Adli tatilde boşanma davası açabilir misiniz? Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Türkiye’de, adli tatil süresi boyunca boşanma davası açmak mümkündür. Ancak bu dönemde dava açma işlemleri devam ederken, dava duruşmaları genellikle adli tatil sonrasında yapılır. Adli tatil, 20 Temmuz ile 31 Ağustos tarihleri arasında olup, bu süreçte yalnızca ivedi ve acil davalar ele alınır. Boşanma davası açarken dikkate almanız gereken en önemli hususlardan biri, davanızın adli tatil koşullarını etkileyip etkilemeyeceğidir.
Adli tatilde açılan davalar, genellikle tarafların başvurusu veya mahkemenin insiyatifi doğrultusunda hızlı bir şekilde sonuçlanabilir. Bu süreçte, hakimlerin yoğunluklarına ve tatil planlarına bağlı olarak dava tarihleri ayarlanabilir. Dolayısıyla, adli tatil boyunca dava açma planı yaparken bu faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir.
Adli Tatilin Amacı ve Kapsamı
Adli tatilin amacı, mahkemelerde çalışan hakim, savcı, avukat ve diğer yargı personeline dinlenme olanağı sunmak ve yoğun geçen adli yılın ardından yargı mensuplarının motivasyonunu artırmaktır. Adli tatil, adliye çalışanlarının yıl boyunca gösterdiği çabanın bir karşılığı olarak düzenlenmiştir. Bu dönemde yargı faaliyetleri büyük ölçüde sınırlandırılır, ancak adalet hizmetlerinin tamamen durması söz konusu değildir.
Adli tatil kapsamı ise, genellikle adalet saraylarında yürütülen yargı işlemlerinin ve duruşmaların askıya alınmasını ifade eder. Yani, çoğu hukuk ve ceza mahkemesindeki rutin işlemlerin ertelendiği bir dönemdir. Buna rağmen, bazı acil ya da kanunen istisna sayılan davalar adli tatil süresince de görülmeye devam edilmektedir. Özellikle çocuk, nafaka ve velayet gibi toplumun hassasiyet gösterdiği alanlarda, adli tatil süresi boyunca faaliyetlere kısıtlama getirilmez.
Adli Tatil Tarihleri
Adli tatil her yıl aynı tarihler arasında başlar ve biter. Türkiye’de yargı organlarının uyguladığı adli tatil, genellikle 20 Temmuz tarihinde başlar ve 31 Ağustos tarihinde sona erer. Yani adli tatil yaklaşık olarak 1,5 ay sürer. 1 Eylül tarihiyle birlikte adliyelerdeki normal faaliyetler, yeni adli yıl başlangıcıyla yeniden hız kazanır.
Adli tatil tarihleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili düzenlemeler ile belirlenmiştir. Resmî tatiller veya hafta sonları gibi farklı uygulamalar ile karıştırılmadan, sadece yargıda geçerli olan bir tatil dönemi olduğu unutulmamalıdır. Bu tarih aralığı, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm adli merciler için standarttır. Ancak, bu dönemde de belirli davaların görülmesine devam edildiği unutulmamalıdır.
Adli Tatilde Yargı Faaliyetlerinin Durumu
Adli tatilin başlaması ile birlikte tüm mahkeme ve duruşmalar tam anlamıyla durmaz. Adli tatilde yargı faaliyetlerinin durumu, davanın niteliğine göre değişir. Adli tatil döneminde sadece zorunlu ve acil nitelik taşıyan işler yürütülür. Örneğin; tutukluluk incelemeleri, çocuk teslimi, ihtiyati tedbir, acil bakım ve koruma gerektiren işler gibi başlıklar adli tatilde de görülebilir.
Çoğu hukuk ve ceza mahkemesi ise, adli tatilde genel davalara ilişkin işlemleri, istisnalar haricinde gerçekleştirmez. Özellikle tarafların uzlaşmak istediği ya da süreyle ilgili hayati bir önemi olmayan davalarda, işlemler adli tatil sonrası döneme ertelenir. Aynı şekilde adli tatil süresince işleyen süreler de kanunen durur veya işlemeye ara verilir. Ancak istinaf ve temyiz gibi bazı kanuni haklarda süreler işlemeye devam edebilir.
Kısacası, adli tatil yargı faaliyetlerinde genel bir yavaşlamaya neden olur, fakat adaletin tamamen durmasına yol açmaz. Acil davalar ve çocuk, nafaka, velayet gibi toplumu doğrudan ilgilendiren meselelerde yargılamanın devamı sağlanır.
Adli Tatilde Boşanma Davası Açılabilir mi?
Adli tatil döneminde boşanma davası açmak isteyen birçok kişi, “Adli tatilde boşanma davası açılır mı?” sorusunu merak ediyor. Adli tatil, mahkemelerde yargı faaliyetlerinin sınırlı şekilde sürdüğü bir dönemdir. Ancak, boşanma davalarının niteliğine göre bu süre içinde de bazı işlemler yapılabilmektedir.
Adli Tatilde Boşanma Davası Açma İşlemleri
Adli tatilde boşanma davası açmak isteyenler için süreç, yılın diğer dönemlerinden çok büyük bir farklılık göstermez. Boşanma davası açmak için adliyelerde bulunan nöbetçi mahkemelere başvuru yapılabilir. Özellikle nöbetçi aile mahkemeleri adli tatilde görev yapmaktadır.
Boşanma davası açmak isteyen kişiler ya da avukatları, dilekçelerini ve gerekli evraklarını adliyeye teslim ederek dava açma işlemini başlatabilirler. Adli tatil süresince de UYAP sistemi üzerinden elektronik başvuru yapılabilmekte ve işlemler başlatılabilmektedir. Yani adli tatil, dava açmayı tamamen engellemez; fakat davanın görüleceği tarih ve işlemler adli tatil sebebiyle daha ileri bir tarihe ertelenebilir.
Adli Tatilde Boşanma Davasının Süreci
Adli tatilde açılan boşanma davalarının süreci normal döneme göre biraz farklı ilerler. Mahkemeler yalnızca kanunlarda açıkça belirtilen ve ivedi niteliği olan işlerle ilgilenir. Boşanma davası adli tatilde açılmış olsa bile, mahkeme işlemleri çoğunlukla adli tatil sonrasına sarkabilir.
Çekişmeli Boşanma Davalarında Adli Tatil
Çekişmeli boşanma davaları genellikle adli tatilde görülmez. Çünkü bu tür davalar, delil toplama, tanık dinleme, tarafların beyanlarını alma gibi uzun ve detaylı aşamalardan geçer. Çekişmeli boşanma davalarının duruşmaları ve işlemleri adli tatil döneminde genelde yapılmaz ve tatil bitimini bekler. Ancak; nafaka, tedbir talebi, çocuk teslimi gibi acil konular varsa, bu kısımlar nöbetçi mahkemelerde ele alınabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Adli Tatil
Anlaşmalı boşanma davaları ise nispeten daha hızlı ilerler. Taraflar şartlarda anlaştıysa ve dosya eksiksizse, bazı mahkemeler anlaşmalı boşanma duruşmasını adli tatilde de yapabilir. Ancak bunun için nöbetçi mahkeme bulunması ve hakimin onay vermesi gerekir. Uygulamada çoğunlukla anlaşmalı boşanma için duruşma tarihi adli tatil sonrasına verilir, ama istisnai durumlarda tatil sürecinde de dava görülebilir.
Adli Tatilde Başvuru ve Dilekçe Verme
Adli tatilde de boşanma davası başvurusu yapılabilir. Kişiler, istenen dilekçeleri ile beraber ilgili mahkemelerin nöbetçi kalemlerine başvuruda bulunabilirler. Dilekçeler, adliyenin nöbetçi mahkemelerine elden verilebileceği gibi, UYAP sistemine online yüklenerek de iletilebilir.
Başvuru yapıldıktan sonra mahkeme, dilekçenin alınma tarihini ve dava açılışını kayda geçirir. Duruşma tarihi veya diğer işlemler ise, adli tatil dönemi sona erince hızlıca ilerler. Yani başvurusunu adli tatilde yapan kişiler, dava sürecini başlatmış olur, ama asıl yargılama takvimi genellikle tatil bitiminden sonra işlemeye başlar.
Bu nedenle acil durumlarda nöbetçi mahkemelere başvurmak ve dilekçe vermek mümkündür, fakat işlemlerin ilerlemesiyle ilgili olarak beklenmesi gerekebilir.
Adli Tatilde Görülen Dava Türleri
Adli tatil, mahkemelerin yılın belirli bir döneminde çalışmalarına ara verdikleri süredir. Ancak bu dönemde de bazı davalar ve işlerin görülmesine devam edilir. Özellikle toplum ve taraflar açısından ivedilik ve mağduriyet yaratacak davalar adli tatil süresince de erken görülebilmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Kapsamında Adli Tatilde Görülebilecek İşler
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 103. maddeye göre, adli tatilde görülebilecek bazı dava ve işler açıkça belirlenmiştir. Buna göre mahkemeler tamamen kapalı olmaz ve halkı yakından ilgilendiren, bekleyince telafisi zor zararlar doğuracak davalar için hizmet vermeye devam eder. Adli tatilde hangi davaların görüleceği ise kanunda sayılı şekilde sınırlanmıştır.
Acil (İvedi) Davalar
Acil veya diğer adıyla ivedi davalar, bekletilmesi halinde hak kaybına sebep olabilecek, kamu düzeniyle doğrudan ilgili olan ve kişisel hakları etkileyen davalardır. Bu tür davalar şunlardır:
- Tedbir talepleri (örneğin mal kaçırılmasını veya şiddeti önleme gibi)
- Delil tespiti istemi
- İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir başvuruları
Bu gibi işlemler adli tatilde dahi yapılabilir. Çünkü beklenmesi halinde telafisi güç zararlar oluşabilir veya dava konusu iş tamamen anlamsız hale gelebilir.
Nafaka, Velayet ve Soybağı Davaları
Nafaka, velayet ve soybağıyla ilgili davalar, doğrudan aile bütünlüğünü ve çocukların haklarını etkilediği için adli tatilde de görülmeye devam eder. HMK’da açıkça belirtilen bu işler şunlardır:
- Geçici veya sürekli nafaka istekleri
- Çocuk teslimi, kişisel ilişki kurulması, velayet değişikliği
- Babalık ve nesep (soybağı) davaları
Bu tür davalarda gecikme, çocuğun, anne veya babanın zarar görmesine, nafaka alamayan kişinin mağdur olmasına yol açabileceğinden, adli tatilde dava açmak ve mahkeme işlemleri yürütmek mümkündür.
Diğer Kanunda Belirtilen İşler
Bunlar dışında, farklı kanunlarda adli tatilde de görülebileceği belirtilen başka dava ve işler de vardır. Örneğin:
- İcra ve İflas Kanunu gereği yapılan işlemler (özellikle acil tahliye ve benzeri işler)
- Vesayet işlerinde çocuk veya kişinin korunmasını gerektiren işlemler
Bunun dışında yasa koyucu gerek duyduğunda başka özel işleri de adli tatilde görülecekler listesine ekleyebilir. Yani sadece HMK ile sınırlı kalmaz, başka yasalarda ayrıcalık sağlanan dava türleri de vardır.
Adli Tatilde Görülemeyen Davalar
Adli tatilde görülemeyen davalar ise, genellikle acele olmayan, sonuçlarının bekletilebileceği, acil mağduriyet yaratmayacak türdendir. Özellikle:
- Tazminat davaları
- Kira alacağı davaları
- Alacak ve borç ilişkilerinden doğan sıradan davalar
- Yasal olarak adli tatilde görüleceği belirtilmeyen tüm davalar
Bu tür davaların işlemleri ve yargılaması adli tatil sonrasına bırakılır. Sadece dilekçe verebilir veya başvuru yapılabilir; mahkemeler duruşma ya da karar için tatil bitimini bekler. Bu yüzden tarafların işleri acilse ya kanunda geçen istisnalara dayanmalı veya adli tatil dışında işlem yapmalıdır.
Boşanma Davasında Adli Tatilin Sürelere Etkisi
Boşanma davası sürecinde, adli tatil kavramı özellikle sürelerin hesaplanması ve işlemlerin yerine getirilmesi açısından oldukça önemlidir. Adli tatil dönemi, mahkemelerin yılın belirli bir döneminde yoğunluklarını azaltmak ve yargı mensuplarına dinlenme fırsatı sunmak için faaliyetlerinin büyük ölçüde durduğu bir zaman dilimidir. Bu dönemde, bazı işlemler ve süreler etkilenir veya durur. Özellikle boşanma davalarında tarafların hak kaybı yaşamaması için adli tatilin süreler üzerindeki etkisini iyi bilmek gerekir.
Dava Süreleri ve Adli Tatil
Dava süreleri, adli tatil döneminde önemli değişiklikler gösterebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine göre, adli tatil süresince mahkemelerde görülen işlerin büyük bir kısmı durur ve bazı sürelerin işlemeye devam etmesi ertelenir. Bu da demek oluyor ki, dava süresi adli tatile denk gelirse, çoğu işlem için süre adli tatil sonuna kadar uzar.
Dava Açma ve Cevap Süreleri
Dava açma ve cevap süreleri, adli tatil döneminde özellikle merak edilen konuların başında gelir. Eğer bir boşanma davası içinde cevap dilekçesi verme veya dava açma süresi adli tatile denk gelirse, bu süreler adli tatil bitimine kadar işlemeye devam etmez; adli tatil sona erdikten sonra kalan süreden devam eder. Kısacası, adli tatil süresi bu tip işlemlerde “sürenin donması” anlamına gelir.
Örneğin; mahkeme bir tarafa 2 hafta içinde cevap dilekçesi verme süresi vermiş ve bu süre adli tatile rastlıyorsa, bu 2 haftanın kalan kısmı adli tatil sonrasında işlemeye devam eder. Böylece taraflar hak kaybı yaşamaz, kendilerini ve hazırlıklarını tatil sonrasına saklayabilirler.
İstinaf ve Temyiz Süreleri
İstinaf ve temyiz süreleri de, adli tatil süresinden doğrudan etkilenir. Yani bir karara karşı itiraz etmek veya bir dosyayı üst mahkemeye taşımak için süre, adli tatile denk gelirse buradaki işlemler de adli tatil sonuna kadar durur. Yargıtay ve istinaf başvurularında sürelerin adli tatil sonunda yeniden işlemeye başlaması, taraflara ve avukatlara büyük kolaylık sağlar.
Ancak unutulmamalıdır ki, bazı acil nitelik taşıyan davalarda istinaf veya temyiz süresi içinde bile adli tatilin süreye etkisi olmayabilir. Bu nedenle dosyanızın niteliğine göre detaylı bilgi almak için bir avukata danışmak en doğru adım olacaktır.
Cevap Dilekçesi ve Delil Sunma Süresi
Boşanma davasında cevap dilekçesi sunma ve delil bildirme süresi de adli tatil boyunca durur. Örneğin, karşı tarafın iddialarına cevap verme veya mahkemeye delil sunma gibi yükümlülüklerinizin süresi, adli tatil süresince işlemez. Adli tatil bittikten hemen sonra, kalan süre işlemeye devam eder.
Bu nedenle adli tatil dönemini bir “hazırlık süresi” olarak değerlendirmek mümkündür. Delillerin hazırlanması, dilekçelerin gözden geçirilmesi ve ek belgelerin toplanması için ek zaman yaratır. Yine de dava sürecinin aksamaması için, adli tatil başlamadan önce kritik işlemleri hızlandırmak avantajlı olur.
Sonuç olarak, boşanma davalarında adli tatil süresinin davanın sürelerine önemli ölçüde etkisi vardır; tarafların bu süreleri doğru bir şekilde takip edip hak kaybına uğramamaları için dikkatli olmaları önerilir.
Adli Tatilde Boşanma Duruşması Yapılır mı?
Hangi Hallerde Boşanma Duruşması Açılır?
Adli tatilde boşanma duruşması genellikle yapılmaz; çünkü boşanma davaları kural olarak adli tatil kapsamında görülmeyen davalar arasında yer alır. Ancak, istisnai durumlar mevcuttur. Eğer dosyada çok acil bir durum varsa (örneğin şiddet, çocukların korunması gibi) ya da taraflar anlaşmalı boşanma ile ilgili talepte bulunmuşlarsa ve hakimin inisiyatifiyle aciliyet değerlendirilmişse, duruşma açılması mümkündür. Normal şartlarda çoğu boşanma davası, adli tatil bitiminden sonra kaldığı yerden devam eder.
Özetle, acil nitelikte bir mağduriyetin önüne geçilmesi gereken boşanma davalarında ve duruşmasız karar verilebilecek istisnai hallerde adli tatil sırasında duruşma açılabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında ise taraflar hazırsa ve hakim takdir ederse adli tatil döneminde de duruşma gerçekleştirilebilir.
Hakimin Takdir Yetkisi ve Aciliyet Kriterleri
Adli tatilde boşanma duruşması yapılabilmesi için en önemli koşullardan biri hakimin takdir yetkisidir. HMK’nın (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) 103. maddesine göre, kanunda açıkça belirtilmeyen ve aciliyet arz eden işler, hakimin takdiriyle adli tatilde de görülebilir.
Hakim, davadaki koşulları inceleyerek aşağıdaki kriterlere bakar:
- Aciliyet ve mağduriyet durumu: Tarafların, özellikle de çocukların veya şiddet mağduru bireylerin korunmasını acil kılan ciddi bir risk varsa,
- Tarafların ortak isteği ve anlaşmalı boşanma olup olmadığı: Taraflar hazır ve anlaşmalıysa, dava sürecinin uzamaması için adli tatilde de duruşma yapılabilir,
- Taraflardan birinin talebi: Bir tarafın acil durum gerekçesiyle başvuruda bulunması halinde hakim değerlendirme yapabilir.
Sonuç olarak, klasik “her başvurana” adli tatilde duruşma açılmaz. Hakim, işin aciliyetini ve toplumsal önemini esas alarak kendi inisiyatifinde karar verir.
Nöbetçi Mahkemelerin Rolü
Adli tatil sürecinde, yargı faaliyetlerinin tamamen durmaması için nöbetçi mahkemeler görev yapar. Bu mahkemeler, olağan dönemde görülemeyen ancak adli tatilde bakılması gereken acil veya ivedi nitelikteki davalar için hizmet verirler.
Nöbetçi mahkemeler;
- Acil durumlar,
- Geçici tedbir talepleri,
- Koruma kararları,
- Çocukların ve mağdur eşin güvenliğini ilgilendiren kararlar gibi
konuları değerlendirir.
Eğer hakimin kanaatine göre boşanma davasında adli tatil sırasında derhal işlem yapılması gerekiyorsa, nöbetçi mahkeme devreye girer. Özellikle anlaşmalı boşanma başvurularında taraflar daha erken bir bitiş için adli tatil döneminde nöbetçi mahkemeye başvurabilirler. Ancak, bunu kabul etmek yine mahkemenin takdirindedir.
Kısacası, adli tatilde boşanma duruşması istisnai durumlar dışında normal sürece göre yapılmaz, ancak nöbetçi mahkemeler vasıtasıyla acil hallerde, hakimin takdirine bağlı olarak işlem yapılabilir. Böyle bir durumda mağduriyet yaşanmaması için başvurular dikkatle incelenir ve mümkün olan en hızlı şekilde çözüme ulaşılır.
Anlaşmalı Boşanma Davalarının Adli Tatilde Görülmesi
Anlaşmalı boşanma davalarının adli tatilde görülmesi konusu, özellikle yaz aylarında mahkemelerin kapalı olduğu dönemde çok merak ediliyor. Adli tatilde anlaşmalı boşanma davası açmak mümkündür. Yani taraflardan biri, adli tatile denk gelen tarihlerde anlaşmalı boşanma için mahkemeye başvurabilir. Ancak uygulamada mahkemeler genellikle bu başvuruları alır fakat duruşma tarihini çoğu zaman adli tatil sonrasına bırakır.
Adli tatilde, bazı mahkemeler ve hâkimler tarafların ortak talebiyle davayı daha hızlı sonuçlandırmak için anlaşmalı boşanma duruşmasını tatil döneminde de yapabilir. Fakat bu bir istisnadır ve tamamen mahkemenin ve mevcut iş yükünün takdirine bağlıdır. Özetle, anlaşmalı boşanma davası adli tatilde açılabilir ve hatta nadiren görülebilir, fakat genellikle tatil sonrası işlem yapılır.
Bu nedenle çiftler, eğer hızlıca boşanmak istiyorsa, önceden mahkemeye başvurarak taleplerini iletmeli ve mahkemenin uygulamasına göre hareket etmelidir. Eğer mahkeme kabul ederse duruşma adli tatil içinde yapılabilir. Ama çoğu durumda, süreler ve işlemler 1 Eylül’den sonra devam eder.
Çekişmeli Boşanma Davalarının Adli Tatilde Görülmesi
Adli tatilde çekişmeli boşanma davası açılması da mümkündür. Yani çekişmeli boşanma davası adli tatilde açılabilir; taraflar isterse dava dilekçesini bu dönemde mahkemeye sunabilirler. Fakat burada önemli bir nokta var: çekişmeli boşanma davasında adli tatilde duruşma yapılmaz. Yani dava yalnızca başvuru şeklinde açılır, mahkeme ön inceleme veya esas hakkında bir duruşma yapmaz. Tüm işlemler ve esaslı yargılama, adli tatil bittikten sonra devam eder.
Çekişmeli boşanma davalarında hem sürecin uzun olması hem de taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle, acil ve ivedi işler dışında adli tatilde işlemler ilerlemez, sadece dava kayda alınır. Ancak, davada geçici velayet, uzaklaştırma veya nafaka gibi acil bir karar alınması gerekliyse, mahkeme bu konularda acil karar verebilir. Fakat bu durumlar dışında çekişmeli boşanma davalarında adli tatilde bir gelişme yaşanmaz.
Sonuç olarak; anlaşmalı boşanmada adli tatilde nadiren de olsa duruşma yapılabilirken, çekişmeli boşanma davalarında ise adli tatilde mahkemelerin esaslı işlemleri yapılmaz ve süreçler tatil sonrasına bırakılır. Bu yüzden çiftlerin süreç planlamasını buna göre yapması önemlidir.
Adli Tatilde Boşanma Davası Sonrası Sonuçlar
Boşanma Kararının Kesinleşme Süreci
Boşanma kararının kesinleşme süreci, adli tatil döneminde de birçok kişi tarafından merak edilen bir konudur. Mahkeme, boşanma kararı verdikten sonra karar taraflara tebliğ edilir. Taraflardan biri istinaf veya temyiz yoluna gitmezse, boşanma kararı süresi dolunca kendiliğinden kesinleşir. Ancak, adli tatil sürecinde mahkemelerin ve adliyelerin çalışma düzeni yavaşladığı için, kararın kesinleşmesi süreci uzayabilir.
Adli tatilde verilen bir boşanma kararının kesinleşmesi için, dosyanın ilgili yazı işleri tarafından işleme alınması gerekir. Bu süre genellikle adli tatil nedeniyle normalden daha uzun sürebilir. Ancak acil durumlarda veya veli̇yet ve nafaka gibi çocuklarla ilgili hususlar söz konusuysa, işlemler hızlandırılabilir.
Ayrıca, anlaşmalı boşanma davalarında mahkeme, çoğu zaman hemen duruşma günü verir ve kararın kesinleşmesi biraz daha hızlı gerçekleşebilir. Çekişmeli boşanmada ise tarafların itiraz hakkı bulunduğundan, kesinleşme süreci adli tatil nedeniyle daha uzun sürebilir.
Karara İtiraz ve Kesinleşme
Adli tatilde boşanma kararına itiraz, yani istinaf ve temyiz başvuruları da yapılabilir. Boşanma kararlarının tebliğinden itibaren istinaf için 2 hafta, temyiz için ise 2 hafta süre vardır. Adli tatilde bu süreler işlemez; bu nedenle itiraz süresi adli tatil sonuna kadar uzar. Yani, taraflar tatil boyunca sürelerinin dolmasından endişe etmeden başvuru yapabilirler.
Ancak, adli tatilde verilen kararlara yapılan istinaf veya temyiz başvuruları da genellikle adli tatilin sona ermesiyle birlikte değerlendirmeye alınır. Bu nedenle, itirazların incelenmesi ve kararın kesinleşmesi sürecinde adli tatil bir gecikme yaratabilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında, karara yapılan itirazlar süreci daha da uzatır.
Eğer taraflar karara itiraz etmezse ve süre dolarsa, adli tatil sona erince dosya işleme alınarak boşanma kararı kesinleşir. Bu tarihten sonra mahkeme kararı, nüfus müdürlüğüne bildirilir ve taraflar resmi olarak boşanmış olur.
Adli Tatilde Boşanma Dava Süreci Hakkında Sık Sorulan Sorular
Adli tatilde boşanma davası açmayı düşünenler ve davası devam edenler şu soruları sıkça sorar:
- Adli tatilde boşanma davası açabilir miyim?
Evet, adli tatilde de boşanma davası açmak mümkündür. Dava dilekçenizi mahkemeye sunabilirsiniz. Ancak genellikle duruşma tarihi adli tatil sonrasına verilir. - Adli tatilde açılan boşanma davası hemen sonuçlanır mı?
Hayır, adli tatilde sadece acil (ivedi) işler görülebilir. Ancak anlaşmalı boşanmada çocuğun durumu veya şiddet gibi acil bir gerekçe yoksa duruşma büyük ihtimalle tatil sonrasına bırakılır. - Adli tatilde mahkemeler kapalı mı?
Mahkemeler tamamen kapalı değildir. Nöbetçi mahkemeler çalışır, ancak sadece belirli acil davalara bakılır. Boşanma davalarında genellikle nöbetçi mahkeme görevlendirilmez. - Kararın kesinleşmesi adli tatilde olur mu?
Eğer mahkeme kararı tebliğ edilip, taraflar itiraz etmezse, adli tatilin bitiminden sonra kesinleşir. Adli tatilde kesinleşme işlemleri yavaş ilerleyebilir. - Karara itiraz etmek için süre adli tatilde işler mi?
Hayır, itiraz süresi adli tatilde işlemez, tatil sonunda işlemeye başlar. Yani süre kaçırma riski yoktur. - Nafaka ya da çocuk velayeti ile ilgili acil durumlarda ne yapılır?
Bu gibi acil ve çocuğun yararını ilgilendiren konularda mahkeme adli tatilde de davayı görebilir, karar alabilir.
Merak edilen diğer konular için bir avukata danışmak en doğru yol olacaktır. Özellikle adli tatil uygulaması birçok teknik detaya sahip olduğundan, profesyonel destek almak gecikmelerin önüne geçebilir.
Hakim, Savcı ve Avukatların Çalışma Durumu
Adli tatil döneminde hakim, savcı ve avukatların çalışma şekli farklılık gösterir. Adli tatil, özellikle adli yargı mensupları yani hakim ve savcılar için bir dinlenme süresidir; genellikle 20 Temmuz’da başlar ve 31 Ağustos’ta sona erer. Ancak bu dönemde yargı faaliyetleri tamamen durmaz.
Hakim ve savcıların önemli bir bölümü bu süreçte izinli olur. Fakat, adliyelerde acil işler ve adli tatilde görülebilen davalar için nöbetçi hakim ve savcılar belirlenir. Yani, bazı hakim ve savcılar görevlerine devam etmek zorundadır. Özellikle acil sayılan ve kanunda istisna tutulan işler için nöbetçi mahkemeler ve savcılıklar görev yapar.
Avukatlar ise adli tatilde de faaliyet göstermeye devam edebilir. Avukatların mahkemeye sunacakları acil dilekçeler, ihtiyati tedbir başvuruları veya adli tatilde açık olan davalar için çalışmaları gerekebilir. Hukuki süreçlerin takibinde, adli tatilde görülebilen işler için avukatların aktif rolü sürer.
Adliye personelinden katipler, mübaşirler ve diğer çalışanlar ise çalıştıkları birime ve görevin niteliğine göre işlerine devam edebilir veya belirli aralıklarla izin yapabilirler.
Vatandaşlar İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Vatandaşların adli tatil döneminde dikkat etmesi gereken önemli noktalar bulunuyor. Öncelikle, adli tatil süresi içinde bazı dava türlerinde yargılama devam etmese de, acil veya istisnai dava ve işler için mahkemeler açıktır. Hak kaybı yaşamamak için sürelere çok dikkat edilmelidir:
- Adli tatile denk gelen süreler genellikle tatilin bitiminden itibaren bir hafta uzatılır, ancak bu her dava ve işlem için geçerli değildir.
- Özellikle ihtiyati tedbir, nafaka, velayet gibi acil işler kapsamında başvuru yapmak isteyenler adli tatilde de bu haklarını kullanabilirler.
- Dava açmak isteyen vatandaşlar, adli tatilde açılması mümkün olan işler için başvuruda bulunabilir. Ancak bazı davaların başvuruları ve işlemleri yeni adli yıl başlayana kadar gerçekleşmez.
- Tebligat ve başvuru işlemlerinde yaşanacak olası gecikmeleri önceden takip etmek ve gerekiyorsa bir avukata danışmak faydalı olur.
- Temyiz, istinaf, cevap sunma gibi işlemlere ilişkin sürelerin adli tatile denk gelip gelmediği mutlaka kontrol edilmelidir.
Vatandaşların bu dönemde hak kaybı yaşamamak için adli tatil kurallarına uygun hareket etmeleri, gerektiğinde avukat desteği almaları ve sürelere özen göstermeleri önerilir. Adli tatil sürecinde mağduriyet yaşamamak için yasal süreleri ve adli tatilde de yapılabilen işlem türlerini öğrenmek büyük önem taşır.
Önemli Kanun ve Mevzuatlar
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 103 ve 104. Maddeler
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), adli tatil döneminde hangi dava ve işlemlerin yapılabileceğini açıkça düzenleyen en önemli yasal kaynaklardan biridir. HMK 103. madde, adli tatil süresini belirtir ve bu dönemde hâkimlerin yıllık izinlerinin topluca kullanıldığı zaman olarak tanımlar. Ayrıca, bu dönemde yalnızca kanunda belirtilen davalarla, acil ve ivedi işler dışında yargı faaliyetlerinin sınırlı olduğunu açıkça vurgular.
HMK 104. madde ise, adli tatil sırasında hangi işlerin görülebileceğini detaylandırır. Bu maddeye göre; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi, nafaka, velayet, soybağı ve bazı tebligat işlemleri, ihtiyati tedbirler ve acil durumlar gibi dava ve işlemlerin adli tatilde de devam etmesi mümkündür. Boşanma davaları ise genellikle adli tatilin kapsamı dışında kalır; fakat özellikle nafaka veya acil durumlarda mahkemeler işlem yapmaya devam edebilir.
Yani HMK 103 ve 104. maddeler, adli tatilde hangi dava ve işlemlerin devam ettirilebileceğini ve hangi hallerde sürelere ara verileceğini belirleyerek, hem uygulayıcılara hem de vatandaşlara yol gösterir.
Boşanma Davalarında Uygulanan Diğer Mevzuatlar
Boşanma davalarında sadece Hukuk Muhakemeleri Kanunu değil, aynı zamanda farklı yasa ve yönetmelikler de önem taşır. Türk Medeni Kanunu (TMK), boşanmanın sebeplerini, sonuçlarını, çocukların velayeti, nafaka, maddi ve manevi tazminat gibi konuları ayrıntılı şekilde düzenler. Özellikle TMK’nın ilgili maddeleri, boşanma sürecinde tarafların hangi haklara sahip olacağını ve mahkemeye başvuru şartlarını belirler.
Ayrıca, Nüfus Hizmetleri Kanunu da boşanma sonrası nüfus kaydının düzeltilmesiyle ilgili adımlar için gereklidir. Tebligat Kanunu ise boşanma süreçlerinde yapılacak bildirimlerin nasıl gerçekleştirileceğini açıklar; özellikle tarafların adreslerinde yapılacak tebligatlar bu kanuna göre yürütülür.
Bunların dışında, harçlar ve vergiler ile ilgili düzenlemeler, boşanma davası sırasında alınan yargı harçlarını ve ödemeleri belirler. Son olarak, adli tatil dönemiyle ilgili Yargıtay içtihatları ve Adalet Bakanlığı’nın genelgeleri de uygulamanın güncel halini etkiler.
Kısaca, boşanma davalarında kullanılabilecek temel mevzuatlar HMK, TMK ve ilgili diğer yasal düzenlemelerdir. Bu nedenle boşanma sürecine giren tarafların hem bu kanunları hem de adli tatil uygulamasını dikkate alması gerekmektedir.