HTS kaydı, yani “Historical Traffic Search“, telefon görüşmeleri ve sinyal kayıtlarının dökümünü ifade eder. HTS, kullanıcıların belirli bir dönemdeki iletişim aktivitelerini detaylı bir şekilde ortaya koyan bir veritabanıdır. Bu kayıtlar, adli soruşturmalar sırasında hakim ve savcılar tarafından talep edilerek kullanılabilir.

HTS kaydı nasıl alınır? sorusu ise kişilerin veya yetkili mercilerin, operatörlerden bu kayıtları nasıl temin edebileceğine dair merak uyandırmaktadır. Genellikle mahkeme kararı veya savcılık talebiyle erişilen bu verilere, bireysel başvuru ile erişim mümkün değildir. Ancak bazı hukuki süreçler çerçevesinde bu tür bilgilere erişim sağlanabilmektedir.

HTS kayıtlarının detayları, yasal düzenlemeler ve bireysel gizlilik hakları çerçevesinde değerlendirilir. Bu nedenle, bu kayıtların kullanımı sıkı kurallar ve prosedürlere tabidir. Eğer hangi durumlarda HTS kaydı gerektiği ve elde edilebileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, bu konuda uzman bir hukuki danışmana başvurmanız tavsiye edilir.

HTS Kaydı Tanımı ve Kapsamı

HTS Kaydı Nedir?

HTS kaydı, bir kişinin cep telefonu üzerinden gerçekleştirdiği iletişim hareketlerinin teknik olarak dökümünü sağlayan bir kayıttır. Özellikle adli süreçlerde ve soruşturmalarda, bir kişinin kimlerle ne zaman, ne sıklıkla irtibat kurduğunu gösteren önemli bir veri kaynağıdır. HTS kaydı ile genellikle telefon görüşmeleri, kısa mesajlar (SMS), internet erişim verileri ve kişinin hangi bölgede cep telefonu kullandığı gibi bilgiler elde edilebilir. Bu kayıtlar, operatörler tarafından tutulur ve resmi makamların talebiyle paylaşılır.

HTS’nin Açılımı ve Anlamı

HTS’nin açılımı “Historical Traffic Search” yani Tarihi Trafik Sorgulaması şeklindedir. Türkiye’de zaman zaman “Hat Trafik Sorgusu” olarak da adlandırılır. Bu kavram, telefon hatları üzerinden yapılan her türlü bağlantı trafiğinin geriye dönük incelemesini ifade eder. HTS kayıtları, kimlerin kimlerle ne kadar süreyle ve hangi sıklıkla iletişim kurduğunu teknik olarak gösteren raporlardır. Bu raporlar, çoğunlukla adli makamların amaçları doğrultusunda hazırlanır.

HTS Kaydı Hangi Bilgileri İçerir?

HTS kaydının içeriği oldukça kapsamlıdır ve aşağıda detaylandırıldığı gibi çeşitli iletişim ve veri hareketlerine dair bilgiler barındırır.

Telefon Görüşmeleri ve SMS Kayıtları

HTS kaydı çoğunlukla, bir abonenin yaptığı ve aldığı çağrıların kayıtlarını içerir. Burada;

  • Görüşmenin tarihi ve saati,
  • Arayan ve aranan numaralar,
  • Görüşmenin süresi,
  • Aramanın yönü (gelen ya da giden),
  • Hangi operatör üzerinden yapıldığı,
  • Kısa mesaj (SMS) gönderme ve alma bilgileri,
    bulunur. Ancak, görüşme ya da SMS içerikleri bu kayıtlarda yer almaz; sadece teknik detaylar kayıt altındadır.

İnternet ve Veri Kullanım Bilgileri

HTS kaydı ayrıca internet ve veri kullanımına ilişkin bilgileri de kapsayabilir. Özellikle;

  • Hangi saatlerde hangi baz istasyonu üzerinden internete bağlanıldığı,
  • Ne kadar veri kullanıldığı gibi bilgiler HTS kaydında yer alır.
    Fakat, hangi internet sitelerine girildiği ya da yapılan işlemlerin içeriği HTS kaydıyla anlaşılmaz. Sadece bağlantının süresi ve veri miktarı gibi temel kullanım detayları takip edilir.

Baz İstasyonu ve Konum Bilgileri

HTS kaydı sayesinde, abonenin yaptığı arama ya da gönderdiği SMS sırasında hangi baz istasyonunu kullandığı da görülür. Bu da kişinin yaklaşık hangi bölgede olduğunu belirlemeye yarar. Ancak burada konum tam olarak değil, baz istasyonunun kapsama alanı kadar netlikte elde edilir. Genellikle;

  • Çağrı yapılan/alan anlık baz istasyonu kodu,
  • O anki lokasyonun teknik tanımlaması,
    HTS kaydına işlenir ve bu bilgiler adli süreçte kişinin konumuna dair analiz yapılmasını sağlar.

HTS Kaydı ile Elde Edilemeyen Bilgiler

HTS kaydı, iletişim trafiğinin sadece teknik üst verilerini (meta veri) sunar. Yani;

  • Görüşmenin ya da SMS’in içeriği,
  • İnternette girilen web siteleri, uygulama içi mesajlaşmalar (örneğin WhatsApp, Telegram içerikleri) gibi ayrıntılar,
  • Kullanılan cihazın marka/modeli dışındaki özel bilgiler,
    HTS kaydıyla elde edilemez. Ayrıca HTS kaydı, telefonun kapalı olduğu veya sim kartın olmadığı zamanlardaki hareketleri kapsamaz. Bu sebeple, elde edilen HTS kayıtları yalnızca kapsamı dahilindeki teknik bilgileri içermekle sınırlıdır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda HTS

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda HTS, yasal delil toplama ve suçun aydınlatılması süreçlerinde en önemli teknik araçlardan biridir. HTS kayıtlarının hukuki dayanağı, özellikle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 135. maddesinde açıklanır. Bu maddeye göre “iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması”, ancak hakim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı kararıyla mümkündür ve sıkı kurallara tabidir.

HTS kaydı alınabilmesi için ortada bir suç olmalı ve bu suçun aydınlatılması ya da ispatı için başka bir yol kalmamalıdır. Özellikle katalog suç olarak adlandırılan ağır suçlarda, delil elde etmek için mahkemeler ve savcılıklar bu yola sıklıkla başvurur. HTS kayıtlarının ceza davalarında kullanılması için kanuni gerekçelerin bulunması şarttır. Haberleşmenin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve iletişim trafiği analizleri, sadece yargı makamlarının yetkili kararıyla mümkün olur.

Ayrıca, HTS kayıtları, sadece kişinin kiminle, ne zaman ve ne kadar süreyle iletişim kurduğunu, mesajlaştığını, arama yaptığı tarih-saat ve baz istasyonu gibi bilgiler verir; görüşmenin içeriğini kapsamaz. Mahkemeler, HTS kayıtlarının güvenilirliğini, elde ediliş yöntemine ve yasal usullere sıkıca bağlı kalarak değerlendirir.

Anayasa ve İletişim Gizliliği

HTS kayıtlarının alınmasında Anayasa’nın haberleşme özgürlüğü ve gizliliğiyle ilgili hükümleri çok temel bir yasal dayanak oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 20. ve özellikle 22. maddesinde, “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir ve haberleşmenin gizliliği esastır.” maddeleri yer alır. Bu ilke, vatandaşların özel hayatı ve haberleşmesinin korunmasını garanti altına alır.

Ancak, haberleşme gizliliği sınırsız değildir. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi gerekçelerle, hâkim kararıyla veya kanunda belirtilen yetkililerce sınırlandırılabilir. Burada temel kural, haberleşme gizliliğine müdahalenin ancak kanunla ve zorunlu hallerde, ölçülü şekilde yapılabilmesidir.

HTS kayıtlarının alınması sürecinde anayasal haklara gösterilen özen çok önemlidir. Hakim veya savcı kararı olmadan yapılan işlemler ciddi hak ihlallerine ve hukuka aykırılığa yol açabilir. Dolayısıyla HTS kayıtlarının toplanması ve kullanılması, hem Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’na hem de Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümlerine sıkı sıkıya bağlıdır.

Kısacası, HTS kayıtları hukuka uygun şekilde ancak belirli şartlarla elde edilir ve kullanılır. Hem CMK’nın ilgili maddesine hem de Anayasa’daki haberleşme ve özel hayatın gizliliği ilkelerine uyulması zorunludur. Aksi durumlar, hem adli süreçte hem de bireysel haklar açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.

HTS Kaydı Hangi Durumlarda Talep Edilir?

HTS kaydı, Türk hukukunda çoğunlukla adli süreçlerde ve önemli soruşturmalarda kullanılmaktadır. HTS kayıtlarının ne zaman ve neden talep edilebileceği konusu, günümüzde hem yargı hem de vatandaşlar tarafından yoğun şekilde merak edilir. Özellikle ceza davalarında, boşanma ve aile davalarında, ayrıca bazı büyük ve ciddi suç soruşturmalarında HTS kayıtlarının kullanımı oldukça yaygındır.

Ceza Davalarında Kullanımı

Ceza davalarında HTS kaydı en çok başvurulan dijital delillerdendir. Suçun işlendiği zaman diliminde bir kişinin nerede olduğu, kiminle ve ne sıklıkta iletişim kurduğu sorularını açıklığa kavuşturmak için HTS kayıtları talep edilir. Hakim ve savcılar, olayın aydınlatılması veya şüphelinin pozisyonunun belirlenmesi amacıyla bu kayıtlardan yararlanır. Özellikle iletişimin yoğun olduğu suç tiplerinde, failin olay anında ya da öncesinde ve sonrasında kimlerle irtibat kurduğunun incelenmesi için bu delil büyük önem taşır.

Katalog Suçlarda HTS Kaydı

Katalog suçlar, Türk Ceza Kanunu’nda ve ilgili mevzuatta özel olarak belirtilen ağır suçlardır. Örneğin; örgütlü suçlar, terör suçları, cinayet, adam kaçırma gibi suçlar katalog suçlar arasında yer alır. Katalog suçlar kapsamında savcılık, mahkeme kararı ile şüpheli veya sanığın iletişim trafiğine dair HTS kaydı talep edebilir. Bu tür durumlarda, HTS kaydı sadece olayın aydınlatılmasında değil, aynı zamanda şüpheli ile mağdur veya diğer suç ortakları arasındaki bağlantının kurulmasında da temel delil olarak kullanılır.

Boşanma ve Aile Davalarında Kullanımı

Boşanma davalarında HTS kaydı sıkça gündeme gelir. Özellikle zina, sadakatsizlik, aile içi şiddet veya tehdit iddialarında telefon trafiğinin incelenmesi, davanın seyrini etkileyebilir. Taraflardan biri, eşinin başka bir kişiyle yoğun şekilde iletişim içinde olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiayı desteklemek için HTS kaydı talep edebilir. Yine, aile mahkemelerinde çocuğun kaçırılması veya velayetle ilgili iddialarda da, tarafların iletişim bilgileri ve hareketliliği HTS üzerinden araştırılır.

Diğer Hukuki ve Ciddi Suç Soruşturmalarında Rolü

HTS kaydı sadece ceza ve boşanma davalarında değil; kayıp şahıs olayları, dolandırıcılık, gasp, tehdit, şantaj ve çeşitli adi suçlarda da başvurulabilen bir delildir. Özellikle bir olayın oluş zamanına ilişkin iddiaların araştırılmasında, mağdurun veya şüphelinin konumunun netleştirilmesinde, kimlerle irtibat halinde olduğunun tespitinde HTS kayıtları kritik rol oynar. Ayrıca, adli bilişim incelemeleriyle desteklenerek suçun işleniş şeklinin ortaya konmasına yardımcı olur. Ciddi suçlarda, HTS kaydına dayalı analizlerin tarafsız ve teknik bilirkişi raporlarıyla desteklenmesi gerekebilir.

HTS Kaydı Nasıl Alınır?

HTS kaydı almak isteyen kişiler ya da kurumlar, belirli yasal süreçleri takip ederek bu verilere ulaşabilir. HTS kayıtları, yani telefon trafiği ve iletişim verileri, hem adli, hem de bireysel başvurular sonucu elde edilebilir. Ancak, işlemin yasal sınırlamaları ve başvuru koşulları vardır.

Kimler HTS Kaydı Talep Edebilir?

HTS kaydı talep edebilmek için belirli yetkiye sahip olmak gerekir. Herkes rastgele şekilde HTS kaydı isteyemez; yasal sınırlamalar mevcuttur.

Mahkeme ve Savcılık Talebi

Mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılıkları, adli soruşturma kapsamında HTS kaydı talep edebilir. Özellikle ağır suçlar veya katalog suçlar denilen (örneğin; terör, uyuşturucu, adam öldürme gibi) davalarda mahkemeye veya savcılığa başvuran resmi makamlar, ilgili GSM operatörlerinden HTS dökümlerini isteyebilir. Bu talepler genellikle bir soruşturma dosyası kapsamında ve hâkimin kararıyla gerçekleştirilir. Yani, hukuki gerekçe olmadan mahkeme ya da savcılık bile bu kayıtlara rastgele ulaşamaz.

Kişisel (Abone) Başvuruları

HTS kaydı kişisel olarak da talep edilebilir, ancak bu talep sadece kişinin kendi adına kayıtlı olan hatlar için geçerlidir. Eğer bir GSM hattı sizin üzerinize kayıtlıysa, dilekçe veya operatörlerin dijital kanalları aracılığıyla geçmiş iletişim ve arama kayıtlarınızın özetini isteyebilirsiniz. Ancak burada unutulmaması gereken; görüşme içerikleri değil, çağrı/sms trafiğinin listesi alınabilir.

HTS Kaydı Almak İçin Gerekli Şartlar

HTS kaydı almak için bazı temel şartlar gerekir:

  • Yasal gerekçe: Mahkeme, savcılık ya da kamu güvenliği gibi konularda, gerekli yasal prosedürün uygulanması gerekir.
  • Kimlik doğrulama: Abone başvurularında kişinin kimliğini kanıtlaması şarttır.
  • Talep edilen dönemin açıkça belirtilmesi: Hangi tarih aralığına dair HTS verisi isteniyorsa, bu aralığı net olarak belirtmek gereklidir.
  • Yetki belgesi veya mahkeme kararı: Adli bir başvuruda, savcılığın ya da hâkimin imzalı ve onaylı talimatı gerekir.

Yukarıdaki şartlar yerine getirilmezse, HTS dökümü alınamaz veya resmi yollarla paylaşılmaz.

HTS Kayıtları Nereden Alınır?

HTS kayıtları genellikle iki ana kaynaktan alınabilir: GSM operatörleri ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK).

GSM Operatörlerinden Temin

HTS kayıtlarının başlıca kaynağı hattın ait olduğu GSM operatörüdür (Türk Telekom, Turkcell, Vodafone gibi). Aboneler veya resmi merciler, ihtiyaca göre direkt operatörlere başvurarak bu dökümleri talep edebilirler. Abone kendi kayıtları için, operatörlerin şubelerine ya da online hizmet noktalarına başvurabilir. Mahkeme ve savcılık ise doğrudan resmi yazıyla operatöre talepte bulunur.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Üzerinden

Bazı durumlarda ise operatörlerin yanı sıra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) üzerinden de HTS kayıtları alınabilir. BTK, iletişimin denetleyici kurumudur ve ihtiyaç durumunda (özellikle adli merciler için), iletişim trafiğiyle ilgili kayıtları sağlayabilir.

HTS Kaydı Sorgulama Yöntemleri

HTS kaydının nasıl sorgulanacağı da kullanıcının statüsüne göre değişir.

Bireysel Fatura ve Detay Bilgisine Ulaşım

Bireysel aboneler, kendi hatlarına dair fatura ve detay dökümlerini operatörlerin şubelerinden, internet şubelerinden veya mobil uygulamalarından sorgulayabilirler. Burada genellikle aranan, görüşme dökümleri, mesaj gönderim bilgileri ve kısıtlı olarak internet bağlantı trafiğidir. Ancak, çağrı içerikleri ve ayrıntılı lokasyon gibi detaylar BTK veya adli bir karar olmadan sağlanmaz.

Özetle; HTS kaydı almak için hangi amaçla, kim adına ve ne kadar süreyi kapsayacak şekilde talepte bulunacağınızı ve bu konuda yasal şartları iyi bilmek gerekir. Hem gizlilik hem haklar açısından bu verilerin korunması ve ifşası ciddi bir sorumluluğa tabidir.

HTS Kayıtlarının Mahkemelerde Delil Olarak Kullanılması

HTS kayıtlarının mahkemelerde delil olarak kullanılması, özellikle son yıllarda hem ceza hem de hukuk davalarında büyük önem taşımaktadır. HTS kayıtları, bir telefon abonesinin kimlerle, ne zaman ve ne kadar süreyle iletişim kurduğunu, bu iletişim sırasında hangi baz istasyonlarını kullandığını gösterir. Mahkemeler bu kayıtları genellikle olayın aydınlanmasında, iddia veya savunmanın desteklenmesinde kullanır.

Ancak, HTS verilerinin delil olarak kullanılabilmesi için yasal usullere uygun şekilde elde edilmesi şarttır. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hâkim veya gecikmesi halinde savcı kararı gereklidir. HTS kayıtlarının içerik bilgisi değil, sadece trafik bilgileri elde edilebilir.

Mahkemeler HTS verilerini genellikle diğer delillerle birlikte değerlendirir ve tek başına kesin hüküm için değil, dosyadaki diğer delilleri destekleyici yardımcı delil olarak kullanır. Ayrıca, bilirkişi raporlarıyla HTS kayıtlarının teknik analizi yapılır ve bu teknik inceleme de delil değerlendirmesinde destekleyici olur.

Yargıtay Kararlarında HTS Kayıtları

Yargıtay, HTS kayıtlarının tek başına mahkûmiyet için yeterli ve kesin delil olmayacağını açıkça belirtmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, HTS kayıtları çoğunlukla “destekleyici delil” olarak görülür. Yargıtay, özellikle ceza davalarında, HTS verilerinin başka delillerle desteklenmeden tek başına suçun ispatı için kullanılamayacağına kararlar vermiştir.

Ayrıca Yargıtay, HTS kayıtlarının yalnızca sanığın belli bir bölgede veya olay mahalline yakın bir yerde bulunmuş olabileceğini gösterdiğini, kişinin o anda gerçekten orada olup olmadığının ise tek başına bu kayıtlarla kanıtlanamayacağını vurgulamıştır. Hukuk davalarında da HTS kayıtlarının durumun tespitinde yardımcı olabileceği ama yine tek başına hükme esas alınamayacağı karar altına alınmıştır.

HTS Kayıtlarının Tek Başına Ceza/Mahkumiyet İçin Yeterliliği

HTS kayıtlarının tek başına ceza veya mahkûmiyet için yeterliliği hukuken mümkün değildir. Çünkü, bu kayıtlar yalnızca iletişimin gerçekleştiği zamanı, kimlerle görüşüldüğünü ve konum bazlı olarak cihazların hangi istasyona bağlandığını gösterir. Fakat, bu bilgilerin kişinin bir suçu işlediğini kesin olarak göstermesi mümkün değildir.

Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında açıkça belirtildiği üzere, HTS kayıtlarının tek başına mahkumiyet gerekçesi olamayacağı ifade edilmiştir. Mahkeme, başka somut ve maddi delillerle desteklenmeyen HTS kayıtlarına dayanarak ağır bir hüküm kuramaz. Bunun sebebi ise “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin Türk ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olmasıdır.

Sosyal Medya ve Diğer Dijital Delillerle Birlikte Kullanımı

HTS kayıtları, sosyal medya ve diğer dijital delillerle birlikte kullanıldığında çok daha güçlü bir delil seti oluşturur. Özellikle son yıllarda, dijital çağın getirdiği olanaklarla birlikte, olayın aydınlatılmasında çeşitli dijital kaynaklardan gelen veriler bir arada değerlendirilmektedir. Mesela, bir kişinin olay anında hangi konumda olduğu HTS kaydı ile belirlenmeye çalışılırken, bu kişiyle yapılan sosyal medya yazışmaları ve kamera kayıtları da aynı dosyada delil olarak sunulabilir.

Örneğin, bir suçun işlendiği anda şüphelinin konumu HTS kaydıyla olay mahalline yakın olduğuna işaret ederse, sosyal medya yazışmaları da bu kişinin o yerde olabileceğine dair ek veri sunabilir. Ancak burada unutulmamalıdır ki, WhatsApp, Telegram gibi uygulamalarda mesaj içerikleri HTS kaydıyla tespit edilemez; sadece görüşme trafiği (varsa) teknik olarak işaretlenir.

Kısacası, HTS kayıtları mahkemelerde bağımsız olarak değil; genellikle dijital medya, kamera kayıtları, banka hareketleri ve sosyal ağ mesajları gibi başka dijital delillerle birlikte bütüncül şekilde değerlendirilir. Bu yaklaşım, hem adil yargılamayı sağlamak hem de dijital çağın gerektirdiği şekilde delil değerlendirmesini etkin kılmak için gereklidir.

Baz İstasyonu ve Triangülasyon Yöntemi

Baz istasyonu ve triangülasyon yöntemi, HTS kayıtlarında yer alan konum bilgisinin temelini oluşturur. HTS kayıtları bir cep telefonunun, bir görüşme ya da SMS sırasında bağlı olduğu baz istasyonunun bilgisini içerir. Her baz istasyonu, belirli bir kapsama alanına sahip olup, cihaz hangi bazdaysa HTS kaydında o baz istasyonu ID’si görünür. Triangülasyon yöntemi ise, aynı anda birden fazla baz istasyonunun sinyal gücüne göre telefonu yaklaşık olarak nerede olduğunu belirlemeye yarar. Özellikle şehirlerde, çok sayıda baz istasyonu olması, daha hassas konum belirlemeyi mümkün kılar. Ancak bu, asla cihazın tam adresini vermez, sadece bir bölge veya mahalle düzeyinde bilgi yaratır. Bir olayda telefonun yaklaşık olarak hangi lokasyonda bulunduğu, çoğunlukla bu veriyle tespit edilmeye çalışılır.

Konum Bilgisi Hassasiyeti ve Sınırları

Konum bilgisi hassasiyeti, HTS kayıtlarının en çok sorgulanan özelliğidir. HTS kaydı sadece cihazın bağlı olduğu baz istasyonunu gösterir ve bu da kimi zaman birkaç yüz metre, kimi zaman daha geniş, kırsalda ise birkaç kilometrelik bir kapsama alanı sunar. Kısaca; baz istasyonu verisi kişiyi kesin şekilde apartman, daire ya da masa başı gibi net bir şekilde konumlandıramaz. Kent içinde çoklu bazlar nedeniyle daha tutarlı sonuçlar elde edilse de, “tam adres bilgisi verir” demek doğru değildir. Gece ya da yoğun olmayan saatlerde bölgedeki baz yoğunluğu azalırsa, bu alan daha da büyüyebilir. Bu sebeple, HTS kayıtlarından elde edilen konum bilgisinin sınırları, her zaman teknik ve pratik kısıtlamalarla çevrilidir.

Adli Bilişim ve HTS Kayıtları Analizi

Adli bilişim uzmanları, HTS kayıtlarının analizinde özel yazılımlar ve teknikler kullanır. Analiz sürecinde; numaraların hangi saatlerde, hangi bazlarda, kimlerle iletişimde olduğuna bakılır. Kişilerin aynı anda veya benzer zamanlarda aynı bazda olup olmadığı, ortak hareket ve buluşma ihtimalleri, şüpheli aktiviteler bu şekilde analiz edilir. HTS raporları, çoğunlukla harita üzerinde gösterilir, baz kapsama alanları çizilir ve şüpheli kişilerin hareket güzergahı çıkarılır. Teknik analiz; sadece ham verileri değil, hayatın olağan akışına uygunluk, zaman-mekân ilişkisi ve kişi yoğunluğunu da dikkate alır. Özellikle büyük dosyalarda, geçmişe dönük kapsamlı analiz gereklidir.

Uzman Görüşü ve Bilirkişi İncelemesi

HTS kayıtlarının hukuki anlamda delil olup olamayacağı, genellikle bir bilirkişi veya adli bilişim uzmanı görüşüyle güçlendirilir. Bilirkişi raporunda; verilerin nasıl elde edildiği, hangi aralıklarla analiz edildiği, teknik kısıtlamalar net şekilde belirtilir. Bilirkişi, kayıtların hangi koşullarda yanılmaya açık olduğunu, o kaydın dosya açısından ne kadar güçlü bir delil teşkil ettiğini açıklar. Mahkemeler, bu teknik incelemeye ve rapora dayanarak karar verir. Özellikle karmaşık olaylarda, birden fazla uzmanın değerlendirmesine başvurulabilir. Hakim veya savcılar, HTS kayıtlarının tek başına kesin delil oluşturmadığını, başka delillerle de desteklenmesi gerektiğini bilirkişiden duymak ister.

Kısaca özetlemek gerekirse; baz istasyonu ve triangülasyon yöntemleriyle elde edilen HTS kayıtlarındaki konum bilgisi, modern adli bilişimin ve hukukun vazgeçilmez ama sınırları iyi anlaşılmalı bir parçasıdır. Bilirkişi incelemesi ve uzman görüşü, bu kayıtların doğru şekilde değerlendirilmesi için zorunludur.

HTS Kayıtlarında Saklama ve Silme Süreleri

Yasal Saklama Süreleri (5 Yıl)

HTS kayıtlarında yasal saklama süreleri, en çok merak edilen konuların başında gelir. HTS kaydı, yani telefon görüşmeleri, SMS, internet ve konum kullanımına ilişkin kayıtlar, Türkiye’de Elektronik Haberleşme Kanunu ve ilgili mevzuat gereği belirli sürelerle saklanır. Şu anda uygulamada olan mevzuata göre, GSM operatörleri ve yetkili hizmet sağlayıcıları HTS kayıtlarını 5 yıl boyunca saklamak zorundadır.

Yani; cep telefonu operatörünüz, sizinle ilgili görüşme, mesajlaşma, data kullanımı ve baz istasyonu bağlantı geçmişinizi en fazla beş yıl boyunca sistemlerinde tutar. Bu süre; savcılıkların, mahkemelerin ya da yetkili kurumların bir soruşturma sırasında geçmişe dönük bilgi talebini kapsamaktadır.

Özellikle adli ve istihbari araştırmalarda, HTS kayıtları çoğunlukla son beş yıl içindeki verilerle sınırlı kalmaktadır. 5 yılın dışındaki verilere, operatörler hukuken ulaşamaz ve bu kayıtları önceden silmekle yükümlüdür. Bu süre; bazen teknik nedenlerle biraz daha kısa olmayacak şekilde sistemlerde saklanabilir, ancak beş yılı aşan kayıtlar yasal olarak tutulamaz.

Saklama Sonrası Silme Zorunluluğu

HTS kayıtlarının saklanmasındaki bir diğer önemli konu ise saklama süresi dolduktan sonra silme zorunluluğudur. 5 yıl süresinin dolmasıyla birlikte, GSM operatörlerinin ya da ilgili veri sağlayıcıların ellerindeki tüm HTS verilerini silmeleri yasal bir zorunluluktur. Yani bir operatör, 5 yıldan daha eski bir görüşme detayını saklayamaz veya paylaşamaz.

Bu durum, kişisel verilerin korunması ve bireylerin özel hayatının gizliliğinin sağlanması adına çok büyük önem taşır. Kısacası; bir kişi ya da kurum, sizden habersiz, 5 yılı aşan bir HTS kaydını saklar veya başkalarıyla paylaşırsa bu, hukuka aykırı bir işlem olur ve ciddi cezai yaptırımlar doğurabilir.

Bazı durumlarda ise, özel bir mahkeme kararı olmadan eski kayıtların saklanması veya talep edilmesi mümkün değildir. Bu, hem dijital haklarınızı koruyan hem de adaletin doğru işlemesini sağlayan önemli bir yasal güvence anlamına gelir. ✔️

Not: HTS kayıtlarınızın süresi dolduğunda, GSM operatörü bu kayıtları kendi sistemlerinden otomatik olarak silmek durumundadır. Söz konusu kurala uymayan kurumlara ciddi cezai yaptırımlar uygulanır ve kişisel haklarınızı korumanız mümkün hale gelir.

HTS Kayıtlarıyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular

HTS Kaydı Nasıl ve Ne Kadar Sürede Alınır?

HTS kaydı almak için genellikle bir mahkeme kararı ya da savcılığın talebi gerekmektedir. Süreç, dosyanın niteliğine ve talebin iletildiği kuruma göre farklılık gösterebilir. Mahkemenin veya savcılığın ilgili GSM operatörüne ya da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) yazılı talepte bulunması gerekir. Talepten sonra kayıtların çıkarılması ve ilgili makama iletilmesi ortalama 1 hafta ile 1 ay arasında tamamlanır. Acil soruşturmalarda bu süre daha kısa olabilir.

Kişisel başvurularla ise (örneğin abonenin kendi HTS kayıtlarını talep etmesi) çoğu zaman operatörlerin online veya fiziksel şubeleri aracılığıyla belirli bir başvuru süreci sonrası alınabilir. Yasal kimlik ile başvuru yapılması şarttır ve genellikle birkaç gün içinde sonuçlanır.

HTS Kaydı Avukatla mı Talep Edilmeli?

HTS kaydı, genellikle doğrudan bireyler tarafından talep edilemez; çünkü bu bilgiler gizlidir ve yasal koruma altındadır. Ceza davası gibi dosyalarda, talep savcılık, mahkeme veya bir avukat aracılığı ile yapılır. Özellikle delil amacıyla kullanılacaksa, mutlaka bir avukat desteğiyle başvuru yapmak sürecin daha sağlıklı yürümesini sağlar. Avukat, HTS kaydının nasıl talep edileceği, hangi kapsamda talep edilmesi gerektiği konusunda rehberlik eder ve usule uygun dilekçeyi hazırlayabilir.

HTS Kaydı İçeriğinde WhatsApp ve Diğer Uygulamalar Görünür mü?

HTS kaydı, yalnızca gelen/giden arama ve SMS trafiği ile internet veri kullanımına dair kayıtları içerir. WhatsApp, Telegram, Facebook Messenger gibi uygulamalarda yapılan yazışma veya aramalar HTS kayıtlarında detay olarak görünmez. Ancak, bu uygulamaların internet üzerinden yaptıkları bağlantılar “veri kullanımı” olarak genel şekilde kayıtlarda yer alabilir; ama mesaj içeriği, kiminle yazışıldığı veya görüşme içeriği HTS’de yer almaz.

HTS Kaydını Kimler Görebilir ve Talep Edebilir?

HTS kayıtlarını yalnızca yetkili makamlar (örneğin savcılık, mahkemeler), bir soruşturma ya da yargılama kapsamında talep edebilir ve inceleyebilir. Kişinin avukatı, mahkeme veya savcılıktan alınan izin sonrası bu kayıtlara ulaşabilir. Kendi telefonunun HTS kaydını ise abone (hat sahibi), sınırlı ölçüde operatörden şahsi başvuruyla alabilir. Bunun dışında üçüncü şahıslar veya kurumlar HTS kaydını göremez ve talep edemez.

Hangi Mahkeme ve Suç Türlerinde Kullanılır?

HTS kaydı, en çok ceza mahkemelerinde ve ağır ceza gerektiren suçlarda delil olarak kullanılır. Başta terör, organize suçlar, cinayet, hırsızlık, dolandırıcılık gibi katalog suçlar olmak üzere, iletişim trafiğinin önemli olduğu hemen her soruşturmada talep edilebilir. Ayrıca bazı boşanma ve aile mahkemesi dosyalarında şüpheli iletişimlerin ispatında, çocuğun velayetinin belirlenmesinde de delil olarak kullanılabilmektedir. HTS kayıtları, genellikle ciddi hukuki süreçlerin bir parçasıdır ve sıradan alacak-verecek, basit tazminat dosyalarında kullanılmaz.

Hukuka Aykırı HTS Kaydı ve Delil Kullanımı

Hukuka aykırı HTS kaydı, yetkisiz veya yasal bir dayanak olmadan elde edilen ve mahkemeye delil olarak sunulan telefon trafiği kayıtlarını ifade eder. Ceza Muhakemesi Kanunu’na ve Anayasa’ya göre iletişimin tespit edilmesi, dinlenmesi ve kaydedilmesi imkanları çok sınırlı, özel yetkilere ve hâkim kararı koşuluna bağlanmıştır. Yasal sürecin dışında veya yetkisiz makamlarca alınan HTS kayıtları hukuka aykırı delil kapsamına girer.

Hukuka aykırı HTS kayıtları, hem ceza hem de özel hukuk davalarında delil olarak kullanılamaz. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları, bu tür delillerin hükme esas alınmasını açıkça yasaklamıştır. Örneğin, bir şahıs hakkında mahkeme kararı olmadan elde edilen telefon kayıtları sonradan mahkemeye sunulsa bile, bu kayıtlar geçerli ve kesin delil olma özelliği taşımaz; davadan çıkarılır.

Ayrıca, HTS kayıtları tek başına mahkumiyet veya kesin karar vermek için yeterli değildir. Diğer delillerle desteklenmesi gerekir. Kişinin özgürlüğünü ciddi şekilde etkileyen bir kararda yalnızca HTS verisine dayanmak, hem delil hukuku açısından hem de bireysel haklar bakımından sakıncalıdır.

Kısaca özetlemek gerekirse; yasal mevzuata ve usule uygun olmadan alınan HTS kayıtlarının kullanılması ihlaller doğurur, mahkemenin kararını geçersiz kılar ve bireysel hakların çiğnenmesine yol açar.

Bireysel Gizlilik ve Haklar

Bireysel gizlilik, HTS kayıtlarının elde edilmesi ve kullanılması sürecinde en temel konulardan biridir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 20. ve 22. maddeleri, kişisel verilerin korunması ve haberleşme hürriyeti ile ilgili açık düzenlemeler içerir. HTS kayıtlarının hukuka uygun şekilde talep edilmesi ve mahkeme/esaslı yetki olmadan başka türlü paylaşılmaması gerekir.

Her bireyin, telefon ve iletişim geçmişinin mahremiyetinin korunmasına hakkı vardır. Kişisel veri sayılan bu bilgiler ancak kamu güvenliği, suçun aydınlatılması gibi çok istisnai durumlarda ve yalnızca hâkim/savcı izni ile alınabilir. Yetkisiz kişi veya kurumların bu kayıtlara ulaşması veya paylaşması yasal olarak suç teşkil eder.

HTS kayıtlarının gereksiz yere, geniş kapsamda veya ilgisiz üçüncü kişilere verilmesi, kişisel mahremiyetin ihlalidir. Özellikle özel hayatın gizliliği, adil yargılanma ve haberleşme özgürlüğü üzerinde hassasiyet gösterilmelidir. Bu nedenle hem hukuki süreçte hem de günlük yaşamda telefon trafiği kayıtlarının paylaşımı konusunda dikkatli ve bilinçli olunması çok önemlidir.

Sonuç olarak: HTS kayıtlarıyla ilgili işlemler yapılırken gizliliğe, kişisel haklara ve yasal koşullara harfiyen uyulmalıdır. Şüpheli bir işlemle karşılaşıldığında hukuki destek almak ve haklarını bilmek, kişisel verilerin korunması için en etkili yoldur.