme süresi kaçırıldığında ek bir süre talep etmek veya eski dosyayı tekrar canlandırmak kanunen mümkün değildir. Hak kaybı olmaması için sürelerin dikkatle takip edilmesi ve zamanında yenileme dilekçesi verilmesi şarttır. ⏰
Not: Yenileme süreleri ve uygulamalarında en güncel mahkeme içtihatları bazen değişiklik gösterebilir. Yenileme işlemlerinde hata yapmamak için mümkünse bir hukukçuya danışmak faydalı olacaktır.
Harçlar ve Yenileme Tekrarı
Yenilemede Harç Uygulaması
Yenilemede harç uygulaması, HMK 150. madde kapsamında oldukça önemlidir. Dava dosyasının işlemden kaldırılması halinde, tarafların belirli süre içinde dosyayı yeniden işlemlere aldırmak için mahkemeye başvurması gerekir. Ancak, bu başvurunun hangi zaman diliminde yapıldığı, harç ödeyip ödemeyeceklerini belirler. Yani dosyanın yeniden işleme konulabilmesi için bazı durumlarda harç yatırılması zorunludur.
İlk Bir Ayda Harç Alınması Durumu
İşlemden kaldırılan dosya için ilk bir ayda yenileme talebinde bulunulursa, bu başvuruyu yapan taraftan yeniden bir harç alınmaz. Bu süre, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren başlar ve bir ay boyunca harçsız yenileme hakkı tanır. Buradaki amaç, taraflara hızlı davranıp, davayı sürdürmeleri için kolaylık sağlamaktır. Kaynaklarda açıkça belirtildiği üzere, ilk bir ay içinde yapılan yenileme başvurularında mahkeme ek bir yargılama harcı talep etmez. (Bkz: rizagundogdu.com.tr, harbiyehukuk.com)
Bir Ay Sonra Yenileme ve Harç Yükümlülüğü
Bir ay dolduktan sonra yapılacak yenileme başvurularında ise durum değişir. Bu aşamada, üç aylık genel yenileme süresi içinde kalan her başvuru için artık “yenileme harcı” ödenmesi zorunludur. Bu harç, yenileme talebinde bulunan tarafınca mahkemeye ödenir. Yenileme harcı ödenmeden yapılan başvurular geçerli sayılmaz ve dava dosyası tekrar işleme alınmaz. Ayrıca, harcın yatırılmaması, davanın açılmamış sayılması riski doğurur. Yani, bir ay dolduktan sonra yenileme yapılacaksa, harcın yatırılması şarttır. (Bkz: barandogan.av.tr, kadimhukuk.com.tr)
Yenilenen Dosyanın Tekrar Takipsiz Bırakılması
Yenilenen dosyanın tekrar takipsiz bırakılması konusu da pratikte çokça sorun oluşturur. HMK 150’ye göre, işlemden kaldırılan ve yeniden işlemlere alınan bir dava dosyası, tekrar takipsiz bırakılırsa, yani taraflar bu yeni aşamada da davayı takip etmezlerse, bu dosyada artık bir daha yenileme talebiyle geri dönülemez.
Uygulamada; yazılı yargılama usulüne tabi davalar için bir dava en fazla iki kez işleme alınabilir. Yani; dosya işlemden kaldırılır, yenilenir, eğer tekrar takipsiz kalırsa, üçüncü defa yenileme hakkı yoktur. Basit yargılama usulünde ise, dosya yenilendikten sonra bir kez bile takipsiz bırakılırsa, doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Sonuç olarak, yenilenen dosyanın tekrar takipsiz bırakılması halinde mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar verir ve süreç tamamen sona erer. Bu noktadan sonra aynı konuda yeni bir dava açılması gerekir; önceki dava ile bağlantı kurulamaz.
Bu nedenle tarafların, hem harç sürelerine hem de davalarını takip etmeye özel hassasiyet göstermeleri gerekir. Sürelerin ve harçların kaçırılması veya dava takibinin tekrar aksaması ciddi hak kaybına sebep olabilir.
Açılmamış Sayılma ve Hukuki Sonuçları
Davanın açılmamış sayılması, HMK 150. madde gereğince işlemden kaldırılan ve üç ay içinde yenilenmeyen davalar için verilen bir karar olup, davanın hiç açılmamış gibi kabul edilmesi anlamına gelir. Bu kararla birlikte, davanın açılmasıyla doğan tüm hukuki sonuçlar ortadan kalkar. Yani, derdestlik (davada görülme hâli), zamanaşımının kesilmesi, hak düşürücü sürenin korunması gibi etkiler sona erer. Bu nedenle taraflar yeniden aynı konuda bir dava açmak isterlerse, yeniden harç ve masraf ödemeleri, tüm prosedüre baştan başlamaları gerekir. Ayrıca, açılmamış sayılma, davacının davadan feragat ettiği anlamına gelmez. Yeniden aynı konuda dava açmak mümkündür; fakat eski davanın sonuçlarından yararlanılamaz.
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Etkisi
HMK 150 uyarınca açılmamış sayılan davada, zamanaşımının kesilmesi veya hak düşürücü sürenin korunması gibi faydalar ortadan kalkar. Dava açıldığında normalde zamanaşımı süresi kesilir ve hak düşürücü süreler korunur. Ancak davanın açılmamış sayılmasıyla hem zamanaşımı yeniden işlemeye başlar hem de hak düşürücü süre kaldığı yerden devam eder. Yani, üç aylık süre sonunda dava açılmamış gibi kabul edildiği için zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri sanki baştan beri dava açılmamış gibi ilerler. Bu durumda hak kayıpları yaşanabilir. Özellikle hak düşürücü süre geçmişse yeni bir dava açmak imkânsız hale gelebilir, zamanaşımı dolmuşsa dava reddolur.
Dava Şartlarında Değişiklik
Davanın açılmamış sayılmasıyla birlikte, davaya ilişkin tüm şartlar ortadan kalkar. Dava derdestliği son bulur ve artık bu konuda yeni bir davanın açılmasının önünde herhangi bir engel kalmaz. Ayrıca, açılmamış sayılmadan sonra davanın yenilenmesi imkânı da olmadığından, aynı konuda yeni bir dava açılırsa, bu dava yepyeni bir dava olarak değerlendirilir. Olaylar değişmiş, şartlar değişmiş veya taraflarla ilgili yeni gelişmeler olmuşsa, bunlar yeni davaya yansıtılabilir. Taraflar artık o dosya üzerinden değil, yeni bir dosya üzerinden ilerleyeceği için mahkeme yeni şartları esas alır.
İddia ve Savunmada Yeni Durumlar
Davanın açılmamış sayılması sonucunda taraflar, iddia ve savunmalarını yeni bir dava açarken diledikleri biçimde şekillendirme hakkına sahiptir. Çünkü önceki dosya artık hukuken yok hükmündedir. Taraflar, yeni davada iddia ve taleplerini artırabilir, azaltabilir veya tamamen değiştirebilir. Aynı şekilde davalı da savunmasını baştan kurgulayabilir. Eski dosyada ileri sürülen hususlar, yeni davada aynen ileri sürülmek zorunda değildir; hatta taraflar takdirleri doğrultusunda tamamen farklı bir hukuki zeminde dava açabilirler ya da farklı deliller sunabilirler. Ancak yeni davaya ilişkin süreler ve şartlar yeniden başlamış olur.
Kısacası, açılmamış sayılma kararı, hem maddi hem de usul hukuku açısından dosyayı siler ve taraflara yepyeni bir başlangıç hakkı tanır, fakat süreler ve haklar açısından çok dikkatli olunmalıdır!
Mahkemeler ve Hakimler İçin Uyarılar
HMK 150 uygulamasında mahkemeler ve hakimler için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Öncelikle, dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik karar verilmeden önce, tarafların duruşmaya usulüne uygun şekilde davet edilip edilmediğine dikkat edilmelidir. Tebligatın mutlaka usulüne uygun yapılması gerekmektedir. Eğer tebligat usulsüz ise verilen işlemden kaldırma kararları, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelebilir ve karar itiraza açık hale gelir.
Mahkemelerin, taraflardan birinin veya her ikisinin de duruşmaya katılmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılması hususunda kesinlikle HMK’nın açık hükümlerine dayanarak işlem yapması gerekir. Ayrıca, dosyanın tekrar yenilenmesi sırasında sürelerin ve harçların doğru takip edilmesi, yeni mağduriyetler ve ihtilafların doğmaması için önemlidir.
Hakimler, davanın açılmamış sayılması gibi sonuçların ciddi hukuki neticeler doğuracağını göz önünde bulundurmalı ve özellikle özür beyanlarını, harç tamamlama gibi eksiklikleri titizlikle değerlendirmelidir. Usul ekonomisinin gözetilmesi ve gereksiz yere yargılama sürecinin uzamaması için tüm tebligat ve işlem adımları özenle yürütülmelidir.
Güncel Yargıtay Kararları ve İçtihatlar
Güncel Yargıtay kararları, HMK 150 uygulamasında tarafların duruşmaya gelmemesi, dosyanın işlemden kaldırılması ve yenilenme süreçlerinde oldukça belirleyicidir. Özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2023 tarihli kararlarında, dosyanın işlemden kaldırılması için “taraflara usulüne uygun tebligat” zorunluluğu vurgulanmıştır.
Yargıtay, daha önce verdiği kararlarda, dosyanın işlemden kaldırılmasının ardından üç ay içinde yapılan yenileme talebinin hak düşürücü süre kapsamında olduğunu ve bu sürenin kaçırılması durumda tarafların davayı tekrar açamayacağını belirtmiştir. Ayrıca, ilk yenilemeden sonra dosyanın bir daha takipsiz bırakılmasının davanın açılmamış sayılması sonucunu doğurduğu da Yargıtay kararlarında açıkça ifade edilmiştir.
Kararlarda, özellikle çok vekilli dosyalarda bir vekilin duruşmaya katılması veya talepte bulunmasının dosyanın işlemden kaldırılmasını engellediği ve bu tip ayrıntılara dikkat edilmesi gerektiği de vurgulanır.
Yenileme Taleplerinde Yapılan Hatalar
Yenileme taleplerinde yapılan en sık hatalardan biri, üç aylık yenileme süresinin geçirilmesidir. HMK 150’ye göre, işlemden kaldırılma kararından itibaren üç ay içinde davanın yenilenmesi gerekir. Bu süre kaçırıldığında, dava açılmamış sayılır ve yeniden açılması mümkün olmaz.
Bir diğer önemli hata, ilk bir ay içinde yenileme yapıldığı halde harç ödenmemesi veya bir ayı geçtikten sonra yapılacak yenileme taleplerinde zorunlu olarak harç ödeneceğinin gözden kaçırılmasıdır. Yenileme sırasında, talepte bulunan taraf yeni harcı süresinde yatırmazsa, talebi usulen reddedilir.
Yenileme dilekçesinde yeterli açıklama yapılmaması, davanın hangi tarihten itibaren tekrar görülmesini talep ettiğinin belirtilmemesi veya eksik evrak sunulması da uygulamada dosyaların yeniden işlemden kaldırılmasıyla sonuçlanabilir.
Son olarak, davalı veya davacı sıfatında olan tarafların yenileme talebi yapma hakkına sahip olmadıkları veya ederken hata yapmaları da dosyanın beklenmedik şekilde kapanmasına neden olmaktadır. Tüm bu konulara dikkat edilmesi, hak kayıplarını önleyecektir.
Sıkça Sorulan Sorular
İşlemden Kaldırılan Dosya Nasıl Yenilenir?
İşlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi için, davacı veya davalı tarafından mahkemeye bir yenileme dilekçesi verilmesi gerekir. HMK 150 gereğince, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde taraflardan biri dosyanın yenilenmesini isteyebilir. Yenileme dilekçesiyle dosyanın kaldığı yerden görülmesine devam edilmesi talep edilir.
Bu başvuruda, “Davamız daha önce işlemden kaldırılmıştır, yenilenmesini talep ediyoruz” gibi bir açıklama olması yeterlidir. Ayrıca gerekli yenileme harcı da ödenmelidir. Mahkeme, yenileme dilekçesini kabul ederse dosya tekrar işleme alınır ve kaldığı yerden yargılamaya devam edilir.
Yenileme Başvurusu Kaç Kez Yapılabilir?
Yenileme başvurusu konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda özel bir sınır yoktur. Yani dosya işlemden kaldırıldıktan sonra, süresi içinde (3 ayda) olmak kaydıyla her işlemden kaldırmada tekrar tekrar yenileme başvurusu yapılabilir.
Pratikte, dava birkaç kez işlemden kaldırılıp tekrar yenilenebilmektedir. Ancak, eğer dosya işlemden kaldırıldıktan sonra üç ay içinde hiç yenilenmezse, dosya hakkında “açılmamış sayılır” kararı verilir ve yenileme hakkı kaybolur.
Harçlar Nasıl Hesaplanır?
İşlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme alınabilmesi için yenileme harcı ödenmesi gerekir. HMK’ya göre; dosya işlemden kaldırıldıktan sonraki birinci ay içinde yenileme talebi yapılırsa tekrar harç alınmaz. Ancak birinci aydan sonra yenileme istenirse yeni bir harç yatırılması zorunludur.
Yenileme harcı, genellikle karar ve ilam harcının dörtte biri tutarında alınır. Harç miktarı ve türü, davanın niteliğine ve türüne göre değişiklik gösterebilir. Kesin harç miktarlarına, güncel adalet bakanlığı tarifelerinden ulaşabilirsiniz.
Yenileme Başvurusunun Reddi Mümkün mü?
Yenileme başvurusu genellikle usulüne uygun ve süresi içinde yapıldığı takdirde reddedilmez. Ancak şu durumlarda yenileme başvurusu reddedilebilir:
- Üç aylık yenileme süresi geçirilmişse
- Yenileme talebi taraf sıfatı olmayan biri tarafından yapılmışsa
- Gerekli harçlar yatırılmamışsa
- Davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşmişse
Bu durumda mahkeme, yenileme başvurusunu reddeder ve dosya kapanır. Başvurunun reddine ilişkin karara karşı istinaf veya temyiz yolu ise dosyanın durumuna ve mahkemenin niteliğine göre değişebilir.
Not: Yenileme işlemlerini doğru ve zamanında yapmak hak kaybı yaşamamanız için çok önemlidir!
Sonuç ve Genel Değerlendirme
HMK 150’nin Pratikteki Önemi
HMK 150 maddesi, Türk hukuk sisteminde davaların sürüncemede kalmasını engelleyen kritik bir düzenlemedir. HMK 150’nin pratikteki önemi, mahkemelerin iş yükünü azaltmak, gereksiz yere bekleyen dosyaları sistemden çıkarmak ve tarafları davalarını takip etmeye zorlamak şeklinde öne çıkmaktadır. Uygulamada, davanın taraflarının duruşmaya gelmemesi veya dosyanın takipsiz bırakılması gibi durumlar sıklıkla görülmekte ve bu madde sayesinde süreçlere bir disiplin kazandırılmaktadır. Avukatlar ve taraflar için, dosyanın işlemden kaldırılması riskini bilmek davayı daha titiz takip etmelerini sağlar. Böylece hem yargılamanın etkinliği artar hem de gereksiz yere mahkeme kaynaklarının meşgul edilmesi önlenir.
Tarafların Hak ve Yükümlülükleri
Tarafların hak ve yükümlülükleri HMK 150 çerçevesinde oldukça nettir. Davayı takip etme yükümlülüğü hem davacıya hem davalıya aittir. Taraflardan biri veya her ikisi duruşmaya gelmez ya da davayı takip etmezlerse dosya işlemden kaldırılır. Buna karşılık, tarafların yenileme hakkı vardır. Yani dosya işlemden kaldırıldıktan sonra yasada belirlenen süre içinde tekrar başvurarak davanın işleme alınmasını sağlayabilirler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, yenileme süresine ve harç yükümlülüklerine riayet edilmesi gerektiğidir. Eğer yenileme süresi geçirilirse veya gerekli harçlar yatırılmazsa, dava açılmamış sayılır ve taraflar hak kaybı yaşayabilir.
Uygulamada Karşılaşılan Tipik Sorunlar
Uygulamada karşılaşılan tipik sorunların başında, yenileme süresinin kaçırılması gelir. Bu durumda davacılar açısından hak kaybı yaşanabilmektedir. Ayrıca, tarafların bilgilendirilmemesi, harçların yanlış hesaplanması veya yenileme dilekçesinin eksik hazırlanması da sıkça rastlanan sorunlardandır. Bir diğer önemli sorun ise, tebligat eksiklikleri ve usulsüzlükler sebebiyle davaların işlemden kaldırılmasıdır. Mahkemelerde uygulama birliğinin tam sağlanamaması ve tarafların süreçten yeterince haberdar olmaması çok sayıda dosyanın işlemden kaldırılmasına sebep olabilir. Hem avukatların hem de tarafların bu süreçte çok dikkatli olmaları ve kanunda belirtilen süreleri kaçırmamaları büyük önem taşır.
Özellikle dava takibinin ve dosya yenileme işlemlerinin zamanında yapılması, HMK 150’nin getirdiği yükümlülüklerin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Aksi halde hem zamanaşımı hem de hak düşürücü süreler konusunda istenmeyen sonuçlarla karşılaşmak mümkün olabilir.